Yeşilırmakspor’un Türkiye Şampiyonası U13 hikayesi…

arı final maçlarında ki rakipleri, güçlü mü güçlü…

O güçlü kadroların içinde adeta, Çamurdan çıkmış fakir ve güçsüz görünen, YEŞİLIRMAKSPOR’LU 13 yaşında ki Pırlanta gibi kalpleri ile BİZİM İLÇENİN ÇOCUKLARI...

Rakiplere bakın; Trabzonspor, Gençlerbirliği, Ankaragücü, Çorumspor ve Düzce 1907…

Trabzon, Ankaragücü ve Gençlerbirliği takımlarının gücü ortada ama Düzce 1907; Fenerbahçe alt yapısı, yorum yapmaya gerek dahi yok...

Peki bu çocuklar DELİ Mİ? Onlar DELİ değil ama Çarşamba ve Spor sevdalısı...

Gönüllerinde para olmasa da SEVDAMIZ YETER diyorlar. Onlar inandı ama bizim Çarşamba, Samsun’da ki mangalda kül bırakmayan, sözde Spor aşığı Milletvekillerimiz, İşadamlarımız ve spor severler adeta kılını kıpırdatmıyor.

Yeşilırmakspor teknik ve yönetimi ilçede çalmadık kapı bırakmadılar. Adamları DİLENCİYE benzetmeye cüret eden ahlaksızlar, yardıma el uzatmamakta da direniyorlar. Bu mücadele Başkan Ömer Öztürk veya Hoca Aydın Akay’ın gövde gösterisi değil. Bu mücadele aslında görmeyen gözlerin görmesi içib minik çocukların futbol aşkı, memleket sevdası...

Giresun’a giderken sahip çıkmadıkları ortada. Haber Expres Gazetesinin haberi sonrası birileri sanırım adım karalanmasın, spor dostu olmadığım belli olmasın diye olsa gerek, sahip çıkar gibi yapıp, Samsun basınına milyarları akıtırken, sözde SAHİP ÇIKAN isimlerin, İşadamlarının yani kısacası DÜRÜST olmayan sözde Samsun sevdalılarının RİYAKÂR gösterileri…

Beyler; bu çocuklar sizden trilyonlar istemiyor. Ya da Milletvekili, büyük işadamı olmak için, olmadı dolandırmak için de para istemiyor. U-13 Takım Oyuncuları Minik Bedenleri ile Samsunspor, Çarşambaspor, Bafraspor'un başaramadıklarını başarmayı azmetmişler.

İşte bu gerçek memleket, spor sevdası...

Gerçekten memleketi seviyorsanız, bu çocuklara el uzatırsınız.

Bakın STK başkanlarımızdan bazıları hasbelkader umutla ve sevgi ile uzattılar yardım ellerini...

Sıra da şovu bırakıp, reklamım olsun mantığını bir yana itip bir kişinin bir günlük reklam için dağıttıkları paralara, onlar şampiyon olarak dönebilecekler.  Hala sabırla diğer maddi gücü olan kurum, kuruluşlar, işadamlarımızı bekliyoruz efendim… Fındık fabrikatörlerimizi, vergi birincilerimizi, bina üstüne bina diken müteahhitlerimizi, zenginliğini gizleyip parasına para katan ve bu memleketi yıllardır sömürenlerin bir kez olsun dürüstçe yardımlarını bekliyoruz...

Kısacası beyler; Şov yapmayı bırakında bu çocuklara sahip çıkın.

Öyle “Adam gibi adam”, “O olmasaydı” manşet martavallarını bırakın bir kenara…

Sahip çık bu çocuklara ki!

Adamlığınızı görsün memleket.

Trilyonlara vekillik, trilyonluk iş adamlarının, her gece harcadığınız milyonlar arasında 3- 5 milyarın kimseye zararı olmaz aksine bu çocuklara yapılacak her yardım onların ömürleri boyunca minnettarlık içinde kalacaklardır. Farkında mısınız?

İftar sofralarında keyfi harcadıkları paranın, 3’te birine bu çocuklara verilse, Sinop'a son model otobüs ve şahane 5 yıldızlı otellerde kalan rakiplerine inat, inanın bu yoldan da başarı ile dönecekler. O başarı ile geldiklerinde ne diyeceksiniz?

Biz bin bilmem 50- 100- 1.000 bilmem lira yolladık mı? Utanmayacak mısınız bu sözü söylemeye… Bu çocukların değeri bu kadar mı? Haydi gerçek Samsun’luluğunuzu görelim.

Kısacası;

Samsun- Çarşamba'lı sözde yönetici, işadamı ve sözü dinlenen efendiler;

Pamuk eller cebe Beyler….

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...