Okulların açılışı öncesinde; “Önlük, üniforma, bahane; rant şahane!..” diyerek bir yazı yazmıştık. Darılanlar, küsenler, hatta üzerine mi vazife idi diyenler olmuş. Evet, üzerime vazife bu konular. Bu memleketin sesi isek bu türlü işleri haber yapmayacağız da neyi yapacağız. Her neyse okul önlükleri ve diğer sıkıntılarını dile getirdiğimiz Milli Eğitimde eğitim başladıkça eksikler, hatalar da sıra sıra dizilmeye başladı.

     Dün sabah saatlerinde gelen haber yüreğimizi hop ettirmeye yetti. Terme’ye bağlı Söğütlü Beldesinde Özel Öğrenci servis şoförü kırmızı ışıkta ana yola dalınca Çarşamba’dan Terme Adliyesinde görev yapan ve mesaiye gitmek için yola çıkan personellerin aracı ile çarpıştı. Çarpışmanın etkisi ile 4 adliye personeli, 17 ilköğretim öğrencisi ilk belirlemelere göre yaralandı.

Şükürler olsun ki can kaybı olmamıştı.

     Ama işin en ilginç yanı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullara taşımalı sistemle öğrenci götüren araç “ÖZEL” Öğrenci servisi idi. Hastanede bazı eğitim yetkilileri ile konuşmak istedik başımıza iş alırız endişesi ile bilgi vermediler. Bu arada Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Kurt’ ta hastane koridorlarında adliye personelleri ile öğrencilerin sağlıklarının ne halde olduğunu öğrenmeye çalışıyordu.

    Haber öyle gelişiyordu ki koskoca Milli Eğitim bir köye nasıl oluyordu da TAŞIMALI SERVİS koymuyordu. Öğrenci velileri daha doğrusu Beşikli Köylüleri toplanıp kendi ceplerinden ödedikleri paralarla ÖZEL ÖĞRENCİ SERVİSİ tutmak zorunda kalmış. Şimdi sormadan edemeyeceğim. Siz birleştirilmiş sınıfları hadi bakanlık emri ile kapatıp en yakın okullara taşımalı sistemle veya en yakın yatılı okullara yerleştiriyorsunuz da…

Beşikli Köyünün okulunu kapatırken(!), servis neden koymazsınız? Yada bu öğrencileri neden kaderine terk ediyorsunuz?

Sonra da Koskoca İl Milli Eğitim Müdürü çıkıyor ve abesle iştigal bir cevap niteliğinde sözüm ona kendini kurtaran sözler sarf ediyor.

Sayın Koç diyor ki: “Bu yıl taşımalı sistem bakanlık tarafından değiştirildi”.Hayda  olmadı koskoca Sayın MEB Bakanı Dinçer, neden sormadınız Sayın Koç’ a bu kanunu değiştireyim mi diye?.

Devam ediyor:“Taşıma sisteminin ilk planlayıcısı ilçe milli eğitim müdürlükleri.Biz İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak koordinesinden sorumluyuz. Taşıma birimimiz var, bu koordine işlerinden sorumlu bir müdür yardımcımız bulunuyor, birinci derece bu konuda belirleyici ilçe milli eğitim müdürlükleridir. İlçe milli eğitim müdürlükleri, ilçelerini en iyi bilenlerdir.” Ben ilden hangi köyün nereye taşınması uygundur bilemem. Bunun için devlet zaten ilçe milli eğitim müdürünü görevlendirmiş ve onları yetkili kılmıştır. Okulların şartları açısından öğretmen durumlarına göre en uygun hangi okula öğrencinin taşınması gerekiyorsa ilçeler kendileri planlıyorlar, biz de bunu bakanlığa bildiriyoruz, bakanlık onaylıyor. Bakanlık bunları onayladı”.

Eee bunlar öncesi ve sonrasında MEB, Sayın Koç, size sormayacak mı?. Siz orada ne iş yaparsınız? Madem birleştirilmiş okulları kapatıldığını biliyorsunuz, neden servis koyulmamasını sormazsınız, neden eksikleri tam görmezsiniz?. Sizin ilk göreviniz eksikleri görmek ve koordinasyon değil mi?. Eksik ve hataları düzelttirmek değil mi? Sonra sorumluları İlçe MEM’ler demez mi? SİZİN GÖREVİNİZ İlçe MEM’leri gözetlemek, çalıştırmak, eksiklerini görmek demeyecek mi?

Ve en son cümlesi daha dikkat çekici: Sayın Koç diyor ki:

 Aslında bu itirazların zamanı şimdi değil. Planlamalar, ihaleler yapıldı, listeler öğrenci sayısına göre bildirildi.

Peki o bildirimler yapılırken sizin göreviniz neydi, ne yapıyordunuz?. İhalelerin zamanı geçmiş. Neredeydiniz peki vakti geçerken bu ihalelerin.

    17 minik öğrenci dün sabah hayatını kaybetmiş olsaydı ne diyecektiniz? Ailelere ve Türk Milletine sadece BAŞIMIZ, BAŞINIZ SAĞOLSUN mu?

     Koskoca İl Milli Eğitim Müdürü tereyağından kıl çeker misali bu kadar sorunu üzerinden atacak şekilde açıklamayı nasıl ve hangi mantıkla yapar. Şimdi tek suçlu İlçe Milli Eğitim Müdürleri öyle mi?. O zaman orada neden duruyorsunuz demezler mi?

    Sonra; Başbakan, MEB Bakanı MEM İl Müdürü atamasın o zaman. Oldu olacak MEB her okul Müdürü kendisi sorumlu olsun desin gitsin. Siz o zaman nasıl olsa atandığınızı duyduğumuz Müsteşarlığınıza başlar orada devam edersiniz. Nasıl olsa devlet burada olmazsa başka bir kurumda maaşı tıkır tıkır ödüyor. Sizin için servis olmuş, olmamış, öğrenciler Samsun’ un göbeğinde, Terme’ de kaza yapmış önemli mi?

Suçlu ayağa kalk denildiği vakit. Suçlu bulundu size göre suçlular İlçe Milli Eğitim müdürleri…

Özel Okullarda olsa ne olurdu?. Anında işten kovulmaz mıydınız?

Sonuç olarak: Siz mi, İlçe MEM Müdürleri mi, Okul Müdürleri mi, yoksa çocuklarını okutmak için ceplerinden para verip minibüs tutarak sizin kapattığınız okulun yerine kayıt ettirdiğiniz okula gönderenler mi suçlu? Yani kısacası Sizin hiç suçunuz, hatanız, eksiğiniz yok, öyle mi!?.

Güldürmeyin Allah aşkına. Bu dediklerinize kargalar güler.

Bu arada Taşımalı sistem sürücüleri de ayrı dert onlar konusuna daha hiç girmedik.

Farkında mısınız, MEM dökülüyor sonra başarı bekliyorsunuz?. Bu mantıkla mı?. Öğrencileri kaderlerine veya adeta ölüme terk ederek öyle mi?

Yazık, yazık hem de çok yazık…