MEM dananın kuyruğunu kopartıyor mu?
Dananın kuyruğu kopacak mı, yoksa dananın kuyruğuna kimse yapışmadan sorun çözülecek mi? Sizlere önceki gün köşe yazımda İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ihalesi sonrasında servis taşımacılığında sorun ve sıkıntıların had safhada olduğunu dile getirmiştim.
Konuyu takibe aldığımızda işin içinde beklediğimiz ve duyumlarımızdan daha büyük sorunlar olduğunu öğrendik. Çarşamba Şoförler Odası Başkanı Musa Bala gazetemize yaptığı açıklamaları ile sorunu net şekilde anlattı. Ve Başkan Bala hem Milli Eğitim yetkilileri ile, hem Jandarma ve Emniyet ile konuyu enine boyuna konuştuğunu dile getirdi.
Dün hem İlçe Milli Eğitim Müdür vekili ile hem de İlçe Kaymakamı ile son kez görüşen Başkan Bala, umutsuz olduklarını ama çözüm için beklemeye devam edeceklerini dile getirdi. Ama bizatihi olayı takip edince servis şoförleri ve başka servisçilerin diken üstünde olduğunu fark ettik.
Hatta bazı servisçiler konuyu Başkan Bala ile Rıdvanpaşa cami yanında taksi durağında hararetli şekilde tartışırken görmek endişelerimi arttırdı. Aslına bakarsanız konuyu Kaymakam Yıldız' a ilettiğinde Başkan Bala ve C Plakalı Servisçiler Dernek Başkanı Coşkun Coşar'ın tesadüfen yanlarında idim.
Kaymakam Yıldız çözüm içim Milli Eğitim Müdür vekili Mustafa Özdemir'i belgelerinin tamamlanması konusunda uyardı. Ancak sokakta ve resmi odalarda yapılan konuşmalarda sanki birileri yine kendi ilçe insanını hedef gösteriyor. İsmini vermeyeceğim ancak İlçede servisçilik yapan bir firma sahibinin adı verilerek suçlu oymuş havası yaratıldığını hissettim. Yani "minareyi çalan suçsuz ama kılıfını hazırlayanlar suçsuz" misali...
İhaleyi yapan Mili Eğitim diyelim yeni atanan personellerden kuruldu. Bilgileri ve belgeleri eksik. Ancak Başkan Bala günlerdir herkesi uyardık, belgeleri sunduk diyor. Ne hikmettir dün Samsun Büyükşehir Belediyesinin aldığı UKOME kararlarından bihaber oldukları öğrenildi.
Hatta duyumlarıma göre vekilin UKOME kararının bir fotokopisini bize de verin diyerek olayı bu güne kadar hiç araştırmadığı sadece oldu da bitti maşallah misali ihaleyi yaptık oldu bitti havasına soktukları aşikar.
Sonuç olarak servisçiler hem de kendi insanlarımız birbirine birilerinin araştırmadan, bilgilenmeden, kafasına göre iş yaparak sorunları dağ haline getirdiği ortada. Ama olaya bakarsanız suçlu tek başına o firma sahibinin.
Peki MEM de ki yetkililer ihaleye giren firmaların araç plakaları, diğer evraklarını ve hatta şoförleri ile servis güzergahını belirten bir planı masaya hiç yatırmamışlar ki bu olaylar meydana geliyor. Şimdi herkes bu yazıları art niyetli yazdı diyerek ağlama duvarlarına koşacaktır.
Ama işin içinde ki olay bilgi, araştırma, kanun, yönetmeliği takmayan kafasına göre iş yapan işgüzarların pervasız ve tutarsız iş yapmalarından kaynaklanmaktadır. Jandarma istim üzerinde, Emniyet aynı. Her iki kolluk görevlileri görevini titizlikle yapıyor ama bu işi asıl çözmesi gerekenler "BİZ HAKLIYIZ, BİZ DOĞRU YAPTIK, BİZİM KANUNLARDA, İNSANLAR ÖNÜNDE VE ALLAHA KARŞI BORCUMUZ HATAMIZ YOK havasındalar. Sormadan edemeyeceğim. Balık başından, kıçından kokmuş. Kim haklı kim haksız. Ama ya bir korkulan olay olursa o zaman ne olacak?. Şimdiden belirteyim dedim.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.