Dünyada ve Anadolu’da panayır kültürü paranın olmadığı Milattan önce 300’lü yıllara dayanmaktadır.. Ticaretin takas yoluyla yapıldığı insanların belli geniş alanlarda bir araya toplanarak mal ticaretini yaptıkları yerlerdi.. Bu oluşum Lidyalıların parayı bulmasıyla birlikte daha da önem kazanmıştır.. Ticarette takas kalkmış yerini para almış. Bununla birlikte yılın belirli aylarında insanların ortak kullandıkları geniş meydanlık alanlarda bir araya gelerek alışverişlerini sürdürmüşlerdir.. Bu gelenek insanların alışverişlerini ve ihtiyaçlarını giderebilecekleri haftada bir kurulan Pazar yerleri ile birlikte, Anadolu’da yaklaşık bir ay süren alışverişin yanısıra çeşitli eğlencenin de yer aldığı, panayırlar kurulmaya başlamıştır. Yediden yetmişe kasabalı ve köylünün Alışverişini yaparken eğlendiği bir bayram yerini andıran panayır 30 günün ardından sona ermesiyle yöre insanın yaşamında ekonomik ve kültürel anlamda büyük yer etmesiyle birlikte, genç ve yaşlı tüm insanların gelecek sene kurulacak panayırın hayalini kurarak seneyi iple çekmelerine neden oluyor…

Pazar büyütme konusunda geldiğimiz noktada panayırcılık bir tarafa bırakılarak metropol şehirlerde modern binalarda yapılmaya başladı.. Günümüzde sayıları 100’lerle ifade edilen Fuarlar hemen hemen her şehirde yapılıyor. Son yıllarda ise İl ve İlçelerde ürün bazlı Fuarlar irili ufaklı farlar düzenleniyor…

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de Fuarcılık alanında önemli adımlar atılırken, Din, Irk ve Renk ayrımı gözetmeksizin Uluslar arası fuarlar sayesinde bir anlamda ülkeler arası sınırlar kalkmış oluyor.. Fuarlar dünyadaki gelişmeleri ve teknoloji görmek, dokunmak ve bilgi edinmek açısından önem kazanmaktadır.. Üretici ve tüketicinin buluşma noktası olan fuarlara yönelik düzenlenen toplu ziyaretlerin ulaşımı ise ekonomik olması açısından tercih ediliyor… Ocağınız şen ürününüz bol olsun. Kalın sağlıcakla…