Hocam Osman der ki;”Türkiye’nin sahibi olmak çok zordur”
Geçen haftalarda ki bir köşe yazımda “BESMELEYİ UNUTANLAR” başlığı ile bir yazı yazmıştım.
O günden sonra etrafı biraz kolaçan eyledik ki BESMELEYİ unutanlardan çok besmele çekip ama şeytanla işini ayrı tutmamaya uğraşanların çokluğuna hayret ettik.Şimdi İbrahim Fethi Sel Köşe yazarımız yine şeytanla uğraşma insanla uğraş diyecek ama,bizim bazı sözüm ona insanların şeytandan farkı da yok ayrılığı da.
Her neyse geçtiğimiz günlerde MHP Çarşamba İlçe teşkilatı iftar yemeğinde bir araya geldi. Yemeği eleştirmeyeceğim bu defa. Konum yemek sonrasında TÜRKAV’a gittik. Gitme sebebim Suluova İmam Hatip Lisesinden Öğretmenim Osman Teber’i görmemdi. Ki kendisini 1986-87 yılından bu yana ilk kez görme mutluluğunu yaşadım. Öğretmenim Osman Teber çok iyi bir Ülkücü ve MHP’lidir iyi bilirim. Samsun’da da hatırı sayılır bir eğitimci ve dershane kurucusudur..
Ama onu siyasette belki de ilk kez yakından konuşup birilerine hitap ederken gördüm. Şimdi daha iyi anladım neden Edebiyata bu kadar yatkın olmuşum. Gerçi devrik cümle kullanmıyor kendisi ama biz mecburen bazen sağ kulağımızı soldan tutmaya yada göstermeye çalışıyoruz.
Sözün kısası; Öğretmenim Osman Teber konuşmasında herkesi dinledi dinledi ve sonunda başladı konuşmaya. Ülkenin geldiği durumu, nedenlerini, iç ve dış mihrakların oyunlarını, bu günkü yaşanan siyasetin eksiklerini artılarını tarafsız bir gözle masaya yatırdıktan sonra şu cümleyi kurdu. “İşte bu nedenledir ki Türkiye’nin sahibi olmak çok zordur”.
Evet, Türkiye’ye sahip çıkmak ne kadar zorsa bu ülke ve bu coğrafyada da yaşamak o kadar zordur. Bu bilinçle önümüzde ki siyasi geleceği iyi etüt edip ona göre hareket etmeliyiz. Bu gün yaşanan siyasi çevrelerin kimisi geçmişi yargılayıp, geçmişte ki siyasetçileri rezili rüsva ederken birileri de mevcut siyasetin bir yerlere muhtaç ve bağlı kalmak zorunda olduğunu belirtiyorlar.
Kim halklı kim haksız bilemem ama burnumuzun dibinde pkk yılların teröristleri ellerini kollarını sallayarak geziyorsa. Gezi parkı eylemleri bile bu görüntülerin gölgesinde kalamaz derim. Bu nedenle siyaseti siyaset gibi yapmak ve Türkiye’nin sahibi olabilmek için geleceğimizi iyi düşünüp tartıp ona göre çalışmalıyız. Şu, bu siyaset değil, ülkenin geleceğini iyi görmek önemlidir.
Osman Teber hocamın dediği gibi, “Bizim bizden başka dostumuz da yok, düşmanımızda”. Bizim çıkıp düşman aramamıza harbiden gerek yok. Şu gelecek yıl yapılacak seçime bakın göreceksiniz. Osman Teber hocamın da siyaseten beklentisi şimdilik yok. En azından bu Yerel seçimlerde yok. Ama böyle değeri hiçbir siyasi parti ki kendi partisi MHP neden değerlendirmez hep halktan kopuk ve partilisi ile bile sevişemeyen milletvekillerini seçerler anlayamadım gitti. Adamın ağzından bal damlıyor, konuşurken herkesi pür dikkat dinletiyor ve haklı konuşuyor, çözüm sunuyor. Uyanamayan siyasete ben ne diyeyim ki.
Her neyse; Aynı partiden olmalarına rağmen birbirini ölesiye yarış içinde bel altı vurarak ekarte etmeye çalışanları görünce. Sizin siyasetiniz batsın demekten öte gidemiyorum. Çünkü siyaseti halka hizmetten çıkartıp, dilenci kapısına, vesayetle siyasete başladılar ve hala devam ediyor. Siyaseti halka hizmetten çıkartıp rant kapısı, yalan, riya, reklam ve güç kapısı yaptılar. Halk ezilmiş, ölmüş, kırım kırım kıvranıyormuş kimsenin umurunda değil.
Buna son noktayı yine bu Ülkenin sahipleri koyacak ve geleceği tayin edecektir. Buna inanıyor ve buna güveniyorum. Sonucu hayırlı olsun yeter.
Bu arada yerel seçimler yaklaştıkça anketler havada uçuşuyor. Sonuçlarsa enteresan mı enteresan bu gün bu anketlerden birisini yayınlıyoruz. Bakalım bayram sonrasında Çarşamba’da neler olacak hep birlikte göreceğiz. Mutşu ve (sağ)- lıcakla kalın....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.