Şahsen günlerdir yazmak içimden gelmiyor. Çünkü insan yaşadığı şehirde huzurlu olmak, hak, adalet, dürüstlük, erdem falan filan bunları unutmamalıdır. Lakin gelin görün ki günlerdir hemen her alanda sıkıntılar gelip bizi buluyor. İnanın bazı dostlarımız der ki: "Erol bey seni Çarşamba'dan sürecekler dikkat edin. Çok çomak sokuyorsun. Bırakın herkes koltuk için ne yaparsa yapsın."

Ne diyeyim ki!. Malumunuz Cumartesi günü 30 Ağustos Zafer Bayramını kutladık. Vah ki ne vah...

Eskiden tepki gösteriyordum ya. Keşke yazmasam, konuşmasaydım. Zafer Bayramını bile göğsümüzü gere gere neşe içinde kutlayamaz olduk. Hatta unutmaya doğru da gidiyor.  Oysa ki Kurtuluş Savaşımızda, 30 Ağustos 'ta binlerce, yüz binlerce Mehmetçiğimiz bu günler için al kırmızı kanlarını bu günler için akıtmadı, şehit olmadılar.  Bu günlerde geçmişini unutturup, geleceği olmayan nesiller yaratmaya doğru koşar adım ilerliyoruz.

***

Memlekette Eğitim hallaç pamuğu gibi. Şehitlerimiz gelecek nesilleri koltuk merakı, hayali ve düşleri için kendine her yolu mubah görenler için kanlarını akıtmadılar.  Geçmişini unutanların geleceğini göremeyeceğini herkes bilir. Geçmişinden ders almayanların gelecekten de umudu olmaz.  Bizimkilerin artık çıkar için, koltuk için, makam için gözü hiç kimseyi görmez oldu ya yazıklar olsun.

Dün bir dostum dedi ki: "Erol bey çok hassas konuları irdeliyorsunuz. İyi de yapıyorsunuz. Çocuklarımız bilgili, akıllı, sağlam bir gençlik tabanında olmalılar. Bunun içinde iyi eğitim şart. Ama eğitim camiasında liyakat gitti, kariyer bitti, koltuklar kaldı acılarla siyaset ve sendikacıların kucağında.  Bu camia da koltuk merakı, sevdası oldukça bu camia huzur bulamayacak" dedi.

Bu lafın üzerine laf etmeyeceğim artık. Yukarıda belirttim ya!. 30 Ağustos Zaferlerini bizlere hediye eden Şehitlerimizin akıttıkları kanlar koltuk kavgası için değildi. Buruk kutladığımız Zafer Bayramımız bir kere daha kutlu olsun. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin...

***

Ve dönelim siyasete.

Siyasette kazanlar kuruldu, kaynamaya başladı bile. Önümüzde ki günlerde görün ne olaylar olacak. Kimse çok rahat bir döneme girdiğimizi sanmasın. Mesela İlçe Başkanlık seçimleri, İl Başkanlığı e Milletvekilliği seçimleri çok sancılı olacak.

Bu noktada Haber Expres Gazetesi olarak bir kere daha mutluyuz. Geçtiğimiz aylarda METRO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Galip Öztürk'ün Milletvekilliğine adım adım ilerlediğini ve Başbakan Erdoğan'ın da desteklediğini yazmıştık. ilk günler hadi canım sende diyenler önce ki gün Zafer Bayramı resepsiyonuna Öztürk'ü eşi ile Cumhurbaşkanı davet edip özel ilgilenmesi sonrasında herkes konuya balıklama daldı.

Eh ne diyelim. Yıllardır biz yolu açıyoruz makama gelenler ilk bizi unutuyor. Ortalıkla koltuk, çıkarcı çok olunca kafalar karışıyor. Ama bu defa hiç umurumda değil. Öztürk kendisi istediği anda Milletvekilidir. Kamuoyu destekliyor, siyasetçiler heyecanla bize gelsin beklentisinde bekliyor. Bizim cenahsa düne kadar tek cümle etmezken şimdi manşetlerden indirmiyor.

Ne diyorum sürekli: KEŞKE HAKLI ÇIKMASAYDIM.

Ama bu defa iyi ki haklı çıkıyorum diyorum. Yakışır Galip Öztürk'e o yol ve o makam. Çankaya Köşkünde bile davet edilip ağırlanıyorsa... Gerisini siz düşünün. Biz demiş olmayalım da...

***

Ve mutlu son. MEM'le ilgili ben kaçtıkça siteler, bilgiler geliyor gazeteci olarak yazmak zorundayız. Haberci görevini yapacak. Kimse ile şahsi işimiz yok.

Kaldı ki adamlar hala kanunsuz şekilde ihale yapıyorlar. Lise taşıma ihalesi de aynı şekilde inatla, kinle resmi ilansız yayınlandı bilgisi ulaştı. İnşallah yanlış bilgidir. Yoksa bir dava da oradan açmak zorunda kalacağız. Bu eğitimi mahvetmeyin, bu makamları bilgisiz, görgüsüz, art niyetli ve kinle bitirmeyin yeter.

Yukarıda belirttim ya: "Şehitlerin akıttıkları kanlar, koltuk kavgası için değildi"

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...