Son günler diyemeyeceğim haftalardır süren baskı ve baskı şiddetini biraz olsun HUKUK kararları  ve DOSTLARIN desteği ile düşürmek çok güzel.

Baskı malum arttırılmak istense bile sevdiklerimiz ve gazete ve matbaamıza yapılanları duyan sessiz çoğunluk sesini yükseltmeye başladı.

Bu sesiz çoğunluğun bile tepkisini çeken bu tavır ve yapılanlar bizim yalnız olmadığımızı ve kanun ve hukuka sığmayan olaylara tepkileri ve bu arada bize olan sevgi, desteklerinin her geçen gün artarak  devam ettiğini gösteriyor.

Bu noktada önceki gün Gazetemizi ziyaret ederek sonsuz desteklerini açıklayan CHP Çarşamba İlçe Başkanı Süleyman Bilici, " Sizlere Çarşamba’da yapılan bu baskıyı kabul etmek mümkün değildir. Dileğim Çarşamba’da yaşadığınız bu sıkıntıyı el ele, kol kola atlatmaktır. Kimseden yılmadan, kimseden korkmadan davanıza sahip çıkmaya devam edin. Çarşamba Halkı’nın sizinle beraber olduğuna inanıyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum" sözleri bize de en büyük moral sözleri oldu.

Başkan Bilici'nin sözlerinin arasında söylediği, "Kimseden yılmadan, kimseden korkmadan davanıza sahip çıkmaya devam edin" cümleleri sanki bizim Hukuka, adalete güvenimizle birlikte daha da güçlendiğimizi ve haklı olduğumuz bu yolda yalnız olmadığımızı net gösterdi.

CHP Teşkilatının bu sonsuz desteği sonrasında gelen Çarşamba Şoförler Odası Başkanı, ilk günden bu yana sıkıntılarımıza her türlü desteği veren Başkan Musa Bala ise, desteklerinin sonsuz olduğunu, her zaman yanımızda bulunmaya devam edeceklerini belirterek, "Yapılanların hiç bir şekilde hukuk ve ilçede ki huzura uyacak haklılığının olmadığı net görülmektedir. Yıllardır günü geldiğinde en acımasız eleştirilerini MHP'ye de yaptınız ama bunun sınırlarını da aşmadınız. Bu İlçenin sesi, soluğu ve habercilikte de en büyük desteği oldunuz. Bu vesile ile bu yapılanları haklı görmenin, destek vermemenin mantığı olamaz. Basın hür ve özgürdür ve kimsenin mühür vurmak hakkı değildir. Varsa bir eksiği veya hatası yasal yollarla bunu giderirsiniz. Bunu kaba kuvvetle, güç bende ne istersem yaparım kimse ses çıkartamaz ben yaptım oldu mantığı ile yapamaz. Bu yapıldığında halkın sesinin kesilmesi demektir. Halk o makamlara sizi getirdiği gibi  göndermesini de bilir. Seçilmiş insanlar seçen halkına sırtını dönemez, onların sıkıntılarına sıkıntı değil aksine çözüm üretirler. Biz son olaylar da çözümden çok gerilim ve sıkıntıyı bizzat yarattıklarını görmekten büyük üzüntü ve utanç duyduk" dedi.

Bu cümlelerle daha da güçlü olduğumuzu görmek bizleri daha da sevindirdi.

Evet, son haftalarda yaşadıklarımız, yaşatılanlar utanç vericidir. Bu utanç ne yazı ki bize değil bu İlçenin Şehri emini yaşatmıştır. Ama bu halk bu utanca layık değildir gereken cevabını da en kısa sürede mutlaka verecektir.

Bir yanda siyaset, bürokrasi, iş dünyası bize cephe açarken diğer yanda ise hepsini o makam ve mevkilere getiren asılların yani HALKIN ve halkın sesi olan kurumların, siyaset ve STK'ların da bizimle aynı yürek ve aynı kararlılıkta olduğunu görmek bizleri daha da güçlendirdi ve onore etmiştir.

Bu güç ve destekleri ile bizi seven, destekleyen ve sevmesine rağmen çeşitli nedenlerle açıklama yapamayan herkese binlerce defa teşekkür ediyorum.

Demek ki korku ile, baskı altında çekimser durmakla hiç bir şey düzelmiyor. Belki insanların sıkıntılarını gidermek için çektiği kredilerle bir iki ay sıkıntısını ötelediği gibi görmek istemediğimiz, korktuğumuz dertlerimizi bir süre öteliyoruz ama yeniden ve daha güçlü baskı, tehditle üzerinize geçte olsa geliyorlar.

Adaletin olduğu yer de hak- hukuk çiğnenemez...

O zaman demek oluyor ki haklı mücadelede korkmadan, yılmadan, eğilmeden mücadeleye devam etmek gerekiyor.

Yeter ki hak ve hukukunuzu Adalet, yargı yoluyla arayın yeter...

Ve son söz olarak diyorum ki:

"Yüzünde Adaletin vereceği karar ve akabinde de herkesin olduğu gibi bu olaylarda da Allah'ın verdiği kararı hiç bir yaratılan değiştiremez." 

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...