Geçtiğimiz günlerde ard arda Kum-Çakıl olayını haber yaptık. Dediğimiz belliydi. Bu nokta da iddianame tamam ama eksik demiştim. Bunda da ısrar ediyorum.

O kadar bilgi geliyor ki…

Ben bu konuyu artık önce hükümete havale ediyorum. Hükümet fakir fukaranın, garip gurebanın  rızkına bakalım hükümet sahip çıkacak mı?

Her neyse bir başka mağduriyet ise geleceğimiz olan Eğitim neferleri… Yani Öğretmenlerimiz.

Öğretmenlerimiz yıllardır bir Öğretmenevi muhabbeti ile yanıp tutuşuyor. Kimine göre akşamları öğretmenlerin okey oynadığı boş vakit geçirdiği alan…

Kimine göre evi olmayan veya ilçeye konuk olan Öğretmenlerin aileleri ile kalıp konaklayacakları bir ev…

Ama her nedense yıllardan beridir bu hikaye masaldan öteye gidemedi. Bir ara İlçe Başkanı Mehmet köse ve Belediye Başkanı Dündar işe el attılar. Hatta öylesine hızlı girdiler ki Öğretmenevinin su basmanı tabir edilen temeli bile atıldı.

Sonra…

Eski İmar Bakanı Mustafa Demir gitti temel kavgası başladı. Sebebini bilen varsa gelsin beri.

O günler temeli atan parasının çoğunu temele yatıran eski İlçe yöneticilerinden Mühendis- Müteahhit Cihangir Özakçaylı parasını alamadığı iddiaları gündeme bomba gibi düştü.

Sustuk.

Sonra bir Beton Santralinden alındığı iddia edilen beton paralarının firmaya ödenmediği  gündeme geldi

Sustuk…

Bakan 500 bin lira gönderecekti geldi mi gelmedi mi belli olmadı.

Sustuk.

Belediye Başkanı işi aniden her nedense adeta yüzüstü bıraktı dediler sustuk.

İlçe Başkanı yaptırmıyor dediler. Başkan yapmıyor dediler…

Sustuk.

Ama ne oldu ise yaptırmıyor dedikleri İlçe başkanı yeni bir girişim yapmış doğruysa ve iş yeniden celallendi.

Bakan Suat Kılıç duyumlarıma göre Samsun Valisi Hüseyin Aksoy, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ve Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar’a,

”BU ÖĞRETMENEVİ CENAZESİNİ KALDIRIN ORTADAN “ DERMİŞ.

Başkan şimdi birden bire harıl harıl başladı çalışmaya. Aklıma takılan soru şu…

Öğretmenevine kum- çakıl mı bulamamışlardı?

Bakanlık para mı göndermemişti?

Belediye Başkanı İlçe teşkilatına istediğini mi seçtirememişti de.

Bu iş pardon bu Öğretmenevi cenazesi ortada kalmış kokmaya başlamıştı.

Bu koku artık Bakan Kılıç’ı bile taa, Ankara’da rahatsız etmiş olacak ki.

Yukarıda bahsettiğim yöneticilere “Kaldırın bu cenazeyi “dermiş.

Bakalım bu kadar güçlü oluşum bu cenazeyi kaldırabilecekler mi…

Güzelliklere teşekkür her daim mevcut bize

Teşekkürler ilgilenen ve yeniden bu konuyu canlandıranlara. Kimin emeği geçti ise hepsine…

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…