Sevgili dostlar

     Yazılarıma bir süre ara vermiştim, duyduğumda çok üzüldüğüm bir icraat yeniden yazmama vesile oldu:

    Geçenlerde ilçemizde Müdür Yardımcıların yeni yerlerine atanmaları ile ilgili bir yazı okudum: Yazıda Cemil Meriç ilköğretim okuluna yapılan atamayı yazıyordu.

     Yanımızdaki arkadaşlara bu Cemil Meriç ilköğretim okulu da hangi okul diye sordum. Yani Sebze Hali’nin yanındaki yeni yapılan Okula Cemil Meriç adı verildi dediler. Üzüntü ile sevinç arasında gidip gelen duygulara kapıldım.

     Cemil Meriç Türkiye’nin yetiştirdiği büyük adamlarından biridir. Gençliğimden beri en çok okuduğum bir yazıdır. Kitaplığımda satırlarının altını en çok çizdiğim kitaplar Cemil Merice ait kitaplardır.

     Ümrandan uygarlığa bu ülke gibi esreler kitaplığımın başköşesinde bulunur. O benim için bu toprakların yetiştirdiği büyük bir mütefekkirdir.

     Çarşamba’da bir ilköğretim okuluna Cemil Meriç adı verilmesi olayına gelince; doğrusu ben bunu oldukça yadırgadım.

     Çünkü Cemil Meriç adı bütün Türkiye’mizde çok iyi biliniyor. Yurdumuzun birçok sokağında ve caddesinde, onlarca okulda onun adı vardır.

     Neden Çarşamba’mızdaki bir Okula Cemil Meriç adını verme ihtiyacı duyuldu? Bu ad verme işini kim teklif etti ve kim dikte ettirdi?

     Çarşamba’mız bir okula adını verdirecek kadar ilim adamı yetiştirmedi mi? Velhasıl kelam yeni yapılan bu güzide okulumuza ad verilirken, Çarşambalı Milli Eğitim yöneticilerine hiç mi söz hakkı verilmedi?

     Benim kanaatim bu okulun adı verilirken Çarşambalı idarecilerin gönüllerinin pek razı olmadığı yönündedir.

    Son yıllarda okul adları, cadde adları değiştirme gibi kararları ÇARŞAMBA’MIZIN Kültürel alt yapısı alt üst edildi.

    Merkez Okulu nerede, Yeşilırmak ilköğretim okulu nerde, Atatürk ilköğretim okulu nerde kaldı?. Yerlerini tarif eden varsa beri gelsin.

    Çarşamba Kent Konseyinin Genel Kurul toplantısında Okul ve Cadde adı değiştirme işini uzun uzun konuştuk ve kararlar aldık. Gördük ki Kent Konseyini dinleyen ve aldıran yok!. Kaymakam bey ve Belediye Başkanımız bu konu üzerinde ısrarla durdular. Ben şahsen bu köşemde kaç defa yazdığımın sayısını unuttum.

    Çarşamba’nın kültürel değerlerinin korunmasının birinci şartı: yer, cadde ve okul adlarının korunması ve yeni verilen adlar Çarşambanın yetiştirdiği ilim ve bilim adamlarından olmasıdır.

    Hatta örnek olsun diye, büyük Tarihçi Hemşerimiz Rahmetli TAYYİB GÖKBİLGİN’İ tanıttım. Prof. Dr. Şaban kuzgun’u teklif ettim. Şu anda aklıma gelmeyen eğitime gönül vermiş yüzlerce Çarşambalı varken, Türkiye’nin çok yerine verilen CEMİL MERİÇ adının Çarşambada da bir okula verilmesi bize ne kazandırır?. Çarşamba’mızda adı bir Okula layık bir kimse yok mu?

    12 Eylül referandumu yapılalı bir yıl oldu. 12 Eylül darbesini sildirecektik. İlçemizde hala Kenan Evren adını değiştirin de, ŞABAN KUZGUN veya TAYYİP GÖKBİLGİN adlarından birini koyun.

     Gerçi şu açıkça anlaşılmamıştır ki; Çarşamba ile ilgili bir karar verilirken ne Çarşamba Milli Eğitimine soruluyor, ne Kent Konseyinin haberi oluyor, ne de Çarşamba kamuoyunun bir hükmü var. Biri çıkıyor şu olacak diyor ve kimsenin söz hakkı olmuyor. Alınan kararları kimse dinlemiyor, demokrasi dediğimiz kavramda böyle icraatlara yer yoktur. Çarşamba’mızın kültürel değerleri böyle mi korunur?

Not: Değerli Kaymakamımız Nusret ŞahinBey yeni görevine başlamak üzere ilçemizden ayrılıyor. Bu gerçek halk adamına başarılar diliyor, bir Çarşambalı olarak hakkım varsa helal ediyorum.