BİLİYORMUYDUNUZ?
1.Dünya savaşı sırasında Sarıkamış’ta Ruslara karşı zorlu bir mücadele veren ancak soğuk açlık ve cephane azlığı gibi sebepler den yüzlerce askerimiz Rusların elinde esir düşerek Sibirya’ya göderildi.Rusya’da çıkan 1917 yılındaki Bolşevik ihtilali sırasında bu esirleri kurtarmak için kahraman bir türk kadını Meryem atmaca devreye girdi.Belkide hiç kimsenin yapamayacağı fedakarlığı gösteren miralay ali atmaca efendinin eşi Meryem atmaca Ruslarla pazarlık yaparak babasından kalan tüm mirası olan 10 bin altını vererek çar rusyasının elinde ki 1800 Türk subay ve erini Sibirya’dan ana vatana ilhakını sağladı.Savaşın bilinmeyen kahramanı Meryem Atmaca 1926 yılında fakir bir kadın olarak vefat etmiştir…
1948 yılında kurulan İsrail Devleti’nin ilk kurucu başkan olan Ben Gurion İstanbul üniversitesinde hukuk eğitimi görmüştür.Gurion’un İsrail dış işleri bakanlığının resmi internet sayfasında yer alan 8 mayıs 2003 tarihli biyografisi incelendiğinde; kendisinin 1912 yılında İstanbul’da hukuk öğrenimine başladığı ancak Birinci dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle beraber diğer Siyonist liderlerle beraber sınır dışı edildiği bilgisi mevcut.
13.yüzyılda, o dönemin papası olan 4.gregory kedilere savaş ilan etmişti.Bütün sağda solda cadı sembolü olarak gördüğümüz siyah kediler başta olmak üzere kedilerin şeytana hizmet ettiğine inanan papa,Avrupa çapında kedilerin yok edilmesine sebep oldu.Kediler olmayınca,hastalık taşıyan farelerin cirit atmaya başlaması ile birlikte Avrupa nüfusunun önemli bir kısmı yok oldu.
Jean ilk olarak alman bir Yahudi göçmeni olan levi strauss tarafından bulundu.Levi strauss adlı girişimci madencilerin üzerindeki pantolonların çabucak yırtılması sonrası kot pantolonu tasarlar.Strauss bu buluşu yaparken Fransız kumaşı(Denim=Fransızca de nimes) ve İtalya tasarımı(jeans= “de genes” cenova ) kullanmıştır.Denim ve jean kelimeleri de buradan gelir.Türkiye’de kullandığımız “kot” kelimesi ise 1940 larda jean pantolonları türkiye’ye getiren muhteşem kot isimli girişimcinin soy adından gelmektedir.
Keçi boynuzu çekirdeklerinin hepsi aynı ağırlıktaymış.O nedenle eskiden ağırlık ölçüsü olarak kullanılırmış.4 çekirdek bir “dirhem” edermiş.Satıcı 2 dirhemlik bir şey satarken müşterisi itibarlıysa 1 çekirdek de kendinden eklermiş. “iki dirhem bir çekirdek” oradan gelirmiş… Ayrıca keçiboynuzu Arapçada “kırat”,Yunancada “keration” demekmiş. Çekirdekleri kuyumculukta da ağırlık ölçüsü olarak kullanılırmış. Elmas gibi mücevherlerde birim olarak kullanılan “karat” ya da “kırat” da buradan geliyormuş.
‘
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.