Milletvekillerini tanıyor muyuz?
Uzun süreden beridir düşünüyorum. Terslik veya sıkıntı sırf bana mı ait diyerek. Neyi düşündün ki bu kanıya vardın diyorsanız.
2003 yılında Gazetecilik mesleğine başladığımda mevcut AK Parti iktidara yeni gelmişti. Samsun'dan 7 AK Partili ve 2 CHP'li vekil mevcuttu ve Milletvekillerinin hiç birisini tanımıyordum.
Sonrasında ilk tanıdığım Milletvekili Mustafa Çakır olmuştu. Sayın Çakır'ı o kadar sıkıştırmıştım ki... Ama yiğidi öldür hakkını ver" derler ya!. O misal. Çakır verdiği sözlerini tuttu.
Sonra isimleri hatırlayacak olursak;
Cemal Yılmaz Demir'i tanıdım. Duruşu ve kişiliğinden hiç taviz vermedi.
Musa Uzunkaya'yı tanıdım. Fakat kendisi Diyanetten gelen birisi olmasına rağmen her nedense hiç sıcak durmadı.
Sonra Ahmet Yeni'yi tandık lakin onunla frekans hiç tutturamadık. O çok farklı ve elit bir vekil olarak tarihe geçecek isimdi.
Kulakları çınlasın Kavak'lı olması ile eleştirilen mükemmel kişiliği olan Mehmet Kurt'u tanıdım. Sessiz sakin, efendi kişiliği ile Samsun sorunlarından çok TBMM göreviyle meşguldü ama geldiğinde kişiliği ile herkesin sevgisini kazanmış isimdi fakat çok fazla siyasete girmemesi eksisi idi.
Bu gün oğlu Hasan Basri Kurt'ta hemen hemen aynı çizgide vekillik yapmaya çalışıyor.
Suat Kılıç'ı tanımak ayrıcalıktı o günlerde. Eski Gençlik ve Spor Bakanı. Genç, dinamik, atak ve hatta Başbakan'ın veliahdı gibi görünen isimdi. Her taşın altından ve hatta bir vekil hariç tüm vekilleri toplayan ve birlikte hareket ederek yaşça en küçük vekil olmasına rağmen büyük vekilliğe soyunmuş isimdi.
Samsun' a hatırı sayılır yatırımı oldu fakat sonunu bağlayamaması kötü oldu.
Ve final de Mustafa Demir. Aslına bakarsanız ona "ATEŞİN ALTERNATİFİ SU VEKİL" derdim.
Çünkü halkın nabzını iyi bilir, iyi tutar ve kızgınlıkla gelenleri dahi susturur gönderirdi. Üslubu güzeldi ama iş bitiriciliğini gördüm dersem yalan olur. En azından halk için...
CHP' den partili partisiz her kesimin sevip bağrına bastığı Prof. Dr. Haluk Koç. Laf edebilecek yok. Her gelişinde herkesi kucaklayan sımsıcak bir vekildi. Ankara' dan seçilmesi Samsun'un bence en büyük kaybı oldu. Ve final de rahmetli olan Sezai Önder.... Sessiz, sakin, ağır başlıydı. Toprağı bol olsun...
Günümüze kadar bir kaç yeni isimler geldi gitti ama farkı yoktu. Günümüze geldiğimiz de nasıl durum derseniz? 6 AK Partiden, 2 CHP' den ve 1 MHP'den Milletvekillerimiz var.
AK Partiden Allah için bu güne kadar sohbet edebildiğim bir kişi dışında hiç kimse yok. MHP' de ise çiçeği burnunda Grup Başkanvekili Sayın Erhan Usta'dır... AK Partide 6 vekilden Allah'a şükür bir tane vekil yok muhatap olan, cevap veren...
CHP' de 2 vekil var görene şükür. Gerçi Kemal Zeybek bir adımcık önde gibi ama Hayati Tekin'i bulabilene, göre bilene trilyon verirler. Bir şans daha asla olacağını sanmıyorum. Seçim dönemi ise etmediği laf, vermediği söz kalmamıştı.
Şimdi gelin oturun düşünün...
2003-2011 yıları arasında AK Partili, CHP'li ve MHP'li vekiller köylere inerdi, sokaklarda yarışa halkı kucaklardı. Şimdi ki vekillerimizin içinden birini halk içinde gezeni, görseniz de burunlarından kıl aldırmıyorlar. Koruma ordusu eksik olmazsa olmuyor...
Demem o ki... Yıllardır Milletvekilleri ile hiç barışık olmadık. Suç bende mi?
Artık bende olduğuna asla inanmıyorum. Geçmişte çoğu belli gücün etkisinde kalmış, o çerçevede dolanmışlar kalmışlar. Biz o çevreye ters olunca bize uzak durmuşlar.
Bu gün o çevreler de bittiğine göre( siyasette temizlenmedi gerçi) halkın içine girecekleri günü, gerçekten kendi yürekleri ile, oy aldıkları insanları kucakladıkları gün, sanırım bende sevilip sayılacak, sevip sayacağım. Bu dediklerim olmadıkça...
Sevilen ve seven yok mu?. Olanlar elbette ki var. Bizim de çok sevdiklerimiz var. Ancak, bu harmandan esecek yel çok samanı savurur bu gidişle.
Çoğunun bu gidişle harmanda da siyasette de izi de adı da kalmayacaktır. Geçmişte kalmayanlar gibi...
Yanlış mıyım...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.