Haydi rastgele diyeceğim ama, Bu siyaset öylesine kirlendi ki, akşam yatıp sabah kalkınca değişen değil. Tam tersi saniyesi bile belli olmayan girdaba dönüştürüldü.

7 Haziran akşamı Koalisyona kapımız kapalı diyen MHP' e duruşunu hiç değiştirmedi.

CHP günlerde (45 gün) AK Parti ile Koalisyon için yırtındı durdu ama, AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu gün bittiğinde OLMADI dedi çıktı. Neden olmadı, niye olmadı açıklamadı.

CHP kanadı ise tüm uğraş ve iyi niyetlerimize rağmen AK Parti koalisyonu bizle kabul etmedi.

Her neyse sonra gözler MHP'ye çevrildi. MHP görüşmesi heyecanlandırmış gibi oldu ama nezaket ziyaretiydi ama o da OLMADI denildi.

HDP kanadını AK Parti istemedi . Ve gelinen son...

Erken seçim ve erken seçime götürecek Hükümet kurma çalışmalarına başlanıldı.CHP + MHP erken seçim için kurulacak azınlık hükümetine isim vermeyeceğiz dediler. Yani bizden bakan yok denildi.

CHP' de ki  teklif gönderilen isimler anında "KABUL ETMİYORUZ" dedi.

MHP de iki faktör rol oynadı. Genel Başkan Yardımcısı Kenan Tanrıkulu hem "YOK dedi, hem de böyle bir teklifi genel başkan yardımcısı olan şahsıma nasıl yapılır dercesine görevinden de istifa ederek çok sert tepki gösterdi.

Ama bir diğer isim eski MHP Lideri Efsane Genel Başkan, başbuğ Alparslan Türkeş'in oğlu Tuğrul Türkeş partililerin deyimi ile babasının kemiklerini sızlattı ve davayı satmış. Teklifi "KABUL EDİYORUM" sözü ile...

Türkeş hangi davayı sattı. Atasından, Babasından kalan MİLLİYETÇİLİK DAVASINI...

Doğru mu, yanlış mı bizi ilgilendirmez. Aslında Türkeş, MHP' den ihraç edilmiş bile olabilir bu yazımı okunduğunuz bu saatler öncesinde. Ya da istifa etmiş olabilir. Bu partililerin isyanı, sitemi...

Ve son tango...

Koalisyon görüşmelerine alınmayan HDP 3 Başkanlık alıyor. AK Parti 3 Bakanlığı eli ile veriyor.  

Peki bu halk şimdi AK Partiye bizimle oyun mu oynuyorsunuz demeyecek mi? İlk günden bu yana HDP ile hiç görüşme, çözüm sürecini buzdolabına koyduk de, sonra da gel azınlık hükümetinde HDP ile kucak kucağa hükümet kur...

Geçici de olsun, azınlıkta olsun adı ne olursa olsun. Şimdi perdenin sonuna, arkasına iyi bakma vakti. Bunu vatandaş söylüyor bizi bağlamaz. Demek ki koalisyon muhabbetleri de göz boyama idi. Şimdi işin rengi netleşti ve net görülmeye başladı diyerek tepkiler alttan alta gelmeye başladı bile.

Ve gelinen süreçte 1 Kasım 2015 erken seçim tarihi.

Tüm partilerde genel olarak Milletvekili isim listeleri değişecektir. Hem de kesinlikle.

Mesela TBMM de ki kuşlarım ve partililerin söylemlerine göre; AK Partide Milletvekili Fuat Köktaş adı lastik patlatmış. Yani yeni listede kesinlikle yok. Çünkü AK Partinin kaybedecek bir oya bile tahammülü yok. Onun yanı sıra Çiğdem Karaaslan ve büyük olasılıkla Hasan Basri Kurt isimleri de çizilen isimler arasında imiş...

Yani liste AK Partide hemen hemen tamamen değişecek ve genellikle kurucu ve tabandan gelen isimlerle bezenecekmiş.

MHP de küçük rötuşlar olurmuş. Mesela çatlak ses çıkartan veya şüpheli olan isimler ülke genelinde de, Samsun'da da değiştirilmesi kaçınılmazmış. Hele hele Sinan Oğan'ın ihraç edilmesi sonrasında böylesi bir duruma bir daha yürek dayanmaz deniliyor.

CHP genel liste ile gitmesine kesin gözle bakılıyor. CHP' de bir iki isim sıkıntılı olsa da pek fazla değişim beklenmiyor. Küçük rötuşlar dışında...

Ama sandıkta halk ne der veya ne diyecek onu da önümüzdeki günlerde sizlere aktarayım.

Lakin şu gerçek ki: Halk bu sandıklarda büyük sürpriz yapmazsa, bu siyaseti bilmiyorum diyeceğim.

Kimse umduğunu bulamayacak göreceksiniz. Hiç kimse tek başına iktidarı asla hayal etmesin. Çünkü tek başına iktidarlar hem güvenilir hem de yıkımı çok olan iktidarlar oalrak tarihteki yerini sağlamlaştırdı. Bundan sonra bu ülke koalisyonlarla birbirini denetleyen partilerle yürütülecek. Göreceksiniz.

Çünkü bu kadar yıl sonra onlarca ŞEHİT ve TERÖR olayını halk korku, endişe içinde izlerken, dağdan inip şehre yerleşen pkk'lılar ve polis, asker demeden şehit eden teröristler halkı aşırı derecede tedirgin ediyor.

Diğer yanda Ekonomi yönünde ise tedirginlik ve korku, endişe ile iş dünyası aparkatta bekliyor.

Ve final mi?

Ne halk, ne siyasi partiler ne de bir başkaları kazanamayacak.

Aslında henüz zaman varken ve yol yakınken tüm siyasi partiler yeniden bir araya gelip erken seçim kararından dönerek çözüm ve çare yolu bulmaları gerekiyor. Hatta şart oldu. Aksi takdirde erken bir seçim ülkenin geleceği için çok karanlık...

Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın...