Günümüz insanı için hayvan haklarından bahsetmek olağan konulardandır; bunun yadırganacak ve garipsenecek bir tarafı yoktur.

Hayvan (veya hayavân) kelimesi Arapçadır, kelimenin çoğulu ise hayvanattır.
Kur'ân-ı Kerîm, hayvanların da insanlar gibi bir ümmet, bir topluluk olduğunu ifade eder: "Yeryüzünde yürüyen bütün hayvanlar ve kanatlarıyla uçan bütün kuşlar da ancak sizin gibi birer ümmettir..."

Allah (cc) bu âyette çok önemli bir gerçeğe dikkat çekmekte, hayvanların, kuşların, böceklerin ve bütün canlı varlıkların insanlar gibi bir topluluk olduklarını bildirmektedir. Dolayısıyla onların da insanlar gibi Allah'ın (cc) yaratıkları olduğu ve bu âlemde de insanlar gibi haklarının bulunduğu bildirilmiştir. 

Hz. Peygamber'in (sav) hadîslerinde hayvanların korunması, gözetimi, bakımı-beslenmesi ve onlara eziyet edilmemesi hususunda çok sayıda örnek vardır.

Hayvanların hayat haklarına saygı duymamak en büyük günahlardandır. Bu, insanın ebedî hayatında Cehennem'e atılma sebebidir. 

Hayvana karşı acımasızlık, sadece hayvanı öldürmekle yahut onun ölümüne sebep olmakla sınırlı değildir. İslâm, hayvana karşı yapılacak hiçbir eziyeti kabul etmez. Hayvanı aç bırakmamayı da emreder

Peygamber (sav) zayıflıktan (açlıktan) karnı sırtına yapışmış bir deveye rastladı ve şöyle dedi: "Bu dilsiz hayvanlar hakkında Allah'tan korkun! Onlara uygun şekilde binin ve onlardan uygun şekilde yiyin." 

Bu konu şimdi durup dururken nereden çıktı derseniz. Aklıma sokak köpekleri vb hayvanlar takıldı.

Bu gün haberini de yaptık. Salıpazarı İlçe Jandarma Bölük Komutanlığı yaralı bir Karaca'yı sahiplenerek  önce tedavi ettirdi sonrasında ise Milli Parklara teslim ederek hayvanı belki doğal yaşamından uzaklaştırdı ama emin ellere teslim ederek onun hayatını korumuş oldu. Kendilerine teşekkürler. Hayvan sevgisi bu olsa gerek...

Bu fevkalade duyarlı davranışı Çarşamba ve Samsun' da görmek biraz zor.

Çarşamba sokaklarında ki kedi,  köpekler yetmezmiş gibi son dönemlerde küpeli, küpesiz sokak köpekleri her yerde. Köylerde özellikle köpeklerden aileler evine girip çıkamaz oldu.

Sosyal belediyeciliği göremiyor bu vatandaşlar.

Hayvanlara önlem alın denildiğinde hemen zehirli iğne ile öldürerek Çakallı da bir mevkiiye attıkları bile iddia edilmişti. Hayvanların da insanlar gibi hakkı olduğunu hala anlayamayan, nefis muhasebesini yapamayanlar insanları nasıl idare edip yönetebilir ki?

Bir yanda yaralı bir karaca'ya gösterilen ihtimam, diğer yanda sokaklara salınmış yüzlerce köpek...

Köpek deyip geçmeyin. Köpek'te Allah'ın yarattığı bir canlı, bir ümmet olduğuna göre; sahip çıkmak zorundayız.

Sahibi olan Köpekler mutlu mu derseniz sahibine göre değişir. Köpekler sahibine sadıktır ama ona iyi baktığı sürece. Bakmayıp ihmal edildiğinde sahibini de ısırır, parçalar hatta öldürebilir de...

Bu beisle biz insanları köpeklerden, hayvanlardan ayıran özellik aklımızın yanı sıra fikrimizin de olmasıdır.

Aklı ve fikrini kullanamayan insanların köpeklerden ne farkı kalabilir ki?

Köpekler yani hayvanlar Allah indinde korunması gereken varlıklarsa ki öyle.

Köpeklere de, diğer hayvanlara da sahip çıkalım.

Sahip çıkmadığımızda dediğim gibi döner bir gün sahibini de parçalayıp öldürebilir.

Sahip çıkılmayan köpeğin hangi kapıda sabaha kadar havlayacağı,

Ya da kapınızda ki bir köpeğe sizden başka kim iyilik yaparsa,

O köpeğin bile sizi terk edeceği aşikardır.  

Köpek deyip geçmeyin onlar da Allah'ın yarattığı bir canlı olması nedeni ile...

Bu mübarek ramazan ayında bari olsun hayvanlara sahip çıkalım.

İnsan olduğumuzu unutmadıysak elbette ki...

Siz siz olun kedi, kuş ve en önemlisi köpeklerinize sahip çıkın...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...