“Ham erik karın ağrıtır” Başkan…
Gel de şimdi eleştirme!. Eleştirince de bu sefer derler ki; “Erol Şeker neden ve hangi cesaretle eleştiriyorsun”. Bu nokta da ‘Öküz altında buzağı’ arayacaklara duyurumdur. Benim değil, anlattığım bu işler kişilerin sorunu, eleştirilerin odağında ki olayları onlara sorun. Yani o isimlerin işlerinde ‘öküz altında buzağı’ arayın. Gerisi bana ne!..
Malumunuz; Mart 2014 de Yerel seçimler var. Ama bundan önce AK Parti Samsun İl Başkanlığına geçtiğimiz yıl Fuat Köktaş son 4 gün içinde aday oldu ve seçildi. Adaylığını açıklarken Başkan Köktaş, demişti ki: ‘Dargınlıklar bitirilecek. Partiden kopanlar geri getirilecek, Milletvekilleri, eski- yeni belediye başkanları, Eski- yeni İlçe Başkanları, yöneticiler, vatandaşlar falan filan hepsi birlik, beraberlik içinde olacaklar...’
Ama geçen süreye bakılıyor da, hepsi yalan, hepsi hayal olmuş. Bu dediklerinin onda birini göremedik diyor partililer ve vatandaşlar. Bir ara eski İlçe başkanlarını bir araya topladı Başkan Köktaş. Partililer Köktaş’ı umutla bekledi. İyi bir çıkışı ancak barışı sağlayamamış görünüyor. Hatta hatta ilk başkanlığı döneminden bu yana hiç sevemediği Samsun Büyükşehir belediye başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve AK Parti Milletvekili Cemal Yılmaz Demir’le bir araya zoraki de olsa geldi. Ama zoraki olduğunu kör olmayan herkes net görüyormuş. O da büyük bir fiyaskoymuş. Fotoğraflarda kah gülüyorlar kah fırtınaların devam ettiğini gösteriyorlar. Kısacası ilçe Başkanları ile İl yönetimi arasında ki ısrarla soğuk esen rüzgarlar, Eski ilçe Başkanlarının arasında ki kıran kırana süren kavgalar. Milletvekilleri ile İl yönetimi arasında ki soğuk esen fırtınalar… Ve akabinde hala süren karalamalar...
Bunlara ilaveten, Belediye Başkanları ile İlçe teşkilatları, İlçe teşkilatları ile il teşkilatı en kötüsü Belediye Başkanları ile hem ilçe hem il teşkilatı hiç hoş olmayan bir görünümde koskocaman AK Partili bir Samsun….
Başbakan bunları görmez mi ki?
Mesela partililerin iddialarına göre; Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ile İlçe başkanı Mehmet Köse arasında aysbergler var. Köktaş çözemedi. Kaldı ki Köktaş kendisi ile İlkadım İlçe Başkanı Kurnaz’la arasında ki aysbergi eritemezken burasını nasıl eritebilsin ki?. Hele hele aylar öncesinde Belediye Başkan adayı olarak Hüseyin Dündar’ın yerine eski sevdiği adını yeniden getirmeye hazırlandığı o muhteşem (E) isim üzerinde çalıştığı iddia edilirken, Köse- Dündar çekişmesini mi bitirebilecek?. Hiç sanmam. O yönde hiçbir kıpırdanma dahi yok. Köse, Dündar kısır döngüsü Köktaş’ın Çarşamba’da işine mükemmel geliyor olsa gerek. Yoksa onu da geçtik. Hüseyin Dündar İl başkanlığına gelen Fuat Köktaş başkanı ziyaret edip hayırlı olsun demesine rağmen, Başkan Köktaş kaç defa Dündar başkanın toplantısına, davetine icabet edip geldi ki?!. Lüzum bile yok değil mi? Sormaya ne hacet!.
Bakın yakinen dostumdur mesajlı Canik Belediye Başkanı Genç’i kaçıncı defadır makamında, belediyesinde ziyaretler edip kahvaltılarına katılabilen Başkan Köktaş ve ekibi her nedense Başkan Dündar’ı iyi gününde - kötü gününde kaç kez ziyaret edip hasta mısın, sağ mısın demez?. Muhteşem (E) farkından olsa gerek değil mi? Aday mısın, değil misin? demez. Demez çünkü onun adayı aylar öncesi yurt dışında ayarlanmış yani, ayarı çekilmiş deniliyor.
O vakit neymiş. Hüseyin Dündar’ın alternatifi olarak yurt dışında anlaşıldığı iddia edilen isim varken, Canik’te Genç’in yanındayım mesajları vermek en doğrusu. Dündar veya eski dostların heyecanından Köktaş’ a ne ki?. İlkadım, Atakum, Ladik, Kavak, Alaçam, Asarcık gibi ilçelerin alınması zaten Başbakan Erdoğan adı ile mümkünse… Ki bu defa iş çok zor. Bunu Genel Merkez biliyor ama İl başkanı neden kafa yormaz anlamam. Belli bölgelerden ve isimlerle ilçe röportajları ile kurtarırım mı sanıyor ki yerel seçimleri?
Bütün bunlardan dolayıdır ki: Ne diye Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’ı ziyaret edip kahvaltı yesin ki? Nasıl olsa yeni gelecekle kucaklaşmaya şunun şurasında sayılı günler kalmışken hem de… Ama Başkan Köktaş’ın küçücük bir ayrıntıyı kaçırdığı, başının çok ağrıyacağını da buradan seçime 8 ay kala partililer fısıldamaya başladığı iddia ediliyor. Bizde diyoruz ki;
“Sayın Başkan Ham erik karın ağrıtır”. Muhteşem (E )gündemdeyken, Köktaş için ateşe atan Köse’nin muhtemel adaylığına bile ışık vermemesi büyük handikap olarak nitelendiriliyor. Çarşamba’da muhtemel aday İsimlerini belirlerken Köktaş hem kahvaltılara katılmamanın acısını, hem de vefa ve dostluğun cezasını çekecek gibi. Ayrıca şahsı için ölümüne mücadele eden öz adamlarını, dostlarını ve dostluklarını şimdiden unutursa… “Yandı keten helva”…
Hz. Mevlana güzel anlatmış konuyu: Mevlana, Tebrizi’nin evine gitti. Tebrizi önündeki örsün üzerinde çalışıyordu. Mevlana birden örsü kaldırıp ona uzattı. Tebrizi şaşkınlık içinde demir örsün baştan aşağı pırıl pırıl altına dönüştüğünü gördü. Bunun üzerine Mevlana şöyle dedi: "Eğer altın yapma sanatı ile uğraşırsan böyle sanatkar ol. Bu şekilde altın yapma sanatı için ne örs, ne de çekiç gerekir. Böyle şeylere aziz olan ömrünü harcarsan, işler tersine dönüp, hakikatler meydana çıktığında bunun bir sahtekarlıktan başka bir şey olmadığını anlarsın. Çalış ki, bakır vücudun altın ve altının da cevher olsun. Cevherin de şunun bunun vehmine sığmayan bir şey olsun." Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.