19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Sait Bilgiç, dün OMÜ binasında yerel basınla kahvaltıda bir araya geldi. Samsun basını ile yapılan kahvaltı sonrasında göreve geldiği günden bu güne yaptığı hizmetler ile birlikte, yapmayı planladıkları projeleri, çalışmaları anlattı.
Rektör Bilgiç konuşmasında, "İntikamcı, kinci değilim. Geçmişte yaşananlara sünger çektim. Biz geçmişe takılarak geleceği tayin edemez, yönlendiremeyiz" dedi.
Bu müthiş bir söylemdi! Kırgın olmadan, intikam duygusundan uzak birlik ve beraberlik içinde çalışmayı arzulamak her daim başarısına başarı katacaktır.
Bir başka güzel ayrıntı ise uzun süre sonra basın camiası, mail yolu ile değilde Rektörlükten bizzat aranarak toplantıya davet edilmesiydi. Bu ince ayrıntı da geleceğe net ışık tutuyor.
Her neyse asıl konu soru cevap bölümünde geçti. Soru cevap bölümünde FETÖCÜLERLE ilgili sorularda Bilgiç, "Bizim önümüze bilgi ve belge geldiğinde gereğini yapıyoruz. Somut bilgi ve belge ve gerçekleri asla örtbas etmiyoruz. Gereğini komisyon yapıyor, gerektiğinde de biz üst yönetimlere taşıyoruz. Bunun sonucunda da geldiğimiz de 28 kişiydi bu gün 115 kişi bu kurumdan uzaklaştırılmış durumda. Kimsenin üzerine kasten gidilmeyecek, asla olmayacak. Baskı altında kalsam da olmayacak. Kimseye kasten haksız olduğuna inandığım halde kendimi kurtarma, rahatlatma adına zarar verme yolunu tercih etmeyeceğim. Ama zarar göreceğimi bilsem de bir şey yapılması gerekiyorsa onu da yapacağız " dedi
Başka sorular esnasında sohbet döndü dolaştı Çarşamba Yerleşkesi durumuna dayandı. Birileri bilerek  inada burayı kaşıyor. Neden acaba? Sorular da bazı meslektaşlarımızdan gelen sorularda kampus kaldırılacak mı? sorusu dikkat çekti.
Rektör Bilgiç; "Ali Fuat Başgil Yerleşkesine eski rektör yardımcısı iken de karşı idim. Düşünceme göre sosyal topluluğun çok olduğu yerde Üniversite olmalı dedim ama o günlerde dinlenmedik ve kampus açıldı. Yani o fikre ilk günden karşı çıkmıştım. Ama bu gün orada hayırsever insanların bir mücadelesi var, bir yerleşke var. Adı Türkiye' ye mal olmuş Ali Fuat Başgil'in adı var. Elbette ki hadi geri alıyoruz diye bir konu olamaz. Hele hele elimiz de kampusu kaldırma kararı alma yetkisi var diye kapatma gibi bir durum asla söz konusu olamaz" dedi.
Çarşamba basını olarak ise bizde sorduk. Yeşilırmak ve Kızılırmak Fakültesi projesi, düşüncesi var mı?. İkincisi İletişim; konuşma demek, Hukuk; adalet demektir. Ama konuşmama, iletişimsizlik ve adaletsizlik de Çarşamba'da. Çarşamba Yerleşkesi siyasi bir oluşum ama bana göre çok güzel bir oluşum ve hizmet.  Öğrenciler Çarşamba'da staja gelemiyor, fakültelerle iletişim sıkıntılı. Bu konuda sizin bir talimatınız var mı? dedik. Çarşamba'da ki Kampus kaldırılsın diyorlar bana göre o zaman Bafra da kaldırılsın. Tam tersine bana göre Vezirköprü'ye de, diğer ilçelere de kampuslar, Üniversiteler kurulsun. Kaldırmak ne demek?
Rektör Bilgiç, "Öğrenciler nerede staj yapmak isterse oraya gider. İster yerel isterse ulusala giderler kimsenin müdahale hakkı da yetkisi de yoktur. Varsa gereği yapılır" diyerek yeni üniversiteler konusunda müthiş cevap verdi.
Devlet Üniversite kurulmasını aslında artık istemiyorum. Mevcut OMÜ'ye 50 milyon verseler bir bu kadar daha şaha kalkar, başarılı oluruz.
Eğer ki; Eğer Kızılırmak, Yeşilırmak ve Vezirköprü'ye dahi Üniversite yapılıyorsa Özel Üniversiteler kurulsun. Çok isteniyorsa; Samsun'lu İş adamları Vakıflar üzerinden Üniversite kursunlar. Neden kurmuyorlar. Devletin imkanları ile bu kadar yük taşınmaz. Samsun'lu İş adamları kendi imkanları ile kurmazlar çünkü Rektörü var, Dekanı, Profesörü, diğer görevlileri var. Yapamayacaklarını bildikleri için kurmazlar" dedi.
Eh artık laf üzerine lafa gerek yok. Koskoca rektör bile ilk adımın hata adam atılmış adımın geri çekilmesi gibi bir konunun artık gündeme getirilmemesini istediğini açık açık söyledi. Şimdi sıra sorduğum sorudaki gibi SİYASETTE...
Eeee beyler. hamama giren terler. Hadi bulun yeni hayırseverler de öğrenciler için sosyal tesisler, aktiviteler, gelişmiş bir Çarşamba'yı inşa edin Üniversite ile şaha kalksın ilçemiz. Öyle Ali Fuat Başgil gibi Türkiye'ye isim yapmış bir büyük bilim adamının adı arkasına sığınarak kampusu dar alanda paslaşma ile bırakmayın. Çocuklara geniş, refah ve güzel bir Üniversite kampusu inşaa edin.
İlçe ile yerel basınla, Sayın Bilgiç'in dediği gibi; İNTİKAM, ÖÇ ALMA, KİN, NEFRET, MAKAM HIRSI ile kavga ile değil, herkesimle barışın barışın ki; OMÜ Çarşamba Yerleşkesi artık ayağa kalksın. Dillerden taşınma tükensin, akademik başarı konuşulsun. Gitme konusu artık unutulsun. Bu konuyu da kimse dillerde meze etmesin. En üzüldüğüm yanı ise kendi bastığınız dalın çürük fark edememenizdir. İşte yanıyorum da ona yanıyorum.
Ancak Sayın Rektör Sait Bilgiç'in; OMÜ'de bu düşünce tarzı ve fikriyat ve diğer her yönü ile mücadelelerine, birileri çomak sokmazsa; kısa sürede OMÜ ülkemizde eğitim, akademik başarı ve liyakat'iyle Türkiye ve hatta Dünya sıralamasında da en ön saflarda ki yerini alacak gibi.  Haydi hayırlısı...
Bu vesile ve düşüncelerden sonra Sayın Rektör Bilgiç ve ekibine kolay gelsin diyor, başarılar diliyorum...
Aklıma geldi "Sahi Samsun'lu iş adamları İlçelere, merkeze Özel Vakıf Üniversiteleri kurar mı?"
Hep birlikte yaşanacakları görme umuduyla...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın.