ŞIRACININ DESTEKÇİSİ BOZACI!..
Çarşamba Ticaret Borsası Başkanı Kazım Gürol Yılmaz yazmış olduğum "Yılmaz Cemaatin Kasası mı?" başlıklı yazıdan dolayı Haber Expres Gazetesi'nin sitesine erişimi engelleme talebiyle Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi'ne başvurmuş...
Yanlış okumuyorsunuz: Kazım Gürol Yılmaz yazılan yazı nedeniyle beni veya köşe yazımı mahkemeye vermiyor, köşe yazısını bahane ederek gazetenin internet sitesini kapattırmayı amaçlıyor!..
Bu Kazım Gürol Yılmaz ile Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar kendilerini ne zannediyor acaba?
Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar belediyenin yetkisi bulunmamasına rağmen gazeteyi mühürlemeye çalışıyor!
Yılmaz ise gazetenin sitesini mahkeme kararı ile erişime engellemeye çalışıyor...
Bu iki başkanın hangi akla hizmet ederek basınla uğraştığına anlam veremiyorum.
Bu iş, iki başkanın sandığı kadar kolay mı?..
Hükümet bile, ülkede yapılan ulaşımdan askeri yatırımlara kadar onca başarısına rağmen keskin muhalifleri Oda Tv, Sözcü ve Zaman Gazetesi'ni kapattırmaya çalışmıyor iken, siz Haber Expres Gazetesinin mühürleyip, internet Sitesi'ne erişimi engelleme cehaletini nasıl gösterebiliyorsunuz?
Siz Türkiye Cumhuriyeti'nden daha büyüksünüz de, hükümetin yapmadığını iki kafadar başbaşa vererek mi başarmayı hedefliyorsunuz?.. Sizin akıl hocanız kim?..
Yoksa Çarşamba'yı, Türkiye Cumhuriyeti yerine Muz Cumhuriyetine mi bağlı sandınız?..
Kazım Yılmaz mahkemeye sunduğu dilekçede, sözkonusu köşe yazısı ile yıllardır vergi rekortmeni olduğunu ve önüne geçilmeye çalışıldığını öne sürmüş...
Sayın Yılmaz o köşe yazısında nasıl önünü kesiyoruz söyler misin?.
Ne demek istedin yani, "Ben vergi rekortmeniyim, beni yazamazlar mı?" diyorsun.
Benim ülkemde vergi rekortmenlerinin dokunulmazlığı mı var?..
Millet Cumhurbaşkanını, başbakanını, üst düzey yargı mensuplarını, Genel Kurmay Başkanını çatır çatır yazarken, sen vergi rekortmenisin diye kimse seni yazamaz, eleştiremez mi yani?..
Bu nasıl bir mantık?
Hem ben ne yazmışım?..
Samsun Özel Haber isimli internet sitesinin yazmış olduğu bir haberi köşeme taşımışım.
Sen benim köşem üzerinden gazete ile uğraşana kadar becerebiliyorsan sözkonusu sitedeki haberi kaldırtsana.
Onu da denemiştin değil mi?
Önce Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurmuş, başvurun reddedilince, Çarşamba Ağır Ceza Hakimliği'ne başvurmuş ve o makamdan da "red" cevabını almıştın!
Samsun 2. Sulh Ceza Mahkemesi, Yılmaz'ın başvurusuna yetkinin Çarşamba'da olduğuna karar vererek, "Yetkisizlik Kararı" vermiş.
Bakalım Yılmaz yetkili olan Çarşamba Adliyesi'ne sitenin kapatılması için başvuracak mı?
Bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.
KAYMAKAM DURMAK BİLMİYOR!
Şimdi isterseniz Çarşamba Kaymakamı Caner Yıldız'a dönelim...
Yine boş durmamış ve yeni bir skandalın altına imza atmış...
Çarşamba'da 100'ün üzerinde muhtar olduğunu ama Yıldız'a destek açıklamasına gelen muhtar sayısının 40 olduğunu kaleme almıştım...
Yıldız ve en yakın (!) çalışma arkadaşı Çarşamba Muhtarlar Derneği Başkanı Sebahattin Aydınoğlu ne yapmış etmiş 136 muhtardan boş kağıda mühür almış...
Demeye çalışıyorlar ki, "136 muhtar da seni kınıyoruz". Yani beni kınıyorlar...
Çabaladıkça komik duruma düştüğünüzün farkında değil misiniz?..
Gazeteci gördüklerini yazar geçer, yazılanlara yarası olan gocunur...
Ama gerçekten merak ettim 136 muhtar boş kağıda nasıl mühür vurmuş?..
Tanıdığım bir mahalle muhtarını aradım...
"Boş bir kağıda mühür vurmuşsun nasıl oldu?" dedim.
"Ne amaçla mühür vurduğumu bilmiyorum! Çarşamba Ziraat Odası Başkan Adayı İsmail Güngör'ün yemeğine katıldım ve önüme başka muhtarların mührü basılmış kağıdı koydular ve "Kaymakam istedi" diyerek kağıdı mühürlemem istendi ve bende mühürledim" dedi.
İlginçti ve merkeze uzak başka bir mahalle muhtarını aradım.
Aynı şekilde ona da mühürlediği kağıdı sordum.
O muhtar da neye imza attığını bilmediğini belirterek, "Çarşamba Ziraat Odası Başkan Adayı Muammer Aydemir'in yemeğine katıldım. Orada önüme bir kağıt konuldu ve Kaymakam için olduğu söylendi ve ben de mühürledim. Ama ne için mühür vurduğum açıklanmadı" dedi.
Muhtarlar kağıtların üzerinde, sağında ve solunda hiç bir yazı yokken boş kağıda mührü vurmuş!.
Vurmayıp ne yapacaklar?
İşin içinde kaymakam var!..
Şimdi önünüze çıkan ilk muhtarlık binasının tabelasına bakın ne yazıyor?
T.C Çarşamba Kaymakamlığı ..... Mahalle Muhtarlığı.
Yani muhtarlıklar kaymakamlığa bağlı organlar...
KAYMAKAMLIĞI AİLE ŞİRKETİ YAPMIŞ!..
Çarşamba Muhtarlar Derneği Başkanı Sebahattin Aydınoğlu'nun bu iş için aşırı bir uğraş vermesi dikkatimi çekti ve bu şahsı araştırdım.
Aydınoğlu yıllardır Çarşamba Kaymakamlığı Mütevelli Heyeti'nde görev yapıyor.
Aydınoğlu'nun Zonguldak'ta yaşayan Sevgi Aydoğdu isimli bir kızı var...
Yaklaşık 1 yıl önce Kaymakam Yıldız tarafından Yaşlı ve Bakım Merkezi bünyesinde 6 aylık süre ile çalıştırılmak üzere iş verilmiş ve Çarşamba'ya yerleşmiş ...
6 ayda bir çalışanlarda değişime gidilmesi gerekirken, 1 yıldır aralıksız çalışmayı sürdürüyormuş...
Bitti mi?..
Hayır!..
Yine aynı Aydınoğlu'nun oğluna ait bir mobilya atölyesi var.
Çarşamba Kaymakamlığı öncülüğünde yaşlı ve bakıma muhtaç insanlara yaptırılan evlerin mobilya ihtiyaçları Aydınoğlu'nun oğlunun atölyesinden karşılanıyormuş!
Bedava vermiyor herhalde!?
Şimdi Kaymakam Yıldız'a destek için Aydınoğlu yırtınmasında kim yırtınsın?..
Bir sonraki yazımda buluşmak umuduyla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.