Önüne gelen, aklına eseni konuşuyor, yazıyor, söylüyor.

Dilin kemiği yok ki bir tarafa çekip durdurabilesiniz.

Herkes düşüncesini nereye zarar ya da kar getirir, götürür düşünmeden önüne geldiği gibi söylüyor.

Bir de bunlara yazanlar çıktı.

Buldukları yerde, bulundukları boşlukta yazıyorlar.

Yazmak denirse…

Sözüm ona yazıyorlar, konuşuyorlar, dillendiriyorlar.

Geçtiğimiz hafta yerel bazı basında çıkan haberler sonrasında bizleri de arayıp olmadık sözleri bize yöneltenler oldu.

Hani sözde belediye başkanının bizimle arası bozuk ya!.

Hani başkan hazır Erol Şekeri’ i Göl restaurant’a, belediyeye almıyor ya!.

Hani belediyeye Erol Şeker girerse dövdürülecekmiş ya!.

Veeeer gazı Erol Şeker’ e yazsın, çizsin…

Yok öyle yağma beyler yoook…

Bizim bu meslekte şahsi hiçbir olayımız olmaz.

Gazeteci, yazar, muhabir falan filan her kimse bu meslekte görev yapan…

Sadece halkı bilinçlendirir, öğretir, eksikleri gösterir, yanlışları yazar ve düzeltilmesini bekler.

Öyle yağma Hasan’ ın böreği değil bu işler.

Ama ne yazık ki her seçim döneminde bazı aklı evveller çıkar işte böyle.

Yazdırırız nasıl olsa mantığı ile.

Bu meslekte belki yeniyiz ve hala öğreneceğimiz çok şey var.

Ama şükürler olsun ki bu mesleğe 2003 te başladığımdan ve 2005 yılından bu yana kendi gazetemizde yazmaya başladığımızdan bu yana bunun aksini kimse söyleyemez.

Yazmadık, ithaf etmedik.

Ancak, Nerede eksik varsa, eleştiri varsa, yapılması veya düzeltilmesi varsa onu yazdık.

Bu ilçede Göğceli Mezarlığı arkasında yeni binalar yapılıp birilerini ev sahibi yapabilmiş isek ne mutlu bizlere.

Bu İlçede çukurlarla dolu yolları yazıp dolgusunu, yamasını ve temizliğini yaptırabilmiş isek ne mutlu bizlere…

Bu İlçede eğitim sisteminde, asayişte bir şeylerde bizim de tuzumuz olmuş ise ne mutlu bizlere.

Ama bunları başka yerlere kanalize etmeye çalışanlara ise.

Yuh size diyorum.

Neyse;

Biz yıllardır bu ilçede aşırı derecede uğraşarak çok sesliliği getirmeyi başardık.

Yani “Sözün bittiği yerde ki sesiniz” olduk.

Bu ilçede yerel basının değerini öğrettik.

Yeterli mi? HAYIR…

Daha yolun başındayız.

Ama Türkiye değişime giderken bizlerde sürekli olarak değişimi çok yakından yaşıyor ve hissediyoruz.

Bu ilçede yerel ve şahsi imkânlarla yaşamaya çalışıyoruz.

Bizim ağa babalarımız, işadamlarımız, siyasi destekçilerimiz yok.

Biz yazalım bize birileri destek çıksın mantığını hiç düşünmedik düşünmeyiz de…

Biz birkaç kişi özverili ve inançlı çalışmaları ile İlçede ilkleri yaşattık yaşadık.

Yaşatmaya da devam edeceğiz.

Bu İlçenin eksikleri çok.

Kah Milletvekillerini yazdık çalışmıyorlar, halkı görmüyorlar dedik.

Vekillerin kapıları tutuldu…

Belediyenin eksiklerini yazdık.

Başkanın yanından ayrılmadılar.

Ne oldu?

Bu gün pırıl pırıl bir Çarşamba’ya doğru ilerlemeye devam ediyoruz.

Kimse bilmese Allah biliyor.

Bizim yolumuz hak yolu…

İsteyen istediği yere çeksin.

Konuşan konuşsun, yazan yazsın.

Bizi anlayıp seven bize yeter.

Anlamayanlar mı?

Günü geldiğinde onlarda bizim kapımızda, yanımızda olacaktır.

Dün böyleydi, yarın da böyle olacak.

Kim mi bunlar…

Siyaset arenasına iyi bakın göreceksiniz.

Her seçimde ortalarda fink atarlar, sonra tısssss.

Anladınız….

(NOT: MHP Samsun Milletvekili aday adayı Erkan Avcı ve Erdal Avcı’nın ağabeyi Halil İbrahim Avcı genç yaşta aramızdan ani ayrılışını geç öğendik. Kendisine Allahtan rahmet, kederli ailesine, eş dost ve arkadaşlarına başsağlığı dilerim.)