SİYASETİN BARONLARI TEZGÂHI İYİ KURMUŞTU.
İşin aslı ilk günlerde Gür, dikkat çeken hitabeti ile bastırıyordu.
Bağımsız aday Hüseyin Dündar’ın çok yavaş konuşması,
Gür’ün siyasette yeni Erdoğan hitabet imajına kadar götürülüyordu.
Albenisi iyi olan Gür’ün talihsizliği ekibi yüzünden daima çakılıyordu.
Gelecek günlerde yerle yeksan edilecekti ve bunlar.
Bilen biliyordu ama çaresiz bırakılan Gür ve tabi zeki(!) ekibi bilmiyordu.
Birde inandırılmış, kandırılmış ekibi Gür’ü kimseyle görüşmüyordu.
***
“SİYASETİN BARONLARI TEZGÂHI İYİ KURMUŞTU.”
Gür’e seçim kaybettirme işi startını güçlü biçimde almıştı.
Aynı anda Ender Gür’ün siyasi hayatı da bu seçimle bitirilecekti!
Dündar kazandırılacak ve AK Parti’ye birileri gidip,
“Ben, biz demiştik dinlemediniz bak kaybettiler” diyecekti.
Olay netti, kesindi ama dinleyecek var mıydı? ASLAAAA YOKTU.
***
Tüm bunlardan sonra çok iyi konuşmak, Gür ses önemli değildi.
Unutulan veya hatırlatılmayan aslına yüreklere sevgi vermekti.
Lakin, baronların dayattığı ise hayal ve gerçekçi olmalıydı.
Hayal değil, hizmet, proje hem de kendi projeleri anlatılmalıydı!
Ve koskoca 55 gün nerede ise kıran kırana geçiyordu.
***
AK Parti kanadı öylesine öfke dolmaya başlamıştı ki!
Artık hırsını pankart, afişlerden alıyor ama rahatlamıyorlardı.
Ve olan olmuş, aralarında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı,
Çevre ve Şehircilikten sorumlu Genel Başkan Yardımcısı,
Çiğdem Karaaslan’ın da bulunduğu bir ziyaret günü!
“İddia o ki; yüksek ses bahanesi ile Hüseyin Dündar’ın,
Seçim aracındaki personellere saldırı oluyordu.
Dündar kirli siyaseti öngörse idi iyi malzeme idi.
Çünkü saldırıya karışanlar kallavi isimler- di!?
Ama ne hikmettir, Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan’dan bile,
“TIK ses çıkmıyor, yalnızlaştırılan Ender Gür’ e destek” olmuyordu!
Aslında Ender Gür, AK Partinin her arenasında sahipsiz bırakılıyordu.
***
Bu durum ise halk arasında iddia ve dedikodular ayyuka çıkıyordu.
Vatandaşlar, “Gür, bilinçli ve istenerek yalnız bırakılıyor” deniyordu…
Ve sinirler yay gibi gerilirken bu arada Hüseyin Dündar her geçen gün,
Bırakın merkezi köylerde dahi öylesine bir coşku yakalıyordu ki!?
Güler yüzü, geçmişte ki o sinirli ve asabiyetini unutturmuş,
Halkın sevgilisi değişen başkanları oluyordu artık.
Köyler çevre mahalleler bile ölümüne artık
“DÜNDAR İLE YAN YANA DİYORDU.”
***
İşin görünmeyen yüzünde AK Parti içten içe yangın yeriydi.
AK Parti İl teşkilatı içinde birbirine düşmüş, ilçeler kaos içinde...
Ve seçim günü yaklaşıyor, AK Parti zeki SKM’si “tırmanıştayız” diyordu.
***
Ve seçime bir hafta kala ortaya çıkan bir video!
Çarşamba’yı bırakın Samsun’ da hatta çok uzaklarda,
Bu video da ki konuşmalar konuşuluyor, tepkiler, sinirler…
Arttıkça artıyor, çöküş hızlandıkça gerilim artıyordu.
***
Tabi bu esnada çalışkan(!) AK Partide ki SKM’nin;
Zeki ve akıllı isimleri(!), neden konuşuldu ve konuşanı değil,
Ya da konuşma ve video için “ÖZÜR VE YANLIŞ ANLAŞILMA”
Açıklaması yaptırmak yerine videoyu kim çekti?
Polemiği ve suçlamalara başlamış, Ender Gür’ün çalışmaları,
Emekleri ve mücadelesi artık resmen “YOK EDİLİYORDU”
***
Zeki SKM soruNluları (!) sözde çekim yapılan yerdeki iş yerinin,
Güvenlik kamerasından inceleme yapıyor ve bilin bakalım ne oluyor?
Videoyu çeken olarak yine bizler ve elemanlarımız suçlanıyordu?
Velev ki çekim bizden olsa bile (ki değil) adayın böylesi,
Gaf ve sinir ucu konuşması yapmasına,
Ses çıkartmıyor gerilimi daha da bilerek arttırıyorlardı.
Ayrıca gazeteci sıcak haber sever, bir aylık bayat video kullanılmaz.
***
Sizce; Video neden çok büyük tepki almıştı?
Gür bir ziyarette der ki; Dündar’ın arkasında gezenleri boş ver.
Onun arkasında 300-500 çakal geziyor ve onlar bilmem ne!”
Bu sözleri duyan partili partisiz herkes sinirden deliriyor.
AK Partinin akıl hocaları bizi suçlarken kendi evlerinin önüne bakmıyor.
Hırs, kin öylesine köreltmiş ki bunları.
Ama asıl hedefin Ender Gür’ e kesin seçim kaybettirmek olduğu,
Masum AK Partililerce bilinmediği için oyuna iki tarafta geliyordu.
Kazanan değil kaybedenler kim sorusu gündeme geliyordu!?
Kaybedenler sıralanmaya başlıyordu.
Çünkü kaybetmenin bedelini bu isimler verecekti?
Kim bu isimler veya kişi kişiler?..
***
Enfal Suresi, 30. ayet:
Hani o inkar edenler, seni tutuklamak ya da öldürmek veya sürgün etmek amacıyla, tuzak kuruyorlardı.
Onlar bu tuzağı tasarlıyorlarken, Allah da bir düzen (bir karşılık) kuruyordu.
Allah, düzen kurucuların (tuzaklarına karşılık verenlerin) hayırlısıdır.

DEVAMI YARIN