Çarşambaspor ve esnafın hali…
“Dün arayıp çok güzel ve yazılması gerekenleri yazmışsın ama eksik yazmışsın” diyenler de oldu,
Yazımın çok ağır olduğunu Hancı’ya hiç şans vermeden yazdığım için eleştirenler de…
Ama Hancı konusunda tek taraflı veya çok ağır diyenlerden çok, Hancı ile bir daha mı asla, şeklinde sitem edenler de oldu.
Hancı, çok güzel ve yerinde ve zamanında bu takımı bıraksa idi. Şampiyon ve başarılı hoca olarak tarihe geçerdi. Her zaman bu takımda yeri de olurdu. Ama bundan sonra Çarşambaspor takım kapısı açılırsa Hancı’ya, bu takımı yönetenlerin aklı yok deriz diyenler de oldu.
Çarşambaspor etrafında sözü geçen bazı isimler arayıp “Erol bey Hancı defteri artık Çarşambasporda ebediyen en azından şimdilik kapandı. Buna inanabilirsin” denilince,
Kendi kendime dedim ki; “Acaba harbiden çok mu ağır yazdık. Ama Hancı’yı binlerce defa sevdiğimi zarar vermemek istediğimi şahsına da söyledim. Hala aynı fikirdeyim ama bu yıl ki inatlaşmasını sevmeme rağmen çözüme ulaştıramadığı için bana onun kızdığı ve kırıldığı kadar bende ona aynı şekilde kırgın ve kızgınım”.
Bazen insanlar bulundukları makamları bırakma vakti geldiğinde bırakmasını bilmeli. Bilmediği ve inadım inat dediği vakit kaybetmesi de çok acı oluyor.
Tıpkı siyasetçilerin yıllarca milletvekili ve bakan olup o koltuklara kendinden başkası ölmedikçe gelemeyeceğini düşünüp, bir anda seçmenin oy vermeyip seçmediğinde boşluğa düştüğü, hayal kırıklığına uğradığı gibi…
Her neyse spordan uzaklaşalım sporda gelecek için çok ümitliyim. Yeni oluşum ve transferlerin bu yıl güçlü olacağına inanıyorum. Bu yıl her şeyin değişeceğine inananlardanım.
Kazım Yılmaz, Mithat Yılmaz, Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ve ÇTSO Başkanı Ahmet Yılmaz ile ilçede ki iş adamlarının Çarşambaspor için güçlü olduğu kadar heyecanlandıran bir kadro kuracağına inanıyorum ve bekliyorum.
Gelelim gündeme…
Gündem aslında çok daralmış vaziyette. Bir taraftan Reyhanlı bombası ve akabinde yaşananlar, Başbakanın ABD gezisi, 19 Mayıs kutlamaları, Anayasa hazırlıkları falan filan…
Ancak hiç kimse piyasalara bakmıyor hatta bakmak bile istemiyor.
Aylardan beridir gizliden gizliye zamcıklar milletin belini kırıyor kimse fark etmiyor.
Aslında bunu ilk esnaf hissediyor. Ödeme güçlükleri, alış veriş alanında AVM lerin küçük ve orta ölçekli esnafın bitişini hazırlıyor.
Gelecek günlerimiz çok daha kötü olacak gibi görünüyor.
Hükümet eğer kısa sürede IMF ye borcunu da hazır bitirmişken, iç piyasaya sıcak para aktarmadığı sürece ülkenin her yanında intiharlar, vurgunlar, isyanlar ve olayların çıkma olasılığı çok yüksektir.
Çünkü esnaflar birer birer kepenk kapatmaya başladı, iflaslar, icralar, kredi kartları, ödemeler derken darboğaz artık darlıktan çıktı esnafın gırtlağından nefes almasını dahi engeller oldu.
Bu nedenle IMF ye borcumuz bitti safsatasını bir kenara bırakılıp piyasaların acil rahatlatılması gerekiyor.
Aksi takdirde büyük iflas ve göçler kapımızda görülüyor.
Bu düzen içinde bu olguları siyaset göremiyorsa ve üstüne başarılıyız diyor, halkta buna inanıyorsa,
Bu ülkede her şey artık tersine gidiyor sanırım. Ama asıl biz tersine gidiyormuşuz deyip susmak durumunda kalacağız.
Yeşilırmak’a bu sıralar iyi bakın. Yarın birisi Yeşilırmak tersine akıyor derseler inanmayın. Bu ırmak ne zaman Ayvack’a doğru akarsa o gün…
Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.