24 Temmuz 2015. Yani Basında Sansürün Kaldırılışının 107. yıl dönümü. Yani Sözün ona 107 yıl önce basında SANSÜR Kaldırılmış. Mışşş diyorum. Çünkü AK Parti Samsun Milletvekilleri Ahmet Demircan, Fuat Köktaş, Akif Çağatay Kılıç, Çiğdem Karaaslan ve Hasan Basri Kurt'un, CHP'li Milletvekilleri Kemal Zeybek ve Hayati Tekin'in, MHP'li Erhan Usta ve Hüseyin Edis'in, AK Parti Samsun İl Başkanı Muharrem Göksel'in, CHP İl Başkanı Dinçer Soylu'nun, MHP İl Başkanı Ömer Süslü'nün sanırım BASINDA SANSÜRÜN KALDIRILMADIĞINI ALENİ OLARAK ÇARŞAMBA'DA UYGULANDIĞINDAN HABERLERİ YOK...

***

Aslında hepsi biliyor biliyor da. Kör olsun siyaset bu. Kimse potaya girmek istemiyor. Neden? Makam, mevki için. Ama Oy istemeye gelince her şey Lay lay lommm...

Bunlar bizi, bu halkı temsil edecek öyle mi!. Hele hele 10 küsur yıl Ülkeyi yöneten AK Partinin Milletvekillerinin  haberlerinin olmamasını bir kenara bırakın BASINDA SANSÜRÜN KALDIRILMASI ile alakalı basın açıklaması yapan AK Parti Samsun İl Başkanı Sayın Muharrem Göksel'in dün yayımladığı "Basında sansür 107 yıl önce kaldırılma mesajı Sansür artık günümüzde  yok" açıklaması HİÇ İNANDIRICI bulunmadı...

Basın da sansür yok diyen Sayın Göksel, sizin bu açıklamanıza KARGALAR, hatta hatta nesli tükenmeye yüz tutmuş KELAYNAKLAR bile neresi ile güleceklerini şaşırmış. İyi izleyin, iyi....

***

2009 yılında Çarşamba' da başlayan Belediye Başkanı baskı, öfke, kin ve SANSÜR gün geçmiyor ki bitsin. 2009 yılından sonra sansür, 10 Ocak Gazeteciler günün de alevlendi ve GAZETE MÜHÜRLEDİ. Hani SANSÜR YOKTU!. O KAPIYA VURULAN MÜHÜR NEYDİ?. Kimin başkanı SANSÜR UYGULADI! O günlerde herkes sustu tıpkı susanlar gibi hala Sayın Göksel' de suskun. Ama gerçek AK Parti bu değil!..

***

Konu defalarca 2009'dan sonra Bakan olan bazı Samsun Milletvekillerine iletildi, ilettiğimizde: "Bu adamı (BAŞKAN KASTEDİLİYOR) biliyorsun. Bu adam taktımı takıyor. Bizi bu adamla muhatap etme. Bu işi şahsileştirmiş, kine döndürmüş. Biz yanınızdayız merak etme(!). Ama ona hiç bir şey diyemeyiz bizi bile takmıyor. Sonra AK Partiyi lekeleyemeyiz" diyen Bakanlar, milletvekilleri de gördük...

Elbette ki AK Partiyi lekeleyemezsiniz ama bir GAZETE ve GAZETECİNİN LİNÇ EDİLMESİNE, SANSÜR ALTINA ALINMASINA SESSİZ KALABİLİR MİSİNİZ? Bu Adalet mi? AK Partinin adının başında ki ADALET bu mu?

***

Sonra, makamlara gelebilmek için her yol mubah gözü ile bakanların o makamlara oturmak için Çarşamba Belediye Başkanı ile iyi geçinmek zorunda kaldıklarını da gördük. Adı bende gizli kalacak bir Milletvekili aday adayı 2015 Genel Seçimleri öncesi yaşanan GAZETE MÜHÜRLEME OLAYINDA demişti ki; "Samsun ve hatta Ülke de konuyu  bilmeyen, duymayan, takip etmeyen, bilgisi olmayan tek bir siyasetçi, bürokrat yok. Hepsi biliyor, görüyor. Ama hepsi de makam ve mevki için susuyor, potaya girmek istemiyor. Bunların siyasi mantalitesi böyle yapacak bir şey yok. Mesela AK Partili Milletvekili aday adayları olarak bizlere Çarşamba'ya geldiğimizde İlçe başkanı ve Belediye Başkanı Haber Expres Gazetesi ve dolayısı ile Erol Şeker'i kesinlikle ziyaret etmeyin ve kesinlikle reklam vermeyin. Durum bu. Bana yolda sorsan, mahkemede sorsan bunları bende söyleyemem. Allah sana kolaylık versin."

