İnsan en aciz varlıktır!
İnsan ne kadar aciz bir bilseniz!...
Öyle zamanlar olur ki takatiniz kalmaz, sadece gözlerinizle konuşursunuz….
Bana yardım et dersiniz.
Hastalandığınızda bir daha çıkmaza düştüğünüzde, ne kadar aciz olduğunuzu anlarsınız değil mi?
İnsan öldüğünde şöyle cesede bir bakınız; ne kadar aciz!
O ceset canlıyken ya şeytanlaşmıştı ya da rahmanlaşmıştı değil mi?
Ama ruh çıktıktan sonra boş bir kutu gibi olduğunu görürsünüz.
Şöyle baş başa kaldığınızda eğer hırsınız varsa dersiniz ki;
Hani zalimdin, hani inattın, şöyleydi-böyleydi ne oldu bak ne kadar da acizim dersiniz.
Gerçekten yukarıda anlattığım gibidir.
Buna rağmen insanoğlu iflah olmaz ders almaz.
Günümüzde ölen binlerce masum insanları öldürenin de insan olması ne anlamsız!
İkisi de insan…
Biri Habil, biri de Kabil!
Bir insanı ahrete Allah’a ve kitaba inancı yoksa o şeytanlaşmıştır.
Gerçek şu ki;
Bugün din adına terör estirenler inançsızdır!
Çünkü bütün dinler öldürmeyi men etmiştir…
İnsanı yaşat ki sende yaşa prensiplerine esastır.
Şimdi adam çıkmış; ‘Allah-u Ekber’ diyerek insan katlediyor!
Sonra din adına yaptım diyor. Sana bunun fetvasını kim verdi kardeşim?
Bir insanın ölümü âlemin ölümü gibidir.
Allah meleklerine ben yeryüzünde bir halife yaratacağım demiştir.
Şeytan ise; bozgunculuk, fitne yapacak birilerini demişti.
Allah insanlara akıl nimetini bahşetmiştir.
Cennet-cehennemi sunmuştur.
Dünya kurulduğundan bu zamana kadar hak-batıl devam etmiş ve kıyamete kadar devam edecektir.
Bu konular derin ve uzun mevzu olduğu için konuma dönmek istiyorum.
Aciz olmamıza rağmen, yetersiz olmamıza rağmen, hala sahtekârlık peşindeyiz!
Kabre girdiğinde aciz değil misin?
Neyine güveniyorsun?
Malın, mülkün, evladın, eşin, anne-baban seni bırakıp gitmiyor mu?
O zaman ne yapacaksın?
Hani asar-keserdin, külhanbeyiydin.
İnsanların canını yakardın!
Ne oldu hesap zamanıdır artık!
Bu bilince sahip olanlar zaten hayatlarına yön verirler.
Aksi istikamette olanların yandığı gündür.
Şimdi sorarım; Neyine güveniyorsun dostum?
Seni örtecek bir metre kefen ve sonrası iman, ihlas, ibadet, hayır, hasenat gerisi teferruattır.
Ne sultanlar, ne zalimler sırtını yere yatırmadı mı?
Masum insanlar yoldan geçerken, otobüse binerken canlarından oluyor!
Ne uğruna peki?
Bir hiç uğruna dostlar.
İşte anlatmak istediğim gerçekler burada yatıyor.
Din adına yapılan tüm katliamları kınıyor, İslamı onlarla bağdaştıranları kınıyorum!
Dinin, cihat şuurunu da iyi bilenlerdenim, araştıranlardanım.
Din adına öldürmek yok dostlar!
Gençliğimizin bu konuda büyük bir boşlukta olduğunu düşünüyorum.
Din adına yapıldığını sandığı eylemleri görünce inanç konusunda tereddüt yaşadığını seziyorum. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu konularda insanlığı ve gençliği bilgilendiren konferanslar vermesi gerekir.
Evlilik ve aile adlı kitabı sorgulayanlar önce bu yaşananları analiz etsinler.
K… çıplakların dini sorgulama hakkı olamaz diyorum.
Değerli dostlarım;
Hani bir söz vardır “Yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder” denilir ya gerçekleşti.
Okuyalım, araştıralım…
Bir çoğumuzun dinden-kitaptan haberi yok!
Adımız ve kimliğimiz Müslüman olmasına rağmen yaşantılarımızla ve her şeyimizle İslam’a zıt olduğumuz aşikârdır.
Önce kendimize gelelim, çekidüzen verelim ne kadar aciz olduğumuzu bilelim.
Son nefes verildikten sonra, hesapla baş başa olduğumuz olgusunu bilelim!
Ona göre yaşayalım diyorum.
Bu kadar aciz olduktan sonra şeytanlaşmanın, yozlaşmanın, insanlıktan çıkmanın ne anlamı var değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.