Bu halk b..k kokusuna mahkum olmalı ki!
En zor meslek sanırım bizim mesleğimiz. Gazetecilik mesleği gün geçtikçe de zorlaşıyor. Ne yaparsanız yapın, SUÇLUSUNUZ!..
Kim neye göre suçluyuz, çözmek daha da zor. Konuyu daha net anlatabilmek için anlatalım.
Yanılmıyorsam, çok değil 10 Haziran 2016 tarihinde son olarak,
İlçemizin İlkadım, Umut, Üçköprü, Ali Fuat Mahallesi gibi mahallelerimizin, grup yolu üzerinde taşan kanalizasyonu, yolun rezalet halini haberleştirmiştik. Önce ki gün yine o mahallede eylem olduğu bilgisi geldi.
Görevimiz gereği olay yerine koştuk.
Olay yerinde Polis, Çarşamba Belediyesi Zabıta Müdürü ve personelleri, Çarşamba Belediyesi Fen İşleri Müdürü falan filan vs, vs,vs hepsi orada idi. Elbette ki hummalı bir çalışma da!
Hummalı çalışmaya rağmen bazı özellikle bayan vatandaşlar ellerinde kürek, sopa, bağırıp çağırıyordular.
Haberi yaparken güzel güzel sorunlarını anlatan vatandaşlardan birisi, Belediye ekiplerinden birileri(!) ile kıyı kenar bölgede bizden uzak görüştükten sonra, dönüp bize tepki(!) gösterdi.
Adeta şok...
Belediye yetkilisi (!) "hakkımızda ne dedi demedi bilemem" günahını da alamam ancak, özellikle çaresizlik içinde eylem için herkesi olay yerine toplayan vatandaşın, aniden çark edip şahsıma el kol hareketleri ile adeta saldırır gibi gelmesini aklım almadı!..
Tepkiye tepkimizi verdik ama bize birden bire dönen tepkiyi neydi çözemedik?
Vatandaşa göre; O yol üzerinde Çarşamba Belediyesinin çalışma yapması olanaksız-(mış)...
Belediye Başkanı Hüseyin Dündar'a oy vermiş hatta yine verecekmiş.
O bölgede ki Yol ve kanalizasyonu Samsun Büyükşehir Belediyesi yapmıyormuş...
Bizde sorduk. Madem bizimkilerin görevi yok? Neden ilçe belediye ekipleri harıl harıl çalışıyor?
Nedenler elbette ki konuştukça belli oldu...
Akşam o mahallede, Çarşamba Belediye Başkanı "İftar yemeği " verecekmiş... İftar yemeği için geçeceği yolda toz içinde kalmaması, lağım kokusu almaması içinmiş o hummalı çalışmalar.
Bu iddiayı da yine eylemi yapanlar açıkladı.
Bazıları o çalışmanın yapılmamasını keşke başkanında görseydi diyerek, çaresizlik içinde yaptığı açıklamaları dikkat çekti.
Şimdi suçlu kim? Samsun Büyükşehir mi, Çarşamba Belediyesi mi SUÇLU? Biz mi SUÇLUYUZ?..
Anladığım tek olay şu. Samsun Büyükşehir Belediyesi olduktan sonra, özellikle Çarşamba Belediye Başkanlığı ile,
Geçmişten gelen kırgınlık, kavgayı kullanan ve halkı galeyana gelmesini sağlayan,
Yine bizim Çarşamba Belediyesi...
Herkesin görevi belli.
İlçe belediyesi hizmeti halka yaptı da Yusuf Ziya Yılmaz mı karşı çıktı. Neden hizmet yapıyorsun mu dedi.
Halkla Yusuf Ziya Başkanı karşı karşıya getirmek, siyasi gelecek ve hırs çıkartmak adına,
Hem bizden hem Başkan Yusuf Ziya Yılmaz'dan hınç çıkartma olayı bunlar.
AK Partili bir belediyenin, yine bir başka büyükşehir belediyesi başkanına böylesi tepkisi arasında, Çarşamba halkı birbirine giriyor, hizmet alamıyor.
Bu konuyu da vatandaş çözemediği için, sanırım ya gazeteciye saldırılarak hedef değiştiriliyor ya da siyasi gelecek için Yusuf Ziya'yı yıpratmak, hedefe koyarak onu kötüleyerek, kendi geleceği için zemin hazırlamaya çalışan, halkı değil gelecek koltuğunu düşünüp hedefleyenlerin basit oyununa, hizmetlerin aksaması eklenince ortaya pis kokular çıkıyor.
Kısacası halkta bizi boşa suçladığını biliyor ama, hizmeti Büyükşehir mi, Çarşamba Belediyesi mi yapacak bilemiyor. İki arada kalınca da kıvranıp çare üretmeye zorlanıyor.
Tepki gösterse hizmet gelmiyor aksine baskı geliyor, hiç tepki göstermezlerse b..k kokusuna mahkum ediliyor.
Elbette ki belediyeden (devletten) maaş alan Fen İşleri, Zabıta Müdürü, Belediye Başkanı gibi isimler de..
Belediye başkanlarına güvenerek DÜŞMAN HATTINI gün geçtikçe genişletiyor.
Hizmet mi? Nasıl olsa RTE ile oylar geliyor. Hizmet çok önemli değil. Onların derdi milyarlık hususi makam araçları, konutlar vs vs vs...
İnsanlar mağdur olmuş önemli değil. Aslında en güzel sözü bize tepki gösteren vatandaş söyledi: "Keşke o Recep Tayyip Erdoğan bunları görse..." Ama o göremiyor bizimkiler de fırsattan istifade, iftar yemek parasını yola harcama yerine geleceği için, Milletvekilliği koltuğu için, har vurup harman savurmaya devam ediyorlar.
Peki halk bunu neden göremiyor? Korkuyor, susuyor...
Sonuç: Basın için belediye başkanı suçlu dedi ya. SUÇLU BİZ ilan ediliyoruz. Suçumuz gazeteciliği bırakıp; Yol, su, kanalizasyon yapmıyoruz. Belediye başkanı haklı.
Çünkü hizmet için kullanılması gereken paraları iftar yemeklerine kullanırken, bunları halka ulaştıran yazanlar suçlu. Devlet gücü elinde, para, halkın seçtiği başkanda...
Beleşe iftar yemeği verip, halka hizmeti unuttuğu,
Demek ki neymiş; Bu halk b..k kokusuna mahkum olmalı!
Mutlu ve )sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.