Sizlere 2009 yılından sonra yeniden bu köşeden tekrar merhaba diyorum.

O dönemin "10. Köyden" olan köşe ismimi "Suskun Geveze" olarak güncelleyerek yazmaya başlıyorum. Konuşmayıp gözleriyle çok şey anlatana "SUSKUN GEVEZE" derler.

Uzun süredir yazmayıp olup bitenleri takip ettim.

Güzel İlçemiz Çarşamba'da 2011 yılında Aydın'ın Nazilli ilçesinden, Çarşamba Kaymakamı olarak atanan Caner Yıldız'ın ilçeye atanmasıyla ilçenin havası değişmiş ve zamanla adeta bir kaos ortamının ilçemize hakim olduğu görülüyor.

Kaymakamlar İlçelerde devletin en üst temsilcileridir. İlçelerde devletin en yetkili merci ilçelerin kaymakamlığıdır.

Fakat Çarşamba İlçemize bakıldığında Çarşamba'yı Kaymakam Caner Yıldız'ın yerine kanun kaçaklarının ve bir iki tane serveti şaibeli olduğu söylenen fındık baronunun yönettiği izleniminin hakim olduğu görülmekte.

Çarşamba'da, Çarşamba Belediyesi Başkanı Hüseyin Dündar'ın ortaklığa giriştiği ve ortaklığı kamuoyunda lanse olduktan sonra apar topar ortaklıktan ayrıldığı   ......  şirketin şu anki ortaklarının Çarşamba'yı adeta yönettikleri konuşulmakta.

Kaymakam Caner Yıldız'ın söz konusu kanun kaçağı ve fındıkçıların küçük büyük her türlü etkinliğinde el pençe hazır olduğu görülmekte.

Belediye başkanı Dündar'ın kanun kaçağının ve fındık baronlarının düzenledikleri etkinliklerde alkış tutmasını yadırgamıyoruz, çünkü söz konusu şahıslar ile geçmişte ortaklığa girişmiştir!..

Fakat devletin Çarşamba'daki en üst temsilcisinin, devlet tarafından aranan ve şaibeli bir servete sahip insanların düzenledikleri etkinliklerde alkış tutmasını kimse açıklayamaz.

Anlaşılan Yıldız Kaymakamlık makamının ne anlama geldiğini halen çözememiş!..

İlçelerde fındık baronu gibi güç sahiplerinin kaymakamı yönetmesi gibi bir şey olamaz. Kaymakam güç sahiplerini devlet adına yönetir.

Malumunuz şuan elinizde olup okuduğunuz gazete 5 gün süreyle kapısına mühür vurulmuştur.

Yargıtay tarafından gazete ve matbaaların ruhsatsız dahi olsa kapılarına kilit vurulamayacağı kararına rağmen, Çarşamba Belediye Başkanı Dündar tarafından kanunlar hiçe sayılarak bu uygulamayı yapmıştır.

Dündar'ın yapmış olduğu uygulamaya akıl yürütebiliyoruz.

Dündar'ın eski ortakları kontrollerinde olmayan bir basının her zaman kendileri için tehlike oluşabileceğini düşünebilirler ve Çarşamba'da bürokrasiden, siyasete kurdukları düzene somak sokabileceği düşüncesiyle gazeteye mühür vurulması işlerine gelebilir.

Fakat bir ilçenin kaymakamı söz konusu kanunsuz uygulamaya nasıl göz yumabilmiştir.

Sen ilçenin Kaymakamısın.

İlçende özgür basına dur denmeye çalışılıyorsa, yapılan uygulama ile olay ulusal basına malzeme olup devlet zor durumda bırakılıyorsa, bunun sorumluluğu en başka Kaymakam'ındır.

Kulağıma gelen dedikodulara göre, kanun kaçağı ve ilçede söz sahibi fındık baronlarının, Kaymakam Yıldız'a, hükümette kollarının uzun olduğu ve kendisini vali olarak atatacakları vaadinde bulundukları gelmektedir.

Yıldız'da kendisine verilen bu vaatlere inanarak söz konusu yapılanmanın güdümünde hareket ettiği konuşulmakta.

Tabi bunlar kulağıma gelen dedikodular. Gerçek olup olmadığını zamanla göreceğiz. Ya da Kaymakam Yıldız konu ile ilgili açıklamasını gazeteye gönderirse açıklamasını bu satırlardan sizlere ileteceğimin bilinmesi isterim.

Önümüzdeki yazımda buluşmak umuduyla...

DİPNOT: Gazetede hafta içleri Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri yazılarım yayınlanacaktır...