ACI HAKİKATLER (1)
Sevgili Dostlarım,
Dünya dönüyor, dünya ile birlikte tüm canlı ve cansız varlıklarda dönüp duruyor. Aylar, yıllar su gibi akıp geçiyor. Eşref-i Mahlukat olarak inandığımız insan ise bu sihirli alem içinde Cenab-ı Hakkın bahsettiği akıl ve ruh dünyası ile daha anlamlı bir hayata sahip olması gerekmez mi? Duygu derinliği, düşünce nimeti, merhamet hissi, insanı diğer canlılardan daha özel bir varlık olmasını sağlıyor. İyiyi ve kötüyü seçme yalnız insana has bir özellik olduğundan kimsenin şüphesi olmasın. İyiyi, kötüyü, güzeli, çirkini, haramı, helali en iyi insan seçebilir. Usta şair Necip Fazıl KISAKÜREK’ in dediği gibi; İki ırmak var; birinden kir, diğerinden nur akıyor. Hangisi ile birlikte akmayı insan kendisi karar verir.
Hırs, ihtiras, hepsi benim olsun, aç gözlülüğü, sonu gelmez şehvet kudurganlığı, intikam hırsı, Allah’ a olan isyan divaneliği, insanı ve onun yönettiği dünyayı yaşanması zor bir mekan haline getiriyor.
Dünyanın her köşesinde korkunç acılar, zorbalıklar, akan masum insan kanı,hayatı cehennem ve insanları da cehennem zebanileri yapıyor.
ÖN ASYA, ORTA DOĞU, AFRİKA
İnsanlığın bilinen tarihinden beri Dünyanın merkezi hep Ortadoğu olmuştur. Dinler hep Ortadoğu da gelişim göstermiştir. Yüce İslam ve Şanlı Peygamberimiz Hz. Muhammed (Sav.) Ortadoğu’dan dünyaya seslenmiştir. Kuran-ı Kerim bu topraklarda insanlıkla buluşmuştur. Hak ile batıl hep bu coğrafyada karşı karşıya gelmiştir. Kılıç Aslanlar, Selahaddin Eyyübiler, Fatihler batılılara karşı bu topraklarda meydan okumuşlardır. Dünya’nın geleceği bu bölgede çizilmiştir. Ne oluyor? Tarih tekerrür mü ediyor?... Ön Asya da; Ortadoğu da, Kuzey Afrika daki doğalgaz rezervleri, Petrol kaynakları açgözlü kapitalist ağlarının aç kurtlar gibi bu topraklara saldırması ile devam ediyor. Bu saldırılar hiçbir ahlaki değer tanımıyor. Adalet, eşitlik, merhamet, hukuka uyma ve hiç ağızlarından düşürmedikleri insan hakları gibi bütün iyiye, güzele giden değerler ayaklar altında sürünüyor. Küffarın ar damarları çatlamış durmadan kan döküyor. Emperyalizm, bizimde tam ortasında bulunduğumuz bu bölgeyi kan deryasına çevirdi. Şunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım ki, bu savaş batının mazluma olan saldırısıdır. İşte savaş alanları.
FİLİSTİN, KUZEY AFRİKA, ÇEÇENİSTAN, YUKARI KARABAĞ, DOĞU TÜRKİSTAN, SUDAN ve BÜTÜN HİLAL AFRİKASI
Bakın medyaya, gazetelere, televizyonlara, sosyal medyaya ve hatta yazılan kitapların, hep yukarıda saydığın coğrafya. Çünkü, aç kurtlar hep buralara göz dikmişlerdir.
Pergelimizin bir ucunu Konya’ya iliştirip öbür ucu ile geniş bir çember çizmiş olsak, Ortadoğu ve Afrika’nın büyük bir kısmı, Balkanlar, Kafkasya, İran, Orta Asya bu dairenin içinde kalır. Bu sattığımız topraklar ya geçtiğimiz yüzyılda Osmanlı ülkesi idi ya da Devleti Ali’ye komşu idi. Yani Osmanlı iç bölgede bulunuyorlardı. Günümüzde bu topraklar ateş çemberi içinde yanıyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.