AK Parti Samsun teşkilatlarındaki hareketlilik yine başladı. Önce il başkanlığında yaşanan siyasi dalgalanma şimdilerde de ilçelere sıçrayarak hareketli ve hararetli süreç yaşanmaya başladı.
Samsun ve Havza yerel basınından okuduğum kadarıyla AK Parti Havza İlçe Başkanı İl ve Genel Merkezin çağrısına uyarak istifasını vermiş.

AK Parti Atakum İlçe Başkanı ise yönetimi görevlerinden ayrılmış olsa da Genel Merkezi ve Davanın Liderine karşı direnme sürecinde girmiş. Yani ok yaydan çıkmış.

Bu tip yaşanmış olaylar daha önceki yıllarda ilk kez 2014 yılında Çarşamba İlçe başkanı Sayın Mehmet Köse, Belediye Başkanlığına aday adayı olduktan sonra yaşanmıştı.

Çarşamba ilçe teşkilatı haklı olarak istifa etmemiş, seçilmişliğin verdiği güvenle mücadelesini sürdürerek dışarıdan atanan ilçe başkanını kabul etmemişti. Partili bile olmayan birilerinin atanmasına karşı direnmiş, görevini Genel Merkezle istişare içinde sürdürmüştü.

O dönem AK Parti Samsun İl Teşkilat Başkanı bu gün İl Başkanı olan Muharrem Göksel, bu işi yakından takip ederek yapılan bu haksızlığa o günler de kıyasıya destek vermesine rağmen, Çarşamba teşkilatı mücadele ederek belkide Türkiye’de bir ilki ve haklılığını ortaya koymuştu. Bu sayede de İlçe yönetimi görevine devam etmiş, belediye seçimlerini başkan istemese de layığı ile yerine getirmişti.

O dönemin AK Parti Çarşamba İlçe başkanı Mahmut Çekiç ve yönetim kurulu üyeleri bu seçimden de yüksek oy alarak ilçe başkanlık görevini ekibiyle beraber kendisini istemeyen il ve belediye başkanına rağmen yüzünün akıyla başararak çıkmış ve bu gün başkanlığını sürdürmektedir.  

Çekiç, yerel seçimler sonrasında da rahat ve huzur içinde çalışmasına müsaade edilmemiş ve Genel Merkezde ki kirli varyasyonlarla İl başkanlığına istifalarını sunmuştular.

O dönem Çarşamba teşkilatı partililerden büyük takdir toplamış Türkiye’ye örnek olmuş teşkilattır.

Bunu da AK parti Samsun İl başkanı Muharrem Göksel’le bir görüşmede kendisi şahsıma dile getirirken; "Bu  yapılan Çarşamba’ya haksızlık" olduğunu bir sohbetimizde söylemiştir.

Aslında şimdi de referandum sürecine girdiğimiz şu dönemde yapılması gereken taşlarla fazla oynanmadan bu süreci geçirmek gerek.

Eğer Atakum ilçe başkanlığı genel merkeze haklılıklarını anlatabilseler görevlerinde kalabilirler. Ama iyi anlatmaları gerek bunu yaparken kendilerinden emin olmaları gerek sayın il başkanı bunu ilk kez yaşamıyor.

Ancak herkes tarafından net olarak biliniyor ki bu iki ilçemizin dışında da 17 ilçe başkanlarının çoğunluğu mevcut eski İl Başkanı ve bu gün Milletvekili Fuat Köktaş'ın ekibi ve kurduğu güçlü yapılanma ekibidir.

Daha önce bunu Çarşamba yaşadı. Bu konuda tecrübesi var. Bu gibi durumlara Genel Merkezin kesinlikle ön vermemesi gerek.

Çünkü Türkiye'de referandum süreci öncesin de hiç kimsenin incitilmemesi gerek. İlçe teşkilatları çok önemlidir. Arkasında büyük kitleler vardır. Bu süreçleri sükûnet içinde geçirmek gerek. Çünkü bir oy bile çok önem arz eder.

Sayın vekillerde bu sürece olumlu katkılar sağlamalıdırlar. Neticede onlarda Samsun’un vekilleridir. Kendileride isterler ki Samsun’dan fazla oy çıksın, fazla oy çıkarsa onlarında Ankara’da elleri güçlü olur. Yoksa sorgulanırlar .

Mesele Havza -Atakum meselesi değil, AK Partinin istediği yeni Anayasa sürecidir ki;  bıçak sırtında olan oylamada her atılan adım önem arz eder.

İyi düşünüp en doğru yolu izlemek gerek. AK Parti için Samsun Türkiye’nin en önemli illerinden, kalelerinden biridir ve bu kale çok iyi tutulması gerekir.

Bu vesile ile Mahmut Çekiç dönemin de Çarşamba’da o kaos ve kargaşayı, dalgalanmayı Çarşamba İlçe yönetimi iyi yönetmiş, doğru siyasi mücadele örneği vermiş ve bu gerilim zayiatsız biçim de atlatılmıştı.

Atakum’da da atlatılır ama Genel Merkez ve mevcut Başkanın inatlaşması, AK Partili bir siyasi duruş izlenirse bu halk için birlik beraberlik için önemlidir.
Seçimle gelen seçimle gitmelidir bunu kabul ediyorum ancak, seçim öncesinde yaşanan ve yaşatılanlar ile 15 Temmuz önce ve sonrası da gözden çok iyi geçirilmeli ve tasarrufun buna göre kesin ve emin adımlar atılarak nazlanma ve inatlaşma iyi izlenerek acil ve kesin sonuca kısa sürede varılması gerekir.

Sağlam yapılanma yapılır ve Demokrasi işletilirse, seçimle gelen seçimle gider. Bu da hem il başkanlığını hem de genel merkezi rahatlatır. İnşallah bunları da aşar kimse kimseyi üzmeden herkes işini, görevini yapar.
Mutlu Türkiye için…..