Sevgili dostlarım

Bugün sizlere tarihi bir belgeyi nasıl elde ettiğimi anlatacağım. Hakikaten dikkatle okuyun ve sonuçlarını iyice düşünün…

Geçen aylarda ÇARŞAMBA’MIZIN ORDU köyünde bulunan, HASAN GAZİ Türbesindeki gözlemlerimi uzun, uzun yazmıştım. Okumayanlar için kısaca özetleyelim. Tacettin oğullarının son Bey’i olan Hasan Gazi’nin türbesinde inceleme yaptık. Türbenin kitaplık raflarında bulunan kitapları inceledim. Toz toprak içinde çürümeye terk edilmiş kitaplar gördüm. Bulduklarımı tek, tek gözden geçirdim.

Türbenin kitaplık raflarında muska paketleri gördüm. Çaputlara sarılmış muskalar, ekmek parçaları onlarca yıl orada kalmış ve kötü bir görüntü içindeydiler. Hepsini topladım, işe yaramayanları dışarıda yaktım. Yaptığım bu temizlik işine itiraz eden oldu ise de temizliği tamamladım. Kur’an-ı Kerim’leri düzenli bir şekilde raflara yerleştirdim. Osmanlı harfleri ile yazılmış bir kitap dikkatimi çekti. İmam’a bu kitabı ciltlettirelim dedim, geçen hafta Hoca Efendi o kitabı bana getirdi. Oradaki insanlar gibi bende dini muhtevalı bir kitap zannediyordum. Kitap’ı bulduğum da muska çaputlarına sarılmıştı. Çünkü kimse eski Türkçeyi bilmediği için okuyamamıştı. Bu kitabın içinde ne yazıyor kimse bilmiyordu.

Çok hüzün veren bir durum değil mi? Kitabı aldım inceledim. Hayretler içinde kaldım. Kitap dini bir kitap değildi. Hasan Gazi türbesinde muska çaputlarına sarılmış ve çürümeye terk edilmiş tarihi bir eserdi. 

TÜRK OCAKLARININ İLK KURULTAYINDAKİ KONUŞMALARI ANLATAN TÜRK YURDU DERGİSİ

23 Nisan 1924

Sevgili dostlar:

Kitap halinde yayınlanmış olan TÜRK YURDU dergisinin ilk sayısı olduğunu anladım. Size taa gönlümden geleni söylüyorum. Bu yaşıma geldim bir kitabı elime aldığımda bu kadar heyecanlandığımı hiç hatırlamıyorum. Kitap bir hazineydi.

Kitabın yayınlanma tarihi: 31 Teşrin evvel 1340 (1924). Kitabın konusu: Türk Ocaklarının ilk kurultayını anlatıyor. İstiklal savaşından sonra Cumhuriyet kurulmuş ve bir sene sonra bu eser yayınlanmış. O zaman Latin harfleri daha kullanılmıyor. Bütün gazeteler, kitaplar, eğitim ve öğretim Osmanlı harfleri ile yapılıyor.

Kitabı türbeye Osman adlı bir zat getirmiş. Yıl 1924. kitabın kabı olmadığı için sadece yazıları size okuyacağım.

Dostlar: Osmanlıca yazılmış kitabı nasıl okuyorsunuz diye merak ederseniz. Allah’a şükürler olsun Osmanlıcayı az çok okuyabiliyorum. İlkokul birinci sınıfta okuma yazma öğrenmiş çocuklar gibi sevinç içindeyim. Kitabın birini tamamlayıp öbürüne başlıyorum.

Türk Yurdu Dergisinin kitap halindeki ilk sayısında Türk Ocaklarının 23 Nisan 1924 tarihinde yapılan ilk kurultayını anlatıyor:

• Gazi’nin açılış Nutku’nu okudum.
• Ziya Gökalp’ın konuşmasının tamamını okudum.
• Erzurum mebusu Ziya Bey’in konuşmasını yazmış.
• Ona yakın Milletvekili kurultayda söz almış ve konuşmuş. Türk Ocaklarının istiklal savaşında ne büyük bir rol oynadığını bu çürümeye terk edilmiş TÜRK YURDU dergisinden daha iyi öğrendim.

Çanakkale savaşında Türk Ocaklı gençlerin okullarını bırakarak nasıl cepheye koştuklarını biliyordum ama istiklal savaşında ocakların bu kadar etkili olduklarını 1924’te yayınlanmış bu kitapta öğrendim. Doğrusunu söylersem çok eski bir Türk Ocaklı olarak iftihar ettim…

Doksan yıl önce yayınlanmış olan yazılarda ocağın ilk kurultayı bütün ayrıntıları ile anlatılıyor.

İkinci bölümde ise Gazi’nin Ankara’daki heykelinin açılışını anlatıyor.

Üçüncü bölümde Çerkez Ethem ve Çerkezler yazıyor. O bölümü okumaya başlamadım.

Atatürk’ün bile kendisinden ilham aldığı Büyük Sosyolog Ziya Gökalp 23 Nisan 1924 tarihinde her halde son konuşmasını yapıyor. Ben Osmanlıca yazılmış bu konuşmayı Ordu Köyünde bir türbede buluyorum. Muhtemelen Atatürk’ün bu ilk kurultayı yaptığı konuşma Latin alfabesi ile yazılmıştır. Ama Ziya Gökalp’ın konuşması günümüz Türkçesine çevrilmiş mi onu bilmiyorum.

Sevgili dostlar tesadüfen bulduğum bu önemli kitabı ciltlettirdikten sonra aynen aldığım yere iade edeceğim… Fakat ele geçmeyen ve kaybolan kitapları düşündükçe çok üzülüyorum.

Yarın sizlere çok etkilendiğim Ziya Gökalp’ın konuşmasından bir bölüm aktaracağım. Ben bu yok olmak üzere olan kitaptan çok ders aldım sizde bu yazıdan ibret alın.

Selam ve Dualarınızla Hasan Topuz