Eeee, ne diyelim. Halk korkudan susuyor, bürokrasi korkudan, siyasiler mevki, ceylan derisi özlemi için susuyorsa, demek ki kanun, hukuk bitmiş tükenmiş. AK Partinin AK SİYASETİ, ADALETİ son demini almış demektir.

***

Kısacası AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel'in BASINDA SANSÜRÜN KALDIRILIŞININ 107 yılı mesajında dile getirdiği gibi: “Sansürün kaldırılması ve ifade hürriyetinin sağlanmasının, basın tarihinin en önemli dönüm noktalarındandır. Şurası bir gerçek ki, son 12 yıl boyunca ülkemizde, medya alanında birçok teknolojik gelişmenin yanı sıra, yayıncılık anlayışı bakımından da birçok yenilik gerçekleşmiştir". Ama kendi AK Partili bir belediye başkanının baskıcı, sansürcü tavırlarını görmeyen İl başkanına daha ne diyebiliriz ki?

***

Göksel'in açıklamaları külliyen yanlış. Yalan demek bile istemiyorum. YANLIŞ...

Tam tersi konuşan, yazan, eleştiren medya mali, siyasi baskılarla hala susturuluyor. Yetmiyor. Kaç gazeteci ekmeğinden oldu. Haber Expres Gazetesine uygulanan baskı, sansür. Yalan ve yanlışlığı aleni şekilde net ortaya koymuyor mu? Sansür belki dünya da 107 yıl önce kaldırıldı ama Samsun'da, Çarşamba' da babası yaşıyor babası, Dedesi mi demem gerekiyordu?

GÖRMEYEN GÖZLERE, DUYMAYAN KULAKLARA HİSSETMEYEN DUYGULARA BİRAZCIK İNSAN, ALLAH KORKUSU diyorum...

Sayın Göksel hiç çözüm üretmediniz, konuşmadınız, konuşturmadınız ki konuşalım çözüm üretelim. Siz değilseniz de sizin bazı vekil ve başkanlarınız da tartışma, eleştiri, despot ve dayatmacı, sansürcü kültürleri daha ağır çünkü onlar SANSÜRCÜ...

Görülüyor ki; Bu olay devam  ettiği sürece basın çok daha fazla yara almaya devam edecektir. Çünkü kapanan gazeteler, susturulan gazeteler, yok edilen gazeteciler bu dönemde daha çok.

Bu bakımdan, sizin gibi hepimiz demokrasiyi ortak değer olarak kabul edemiyoruz.

Demokrasimizin güçlendirilmesi için var gücümüzle çalışmamıza bile tahammül edemeyenler nedeni ile Türkiye'de demokratikleşme yolunda, hak ve özgürlüklerde gerilemeye hızla gidiyoruz.  Basın özgürlüğü daha da zayıflıyor.

Bu duygu ve düşüncelerle, basın çalışanı olarak; 24 Temmuz Basın Bayramı bizlere zulmün hatırlandığı gün olarak anıyorum artık. Dedim ya! Basın da Sansür belki dünya da 107 yıl önce kaldırıldı ama Çarşamba' da 2009 yılından bu yana yeniden hortladı ve yok etmeye devam ediyor. Sahi başkan Göksel, siz hangisini kutladınız. Dünya'nın mı, Türkiye'nin mi, Samsun'un mu yoksa Çarşamba'nın mı? Merakımı sitemimi maruz görün ama siz hala bir uykudan uyanamamışsınız.

Güldürmeyin milleti kendinize ve beni Allah aşkına...

Ama korkmadan, yılmadan mücadeleye ve yazmaya devam. Siz ve sizin başkanlarınız bizi yok edene kadar, doğrulardan vazgeçmeyeceğiz.

Siz önce lütfedip önce evinizin içini, ardından kapınızın önünü iyi süpürün.

Süpürün ki, daha temiz ve gerçekçi olasınız. O gün SANSÜR kalktı diyebilelim...

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...