Milli Eğitim müdürlüğünün ihale iptali sonrasında enteresan tepkiler aldık. Musss mutluyum...

Demek ki insanlar konuşmaktan çekinirken bizler onların daha çok konuşan dili oluyoruz. Sıkıntıların bu noktadan daha vahim durumda olduğu her geçen gün daha net ortaya çıkıyor.

Şimdi okullar açıldı ya!. Çoğu okul idarecileri kılıfı uydurmuşlar.

Ana okulu öğrencilerine enteresan malzeme listesi dayatırken diğer normal eğitim de ki öğrencilere ise en basit örneği a4 denilen kağıttan alın da özel bilmem ne kurumlarının yardımcı yayın kitaplarına ve dergilerine kadar dayat babam dayat. Öğrenci almadı mı yandı...

Sene sonunda öğrenciyle görüşürüz mesajı verilmeye başlamış bile. Öğretmenler diyemeyeceğim, çoğu Okul idarecileri mübarekler Kırtasiye sahibi gibi...

Tutturan tutturduğu kırtasiyecilere kafa kol yapıp, bu, şu, falan filan yayınları aldıracağız anlaşması mı yapılıyor ne? Yani adamlar yöneticilikten Tüccarlığa terfi etmişler. Müdürlük ne ki?

Yarın bir gün okul Müdür odalarının lüks döşemelerle karşımıza çıkarsalar şaşırmayın. Ha bir de devletin yakıtı derdi hiç bitmiyor. Yakıt parasını da, aidat adı altında toplamaya başlamalarını sabırsızlıkla bekliyorum efendim. Dedim ya! Balık baştan kokuyor.

Bir yanda devletin resmi ilan parasını ödememek için ihale iptaline kadar uzayan aksaklıklara göğüs geren cengaver, Devlet seven, tasarruf hastası memurlar(!), diğer yanda keyfi aidatlar, yardımcı yayınlarla velileri söğüşleyen Müdürler. Bunlara görmedim, duymadım, konuşmadım ( pardon biz izin vermedik) diyen Bakanlık...

Hangisi doğru yolda, hangisi doğruyu konuşuyor bilemem ama, bildiğim MEB Okulların yakacağını, tertip düzenini, kitap dengesini sağlamazsa, bakan yardımcıları gibi kitap yardımcıları, ders yardımcıları derken, Özel Okulları aratmayan bir MEB'imiz olacak. Demedi demeyin.

Oldu olacak. Bu Millet kafayı çalıştırıp özel okullara çocuklarını yollasınlar daha iyi değil mi? Nasıl olsa denetleyen yok. Çünkü denetleyecek kişiler sanırım okeye dönmeye başlamışlar bile.

Bakan Nabi Avcı, Milli Eğitim İl Müdürü suskun, duymuyor. Duymak mı istemiyorlar ne!?.

İlçe Milli Eğitim Müdürümüzü saymıyorum. O zaten kendi dünyasında merkez müdürü...

Merkez Müdürü tıpkı "işler nasıl" sorusu soran telsiz anonsu gibi, Merkez Müdürü Çarşamba'da dolaş babam dolaş.

Hangi okulun, yurt'un yemekhanesinde öğle yemeklerinde hangi yemek var araştırmaya başlamış bile. Yemekler nasıl diye denetlemek için canııım. Ne kadar fesatsınız sizde. Herkesin en iyi bildiği işi yapması gerekmez mi?

KAPİİİŞ...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...