BAŞARI TESADÜF DEĞİLDİR YÜKSEL YILDIRIM GERÇEĞİ (SON )
Gençlere tavsiyelerle bitirelim.Yüksel Beyden daha başarılı olup Ülkemizi daha ileri seviyelerde temsil eden iş adamları Olmaları hayali ile.
Sanırım onuda ziyadesi ile memnun eder böyle gelişmeler.
‘’ Ben mutlu olayım, büyüyeceğim de ne yapacağım, gece yarılarına kadar çalışacağım da ne olacak. Ailem Samsun’da, arkadaşlarım Samsun’da, keyfimiz yerinde, Atakum’da yiyoruz, içiyoruz,’ diyorsanız bu da bir yaşam şeklidir. Samsun’da büyürsün, bir işyerin olur, eş, dost, arkadaş, sevilen sayılan biri olarak devam edersiniz. Yanlış demiyorum, bu da bir yaşam şekli... Ama eğer ben iyi bir işadamı, büyük bir işadamı olayım diyorsanız, Samsun’da kalarak büyüme şansınız bir yere kadardır.
Çünkü global olman için doğru yerde olman lazım. Samsun’da belirli bir yere geldiğinde, Samsun bana ufak gelmeye başladı dediğinde hiç düşünmeden atacağın adım İstanbul olabilir. İstanbul ya da Türkiye, biz treni kaçırdık bak herkes büyümüş, paralar yapmış biz nasıl gireceğiz, nasıl büyüyeceğiz diye düşünce olmaması gerekiyor. Dünya o kadar büyüyor, nüfus o kadar artıyor ki devamlı fırsatlar çıkıyor. Yirmi sene önce cep telefonu diye bir şey yoktu, şu yoktu, bu yoktu.
Biz ‘Uzay Yolu’ filmleriyle büyüdük. Bugün ‘Uzay Yolu’ filmlerinde gördüğün her şey gerçekleşti. Sadece insan ışınlama gerçekleşmedi, onun için de çalışıyorlar, belki biz göremeyeceğiz ama 50-100 yıl sonra insanın da ışınlanması bulunacak. Tasarlanan ve olmaz dediğimiz her şey oldu. Bundan sonra yaşanacak 30 yılı birileri tasarlıyor, düşünüyor. Gençlerin vakti iyi kullanması, kendilerini geliştirmeleri lazım. Kesinlikle İngilizce öğrensinler. İngilizcenin yanına da mümkünse İspanyolca, Çince, Rusça, Fransızca, Almanca gibi global hale gelen dillerden birini koysunlar. İş dünyasında, ne yapıyorsa yapsın finansal okuma yazarlığının olması lazım.
Finansal tabloları, bilançoyu, okuyabilmeli, muhasebeden, paranın maliyetinden anlıyor olmalı, paranın değerini öğrenmeli. İş dünyasında parayı iyi yönetemiyorsan başarılı olamıyorsun. İyi bir yol haritası, iyi bir iş planı yapmayı öğrensinler. Bunu okullarda öğretmiyorlar, dışarıda öğreneceksin. Ağrı Dağı’na çıkacaksan, dağın yapısını, sıcaklığını, nerede konaklayacağını, günde ne kadar yol gideceğini, zirveye geldiğinde ne yapacağını, hızını, temponu planlamak zorundasın. Plansız yola çıkarsan, istemediğin bir yere gidebilirsin, kaybedebilirsin. Sonra da bırakırsın işi gücü.
Para gitmiş, pul gitmiş, zaman gitmiş... Bunları nasıl yapacağını öğrenmek için hep öğrenmeye açık olmak lazım. Çalışmak, çalışmak, çalışmak… Gezmek, eğlenmek, yemek, içmek güzel ama başarı çalışmadan olmuyor. Doğru zamanı bileceksin. Doğru zamanın ne olduğunu bilmek için hep algı sistemlerin açık olacak.
Yatırımın doğru zamanı mı, değil mi; kriz geliyor mu, gelmiyor mu; fırsat geldi mi, gelmedi mi, geliyor mu, gelmiyor mu bunu hissetmen lazım. Nasıl ki insanın 5 duyu organı varsa ticarette de böyle duygu organların olması lazım, görmen lazım, duyman lazım, hissetmen lazım. Bunları duymak ve hissetmek için kendini yetiştireceksin. O nedenle sadece bir şeyi bilmek yetmiyor, hukuku, finansı, teknolojiyi bileceksin, bunların yanında psikolojiyi de öğreneceksin.
Benim bir aile şirketinde bu kadar başarılı olmamın sebebi, 5 yıl Japonlarla çalışmış olmak. Japonlar bana çalışma kültürünü, düşünce kültürünü, müşteriye saygıyı, çalışanına saygıyı öğretti. Verdiğin sözü yerine getirmeyi öğretti. İşini zamanında teslim etmeyi, yerine getirmeyi öğretti. Bu tür şeyleri biz dışarıda öğrendik, geldik aile firmasında uyguladık, sonra çalışanlara aktardık. Gençlerin de babası, ailesi zengin olsa dahi mümkünse dışarıya gidip, çalışıp bir iş kültürünü öğrenmesi lazım.
Dünyaya açık olman lazım. Kültürel olarak Çinlilerle, Ruslarla, Afrikalılarla, Latin Amerikalılarla yani herkesin ortamına girip yaşamak lazım ki, insanlar seni sevsin. Sen eğer kültürel farklılığını ortaya koyarsan, dini inançlarını, kültürel farklılıklarını ortaya koyarsan dışlanırsın. Bunun için gideceksin, ziyaret edeceksin insanları. Bunları yapmayı herkes istiyor ama istemekle olmuyor. Bunun için ben ailemden zaman çaldım, kendi sosyal çalışmamdan zaman çaldım. Gençler kendilerini geleceğe yetiştirmek için çalışacaklar. Çünkü konuşmakla olmaz bu işler. Biraz acı bir reçete ama bunu yapacaklar. Sadece üniversite diplomasıyla, sadece İngilizce bilmekle başarı gelmez.
Zaten bilgisayar hayatın olmazsa olmazı. Tüm bunların üzerinde yeteneklere, yetkinliklere sahip olmak için çalışacaklar, çalışacaklar ve çalışacaklar. Önlerine çıkan fırsatları iyi değerlendirip, kendilerine aktarılan tecrübelerden en üst düzeyde yararlanmanın peşinde olacaklar. Dürüst, çalışkan, insan gibi insan olacaklar. Nefret eden değil seven ve öğrenmeye açık olacaklar. ‘’
Müthiş bir yaşam öyküsü. Kısalta kısalta 10 yazı konusu oldu. Her anından bir hisse kapılacak bir yaşam öyküsü.
Bay Kömürden Bay Samsunspora ve inanıyorum daha büyük başarılara imza atacak bir insan Yüksel Başkan.
Hayatını okumadan önce hem sportif hem de ticari farklı değerlendirmelerde bulunuyordum.
Şimdi biliyorum ki ne yapıyorsa bilerek yapıyor tesadüflere hayatında yer yok .
Samsunsporu ve şehrimizi daha güzel günlerin beklediğine inanıyorum.
Yolun açık olsun Başkan…
Sağlıklı ve spor dolu günler diliyorum .