Erol ŞEKER

Erol ŞEKER

Haine, hain diyememek, hain bu diyen Genç’i şikayet etmek?

Haine, hain diyememek, hain bu diyen Genç’i şikayet etmek?

 

Bu da vicdan!

Son günlerde ve hatta yıllarda Ülkemde yaşananları dikkatle izliyorum. Kimi vakit sessiz sedasız, Kimi vakit sesimizi çıkartarak.

Mesela geçtiğimiz yıllarda eksikleri dile getirdiğimde, Hep Milliyetçi olmakla eleştirildim.

Başbakan da tıpkı Milliyetçi söylemlerden dolayı eleştirildi.

Sonra Başbakan çıkıp dedi ki; “Ülkemi, Bayrağımı ve Vatanımı savunmak Milliyetçilikse bende Milliyetçiyim”.

Ben de bu noktada tam bunları belirtiyordum. Sonra bir ara çekilip köşeme bu konuları irdelemedim hiç. Ama sözüm ona AK Partiliyim, MHP’liyim diyen bazı beyler, Milliyetçilik üzerinden bizi yaralamaya başladılar. Sözüm ona beni yaralayacak, yıkacaklardı!?.

YAZIK…

Sonra Ülkemde Habur kazası yaşandı. Habur’da teröristler davul zurna ve tören(!)le karşılandı. Olmadık işler konuşuldu ve gelişmeler yaşandı. Askerime kurşun sıkanların davul zurna ile karşılanması kanıma dokunmadı dersem yalan olur. Ama bizim acar (!) hiçbir Samsun Milletvekillerimden ÇIT çıkmadı…

Lakin Ülkemde değişim, gelişim başlamıştı. Bir noktada çok haklılığı vardı bu gelişmelerin.

30 yıldır kirli siyasetler yüzünden bitirilemeyen terör belası bitmeliydi. Ama bunu yaparken Ülkemin temel esasları hırpalanmadan yapılmalıydı.

Lafı uzatmaya gerek yok.

3 yıl doğuda görev yaptım. Bizim doğuda yaşayan Kürt kökenli halkımızla sorunumuz yok. Sorun bu halkımızın arasında yabancı mihrakların oyunu var. Hep asker, Polis suçlandı durdu!. Ancak her nedense bu güne kadar bir tane bu kirli oyunu oynayan SİYASETÇİ SORGULANMADI, YARGILANMADI.

İnatla bu olayların başı Siyaset olmalı neden siyasetçi yok dedim durdum. Bu güne kadar tek bir siyasetçiye dokunulamadı. Hem de eski- yeni fark etmez. Demek ki siyaset aynı siyaset değişmemiş.

Ama Ülkemde kafa yapıları aynı. Yada modeller aynı. Mesela teröristler kaçırdıkları Asker, Polis ve Kaymakamı bırakırken, TBMM nin içinde olan sözde vekiller pkk teröristlerinin paçavraları altında tören(!) düzenlendi ve buna bir Allah’ın kulu tepki vermedi.

Ama gelin görün ki;

Samsun Vali Yardımcısı Mesut Taner Genç Başbakan'a hakaret ettiği gerekçesiyle açığa alındı.

Hem de açığa alınması için Samsun Milletvekillerinden bir(!) tanesinin şikayetçi olduğu dillendirildi.

Hem de bu ismin REİS olarak adlandırılan, bilinen Milletvekili olduğu iddia edildi.

Eğer doğruysa YAZIKLAR OLSUN. Gerçi o değil de hangisi yaptıysa onlar da YAZIKLAR OLSUN…

Haine, hain diyememek, hain bu diyen Genç’i şikayet etmek?

Bu da vicdan! Samsun’da böyle Milletvekili istemiyorum.

Tam da bu yaşıma geldikten sonra ilk kez bir siyasete girerken…

Ama görüyorum ki bu Ülkede Devlete sahip çıkmak ARTIK SUÇ İŞLEMEK oluyormuş.

Teröristlere kucak açan değil, Teröriste terörist diyen, diyebilen Devlet adamlarımıza sahip çıkan zihniyet istiyorum…

Madem açılım, düşünce, eşit haklardan bahsediyoruz, O zaman Sayın Genç’ te düşüncesini dile getirmiştir.

TBMM de ki sözde vekiller teröristlerle kucaklaşıyorsa,

Samsun Vali Yardımcısı Genç’ te Türk Milleti ile, Türk Halkı ile kucaklaşmış ve Birlikteliği dem vurmuştur.

Ben böyle düşünce, eşitlik, fikir özgürlüğü istemiyorum.

Devlet görevini yapacaktır ancak, Vatanı sevip savunanı şikayet edip görevden aldıranları şikayet edenleri tarih affetmeyecektir. Tarih bunlarında hesabını soracaktır…

Mevlana’nın dile getirdiği gibi:

“NE OLURSAN OL YİNE GEL”

Ama hain olmadan, terörist olmadan adam gibi gel, Vatan gibi gel, Bayrak gibi gel ama TÜRK gibi gel…

Başbakana hakaret varsa lafım, sözüm yok ama,

Vatanın kutsallığı için çalışan ve yırtınanları şikayet eden, fikir özgürlüğünü kullanan Genç’ i şikayet eden Milletvekili veya başka her kimse kınıyorum.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…

(NOT: Bu gün 18 Mart Çanakkale Şehitlerini anma günü. Türk Milletinin bu kutlu günü kutlu olsun. Bu gün bir başka anlamlı bir gün olarak tarihte ki yerini alacaktır )

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol ŞEKER Arşivi
SON YAZILAR