İnsanları anlamak imkânsızlaşmaya devam ediyor.

Oysa eskiden öyle miydi?

SÖZ senetti, çekti…

Bir kişi başka birisine SÖZ verdiği vakit en kutsal değerler kadar önemliydi.

Ama son zamanlarda gördüğümüz ve yaşadıklarımızı görünce…

Bu tip insanlara KIVIRTKAN demekten öteye gidemiyoruz.

Konuya gelince…

Gazetecilik mesleğine başladığımızdan bu yana hep insanların sözlerine itimat ettik.

Bu itimadımızı özellikle de maddi konularda uyguladık.

Çünkü iş yaptığımız insanlar en azından Çarşamba’nın sözüm ona ileri gelen tanınmış simalarındandı.

Bu tip insanlar veya bu insanları temsil edenler söz verdikten sonra…

Ha kendisi vermiş, ha onu temsil eden kişiler. Sonuçta söz verenler o kişi veya kurum adına söz vermişler demektir. Ancak görüyorum ki artık bu tip insanlar çoğaldıkça…

KIVIRTKANLAR ve YALANCILAR artarak devam ediyor.

Şu mesleğe girdiğimizden bu yana,

Öylesine enteresan olaylar yaşadık ki. Hata yaptık özür dilemesini bildik. Yanlış da yaptığımız oldu. Ama asla bir insanın canına, namusuna, geleceğine, ekmeğine ne dil uzattık, ne de karalama yaptık. Adam gibi mücadele ettik ve etmeye de devam edeceğiz.

Bu tip yaşamaya da devam etmekten onur ve gurur duyuyorum. Bundan dolayı canımız yansa da umurumda değil. Bu insanlar bir gün doğruları görecektir…

Ancak, sizlere söz verip sözünde durmayan o kadar insan sayabilirim ki…

Hele hele bu kişilerin çoğunun ileri gelen isimler, tanınmış kişi ve kurumlar olduğunu söylesem, küçük dilinizi yutarsınız. Ve hatta “yok artık” bile diyebilirsiniz. Bu tiplerin kıvırtma alanları o kadar geniş ki. Sizi ve bizleri yönetirken bile yalakaları ile işlerini baya baya götürüyorlar.

Her neyse,

Büyüklerim derdi ki: “Ne çekerse adam çenesinden çeker”

Harbiden biz de ne çektiysek çenemizden çektik. Adam sandık bildiğimiz doğruları konuştuk, yazdık çekinmeden. Ama görüyorum ki doğru değil kıvırtacaksın, yalakalık yapacaksın.

Bizde böylesi hüner olmadığı için asla beklediğimiz mevki ve makama gelemeyiz. Kıvırtan ve yalakalara dikkat edin. Daha neler göreceğiz hayal bile edemezsiniz. Bu insanların içinde hiç mi iyileri yok.

Öyle adam gibi adamlar var ki?

Zaten o adam gibi adamlar sayesinde Çarşamba ayakta kalabiliyor. Ama iyi ve derinden dikkatlice izlerseniz. Bu kıvırtkanlar toplumun önünde gün geçtikçe çoğalıyor. Söz vermek mi? O artık tarih oldu!. . En iyi kıvırtan, en iyi yalakalık yapanlar artık gözde oluyor.

Ama biz yıllardır olduğu gibi sıkıntı ve dert çeksek bile doğruluğumuzdan prim vermeden yolumuza devam edeceğiz.

Fakat bilinmelidir ki;

Bu toplum ya adam gibi adamlara; ya da kıvırtan, yarını belli olmayan önüne gelene ağam, paşam diyerek el pençe divan durup el etek öperek adamım diye geçinenlerle dolmaya devam edecektir.

Özü;

Ya adam gibi adamları çoğaltmalı ve önder yapmalıyız, ya da bırakıp kıvırtanlarla iyi kötü demeden görmezden gelip üç maymunu oynayarak yaşamaya…

Ben adam gibi adamları seçiyorum.

Ya siz?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…