Demokrasi ne büyük nimettir. Halkın iradesinin sandığa yansıması, çoğunluğun iktidar olması.

Son günlerde ülkemizde duyanların, insanım diyebilen herkesin midesini bulandırması gereken şeyler duyuyoruz…

Bir eve 300-500 seçmen yazılması hatta boş evlere ahırlara seçmen yazılması bu seçimin ne kadar adil olacağının en açık göstergesidir!

Meclis Başkanı’nın istifa etmeyerek Anayasayı açık açık ihlal etmesi ve Cumhurbaşkanı’nın, bakanların devlet imkanları ile AK Parti’ye oy isteyecek olması Müslüman’ım, insanım diyen, demokrasiye inanan herkesin tepkisini çekiyor çekmelidir de. Bir tarafta 40 TV’yi, sayısız gazeteyi arkasına alan devletin uçağı arabası,valisi, kaymakamı,emniyet,tapu,milli eğitim müdürü,müftüsü, imamı belediyesi ve bir diğer tarafta mitingi,afişi engellenen muhalefet partileri. Bu seçim adil bir seçim mi?

Buna adil diyen biri ya vicdanını kiraya vermiştir, yada insani duygularını yitirmiştir.

İktidarının devamı için her türlü yalanı, oy hırsızlığını mübah gören, bunu yapan müslüman olamaz insan hiç olamaz. Yüksek seçim kurulu başkanının görev süresinin uzatılması çok manidardır, mühürsüz  oyları kabul eden, muhalefetin tüm itirazlarını reddeden ama iktidarın her itirazını kabul eden, çocukları ballı maaşlarla ballı makamlara atananlar, iktidarın seçim bürosu görevlisi gibi çalışanlar ne kadar dürüst olabilir. Tarafsızlık için namusu üstüne yemin edenlerin yalakalık için namusları üzerine ettikleri yemini ayaklar altına almaları, hangi dinde hangi insani değerde yer bulabilir.

Sonrada çıkıp biz adiliz biz dürüstüz demeleri çıkan görüntü ve belgelerle sadece sözde kalmaktadır. Biz anlayış değil adalet istiyoruz. Özellikle son üç seçimde yapılan  oy yolsuzluğu ayyuka çıkmıştır. Ülkemiz milletimiz bunu hak etmiyor. Ve kimse bu kadar pis kokular  hukuksuzluk,oy hırsızlığı varken biz başarılıyız demesin. Temiz, adil bir seçim olsun seçilen başımızın tacıdır.

Sayın Erdoğan 504 bin seçmenimiz yok demiş. Sakın geçen seçimde oy kullandırdığınız ölüler olmasın,inanın bu yaptıklarınız bütün dünyada ülkemizin imajını yerle bir ediyor. Afrika’da kabile devletleri bile bize neticeleri ile gülüyor.

Adil dürüst bir seçim istiyoruz ama görünen o ki çok ta mümkün değil.
Sayın Erdoğan partisinin gençlerine seslenirken ölmeye hazır mısınız diyerek yaşatmak yerine ölümü seçmiştir. Düşününki 81 milyonun cumhurbaşkanı olması gereken insanlarının hayatını daha rahat,huzur içinde yaşamasını sağlamak olan biri yaşatmak yerine ölümü tercih ederek ruh halini ortaya koymaktadır.

Birinin sayın Erdoğan’a savaşa değil seçime gittiğimizi anlatması lazım, ha birde benim milletim diyor ya sayın Erdoğan biz senin milletin değil Türk milletiyiz....