Merhaba dostlar...

Yıllardır ülkemizde devletin uyuşturucu ile mücadele çabasını hepimiz izlemekteyiz...

Lâkin uyuşturucu operasyonları, sokak satıcıları ile sınırlı kalmakta...

Hergün basında, 3 gram ila 5 gram uyuşturucu yakalandığı haberlerini okumaktayız...

Yakalanan torbacı olarak tabir edilen uyuşturucu satıcıları sakız gibi dillerine doladıkları bir söylemin arkasına gizlenmekteler...

Yakalanan bütün torbacılar ifadesinde, "Tanımadığım bir şahıstan içmek için aldım" diyor...

Yakalanan torbacıların hepsinin aynı ifadeye başvurmaları bile bu işin ne kadar organize yapıldığını gözönüne sermekte...

Kimsenin tanımadığı bir adam varmış!...

Kimse tanımıyor ama herkese o uyuşturucu dağıtıyor...

Ne kadar da hayırsever!..

Devletin bu adamı bulup, çok yardımsever olduğu için "Devlet Şeref Madalyası" vermesi gerekiyor!...

Gerçekten, bu hayırseverler tanınmıyor mu, yoksa devlet tanımak mı istemiyor?

Gelin birlikte analiz edelim bu tanınmayan adamı:

Tarihlerden 17 Kasım 2009

AK Partili Meclis Üyesi A.K.'nin oğlu ve yeğeni Samsun'un Ayvacık İlçesi'nde kamyona fındık yüklüyor...

Fındık çuvallarının altına ise 27,5 kilo esrar zulalayıp Çarşamba İlçesi'ne yola çıkıyorlar...

Mal, anlaşılıyor ki, fındıkçı kisvesine bürünen uyuşturucu baronlarına ulaştırılacak...

Kamyona Çarşamba İlçe girişinde yapılan operasyonla sözkonusu uyuşturucu ele geçiriliyor...

Ne oldu şimdi?..

Biz o tanınmayan adamı tanıyamadık...

Bitti mi?

Hayır...

Tarih 28 Ağustos 2013'ü gösteriyor...

Yine aynı Meclis Üyesi'nin Ayvacık İlçesi'ndeki tarlasına operasyon yapılıyor...

Yapılan operasyon sonucu, 1.865 kök dişi hint keneviri, 663,8 kilo kubar esrar maddesi ile 800 gram kenevir tohumu ele geçiriliyor...

Meclis Üyesi A.K.'nin yanı sıra 4 kişi daha gözaltına alınıyor...

Sen 2009 yılında 27.5 kilo esrarı yakalamayı başarı olarak görür ve bilinmeyen adama ulaşmaya çalışmazsan, 2013 yılında 27 kilo olan esrar 663 kiloya fırlar!..

Sokakta veya ekim işlerinde sen Aydın'ı yakalarsın, yarın Kenan çıkar ortaya!..

Bir AKP'li olurlar, bir ANAP'lı, bir MHP'li...

Gemilerini nerede yüzdüreceklerse sızarlar o partiye...

Sivrisineklerle mücadele ederek uyuşturucu sorunu çözülemez...

Sivrisinek sorununun gerçekten çözülmesi isteniyorsa, bataklığın kurutulması gerekmektedir...

2009 yılında fındık yüklü görünümündeki uyuşturucu yüklü kamyonun Çarşamba'da hangi fındıkçılara sevkedildikleri çözülmelidir ki, uyuşturucu sorununda yolalınabilsin...

Çarşamba'da fındık çiftçisine tonlarca uyuşturucu ektirip, hasat zamanı fındık çuvallarının arasında zulalanmış şekilde toplayan uyuşturucu baronlarının kim olduğunu, sokaktaki vatandaş bile bilmektedir...

"Fındıkçıyım" diyerek, fındıktan elde edilmesi imkânsız bir servete sahip olan bu baronlar, uyuşturucudan elde ettikleri paralarla hava atarak, siyasetçi ve bürokratların arasında boy göstermektedirler...

Dediğim gibi uyuşturucu ile mücadele edilmek isteniyorsa, sivrisinekleri öldürmeye değil, bataklığı kurutmaya yönelik çalışmalar yapılmalı...

Bataklık öyle gizli kuytu yerde değil, şehrin merkezi sayılabilecek yerde...

Nerede mi?..

Samsun'un Çarşamba İlçesi'nde!..

Sanırım şimdilik bu kadar yeterli...