Çarşamba spor’u bitirdiniz mutlu musunuz?
Dün Gazeteye gireceğim sırada komşu esnaflar çay içelim diyerek çağırdılar. Sabah sabah güzel bir hoş sohbet olur dedik gittik. Ama Gazeteci olarak bir çay içme muhabbeti bile hemen siyasete nasıl dönebilir çok iyi gördük.
Bu millet üzerimizde olan olmayan her şeyden korkar olmuş. İlk soru “Erol bey o yakanda yanıp sönen ne?” Yuh be telefonu kullanmaktan sağlık problemi çekiyorum bende kablolu bir kulaklık aldım (blutooth lu cihz. ) onu bile kamera kayıt cihazı sanıyor millet. Konuşmaya başlamadan önce herkes kendini sağlama alıyor.
Ben esnaf komşularıma suç bulmuyorum, Milleti bu hale getirenler utansın… Millet konuşmaktan derdini anlatmaktan korkar olmuş. Neyse konu Çarşamba spor takımının durumundan açıldı.
Düştük dedim.
Hemen sanki birilerini itham etmişim gibi Başkanlıklardan dem vurmaya başladılar. Çarşamba spor takımına güya kimse başkan olmak istememiş.
Bizde yanlış olduğunu çeşitli şekillerle anlatmaya çalıştık ama yok. Çünkü adam öyle takım tutar gibi kişi tutuyor ki. Allah muhafaza Allaha bu kadar inancın var mı? Desem susacak. Neyse sonra ilçede Çarşamba spor takımına o kadar iş adamı olmasına rağmen kimsenin başkan çıkmadığından yakındılar.
Bizde yanıldıklarını ATAMA USULÜ ile Başkanlar GETİRİLDİĞİNİ AÇIKLADIK. Dilimiz döndüğünce. Ama yooook. Herkes bizden çok fazla biliyormuş sustuk…
Sonra İlçede SGK’ lı işçi çalıştırma sıkıntısına girdik. Orası da muamma… Beton santralinden girdik, Göl Restaurant, Gülhane, Yeni yapılan Gazi Parkında ki açılmaya hazırlanan Lokanta veya cafe, eski stadyum ve sebze haline yapılmaya başlanan konutlar ve AVM ye kadar her konuyu sokağa yatırdık konuştuk. Bize neyse sanki… Sorduk memnun musunuz? TIK yok. Güzel hizmetler yapıldı cümlesi ile başladık, o cümle ile bitirdik. Bakın bu noktada hiçbir Allah’ın kulu kötü işler hizmetler yapıldı demedi demiyor. Yanlışlarla yapıldı dedik. Yine inada yok dediler. Sustuk. (Aslında susmadık anlattık ama karşımızdakiler sustu ve bir süre sonra gittiler.)
Sonra kala kala 8-10 kişiden 3 kişi kaldık. O esnaf kardeşimizden birisi BAĞ-KUR, SSK ve EMEKLİ Sandığının sıkıntılarından dem vurdu. Hemen gidenlerden birisi döndü o da derdini yandı.
100 yıllık yapıyı bir anda SGK çatısına alıp üstte bir altta 3 boyutlu yaparsan sıkıntı elbette olacaktır. Bu memlekette görünen yüzler değil görünmeyen yüzleri gösteremediğimiz sürece hiçbir şey istenilen seviyede olmayacaktır. Tıpkı çatısı SGK olup, tabanında Bağ-kur, SSK ve Emekli Sandığı işlemleri hala devam eden bir yapı oldukça. Bu insanlar da çok sıkıntı çekecektir.
Çünkü hastaneler beleş derken, güvencesi olmayan, BAĞ-KUR, SSK’YA BORCU OLAN MUAYENE OLAMIYOR. Haklarından yararlanamıyor. Sadece parası varsa yararlanıyor. Hani devrim olmuştu Sağlıkta… Bunu da bu millet yedi değil mi?.
Hala Sağlıkta parası olan düdüğünü öttürüyor. Olmayan varsa Dayısını devreye sokuyor. Hiç birisi yoksa ALLAHA SIĞINACAK, ÖLENME KADAR SÜRÜNMEYE DEVAM.
Alın size SAĞLIKTA DEVRİM. Ne değiştik ama değil mi?
Sağlıkta hala Paran yoksa ölmeye hala mahkûmsun, tek kurtuluşun ya paran olacak ya Dayın. İkisi de yoksa öl….
İşte değişim, işte hizmet buna derim. Eskiden de aynıydı farkı ne bana biri bunları anlatsın.
Döndük konuşmanın başına ve denildi ki; Çarşamba spor’da farkı söyleyelim. Birileri yılda 300-500 harcadığı paramatiğini kaybetti, şimdi yenisi bulunacak demektir. Çünkü takım Yomra sporu yense ne olacak ki. Yani Çarşamba spor’u bitirdiniz.
Helal olsun size. İçiniz rahat ve huzurlusunuz değil mi şimdi. Bakalım yeni işletme nereye nasıl açılacak. Yerseniz, desteklerseniz göreceksiniz. Belli mi olur belki de bir işyeri de size çıkabilir ne dersiniz? Yani Çarşamba spor’u yedi bitirdiniz mutlu musunuz?
Mutlu ve (sağ) lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.