Fetö'den içeri alınan öğretmenler diyorum, polisler diyorum. Bunların çok büyük ekseriyeti devlete mermi sıkmadı, bomba atmadı.

Devlet Fetö itine ne istedilerse verdiği için Fetöcü oldular. 15 Temmuz gecesi devleti bombalayan itlere karşı bu polisler de geç de anlamış olsalar engel oldu.

Sen bu polisleri öğretmenleri alıp, onları Fetöcü yapan yavşaklara ulaşamadığın zaman yargı olarak, devlet olarak halâ Fetö'ye hizmet ediyorsun demektir.

Bilmeden de olsa durum budur. Ey devletim, eğer hedefin PKK gibi yeni bir terör oluşturmak ise doğru yoldasın. Hiç geri adım atma.

Ama yok adalet ise hedefin, sal bu insanları. Öğretmenleri Fetöcü yapanlar sendika başkanları, okul müdürleri. Polisleri Fetöcü yapan devletimizin o zamanki yanlış politikaları.

Bu insanları salmaz iseniz ve terörist diye damgalarsanız, gün gelip bıraktığınızda bunlar şeddeli mafya, terörist olacaklar.

Biz mi yanılıyoruz yoksa devlet aklı denen mekanizma kafayı mı yedi? Fetö ile mücadele böyle olmaz.

Milli eğitimde Fetö kadrolaşması yapan Hüseyin Çelik'i, AA'da, TRT'de, BYEGM'nde BİK'nda kadrolaşan ahmak Bülent Arınç'ı, emniyette kadrolaşan İdris Naim Şahin ve yargıda kadrolaşan adı aklıma gelmeyen o zibidiyi dışarıda tuttuğunuz müddetçe Fetö ile mücadele edemezsiniz. Sonuç alamazsınız.

Bu isimleri yargılayın müebbetle, bakın Fetö bitiyor mu bitmiyor mu? Fetöcü uzantıları Pensilvanya yavşağının peşini bırakıyor mu bırakmıyor mu? Bilmem anlatabiliyor muyum?

Yargıya bu konuda büyük görevler düşüyor. O Fetö'nün Halkbank olayında bitirdiği dört bakana da biran önce dışarıdan bakanlık veya külliyede danışmanlık görevi verilmeli ki devletimiz güç kazanmalı.

Hidayet denen vatandaş kim ki cumhurbaşkanına danışmanlık yapacak? İbrahim Kalın da gitsin sazını tıngırdatsın.

Bizim aklımız bize yetmez, akıl vermek gibi olmasın da bir değerlendirme yapsanız ne kaybedersiniz?

Değil mi?

AYHAN GONCA