SUSSAM GÖNLÜMRAZI DEĞİL, KONUŞSAM TESİRİ ÇOK
Fuzuli der ki;
Hakkı vardır şad olanlar, Herkesi şadan bilir.
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil, Çektiğim alamı bir ben birde Allah’ım bilir
...
Aynen hayatımız Fuzuli'nin son iki satırındaki gibi.
Söylesek tesiri olsa da umursanmıyor, sussak gönlümüz huzurlu rahat olmuyor.
Her işimiz Allah' a bırakılmış. Sen ibadet etmeden, emirlerini yerine getirme,
Sonra Allah'a havale et. Yok ya ne kadar kolay değil mi?
Her türlü pisliği kişi yapacak, sonra da Allah' a havale ettim diyecek.
Bu kadar aymazlığı hayatım boyunca duymadım görmedim.
Her neyse konumuza gelelim.
Çarşambaspor kanayan, dertli yanımız. 2003 yılında başladığım Gazetecilik mesleğimin ilk önemli haberi.
Çarşambaspor ne olacak!? Hala da ne olacak sorusuna cevap bulamadık gitti.
Takım adına her önüne gelen laf a gelince sıralıyor. O günlerde takımın başkanı sıfatında olan
Av. Ayhan Keskin'le eski ada sahasında karşılaştık. Kendisini o günlerde hiç tanımazdım.
Sordum başkan "Başkan ne olacak bu Çarşambaspor'un hali" dedim.
O gün manşet olan cümleyi sarf emişti. "Hiç dönek olmadım"...
Takıma sahip çıkmak istediğini ama birilerinin takımın başarısızlığı için, mücadelesini engellediğini dile getirmişti. Hatta siyasiler Rahmetli Nazif Kılıç' a neler dememişlerdi ki!? Rahmetli hiç cevap vermedi.
"O görevimi layığı ile yaptım, yapacak gelsin görelim" sözünden başka hiç konuşmadı. Yıllar geçti...
Yıllardır 'ŞAMPİYON', 3. LİG muhabbeti ile, takıma ne kadar maddi destek veriyorum biliyor musunuz?
Biz olmasak bu takımın adı kalmaz muhabbetini yapanlar, görüyoruz ki milyarcıklar, hatta trilyonlar harcıyorlar?!! Ama elde var sıfır.
Bu takım Amatörün amatörünü bile gördü beee, artık bırakın Çarşambaspor'un yakasını...
Gelen milyardan bahsediyor, ama hala ortada başarı yok.
Esat Akkaya- Ahmet Yılmaz ikilisi ile 3. ligi şükür gördük. Ama yine BAL da trilyon harcayanların, Sırf hırs ve kini yüzünden aynı yere bir yıl içinde döndük. Hani milyarcıklar, trilyonlar harcamıştınız?. Sanki babanızın, kendi cebinizden mi harcadınız. Milletten aldıklarınızı harcadınız. O makamlarda başkası olsaydı onlar da harcamayacak mıydı!?
Her neyse bu yıl da onlarca Başkan adı sıralandı ve sonunda mevcut başkan seçildi!!!??? Kongre üyesiydik adımızı bile sildikleri iddia edildi. Kongreden haberci olarak bile haberimiz olmadı. Yangından mal kaçırma misali. Sonra iddialara göre böyyük birisinin maddi desteği ile Besim Durmuş Çarşambaspor'a, Coşkundere Ladik Belediyespor'un başına getirildi.
Kariyerli iyi bir hoca olan Durmuş' a bile her yıl olduğu gibi ilçede 4 hafta verdiler. Durmuş, 10 maç dayandı ve önce ki gün TERK-İ DİYAR ETTİ. Etmek zorunda bırakılmış gibi aslında. Sorun hep aynı. Yönetim, şehirde ki spordan nemalanan bazı art niyetli dinamikler...
İşin komik ve düşündüren yanı ise Durmuş'un yeri soğumadan Ali Bilgici ile anlaşılmasıdır. Bazılarının Bilgici, eski Teknik adam Çınar hastalığı nedense dinmiyor. Madem aklınızda bu adamlar vardı sezon başında neden getirmediniz? Çarşamba'nın evlatlarını hiiiiç söylemiyorum. Onlar işinize gelmiyor nedense!!??
Başarı mı? O işin Hikayesi. Asıl sorun yapılan açıklamalarda ki çelişkiler. Yapılan 53 bilmem kaç milyarcık açıklamanın aksine maçkolik'te ki (TFF de değerini araştırmadım bilmiyorum) bir trilyon küsurluk takım değeri!?. Şaşırmayın bunlar yazılı gerçekler. Madem milyarlık, trilyonluk değeriniz var, yediğiniz önünüzde, yemediğiniz arkanızda. O paranın yarısını bulmayan takımlar bu takımı zorluyorsa!? Başarının ardında farklı argümanlar olsa gerek. Peki bunca işe, desteğe rağmen başarı neden gelmiyor? Bilinmeyen başka işler mi var?
Yoksa beyinlerde takım 3. lige çıkarsa elimizden kayar gider endişesi mi var? 3. Ligte harcamalar daha dikkatli takip edilir, istediğimiz gibi harcama kalemi gösteremeyiz endişeleri mi mevcut?
Merak ediyorum bu takımın kaybolan defterlerinin olduğu ortam da Dernekler masası sizi hiç neden denetlemez ki?. Gerçi denetlese ne olacak?. Doğru, "Körle yatan şaşı kalkar" derler.
Takım için ölesiye işinizden, gücünüzden, makamınızdan, paranızdan(?!!) fedakarlık yapmanızın nedenlerini bir açıklayın bilelim.
Bu taraftarlar da bilsin ki; yağmur, çamur demeden, ailesinin rızkını maç yollarında insanlar harcamadan ise arma peşinde yalan yere sürüklenmesin.
Sahi aklıma fena takıldı: Sahi Durmuş'un gitmesini mi bekliyordunuz?. Adamın yeri soğumadan saatler içinde yıldırım hızıyla anlaşılıp getirilen Bilgici ne iş?
Taraftarı cezalandırıp tribüne aldırmayan, ceza verdiren bu kadar değerli takım yöneticiliğinin altında ki sır perdesinin nedeni ne?. Siyaset, iş dünyasında ki gücünüz yetmedi mi ki takıma sülük gibi yapışanlar bu böyyük sevdanızı açıklayın biz de, taraftarlar da bilelim değil mi?
Mutlu (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.