DANIŞTAY NE YAPMAK İSTİYOR?
Sevgili dostlar
Bugün yazımı yazmağa başlamadan önce konu ile ilgil temel görüşümü eğmeden, bükmeden başından yazmağa karar verdim: hangi düşünce yapısına sahip olursanız olunuz. İster tavizsiz milliyetçi olunuz. İstersede koyu bir marksist olunuz veya ilimli bir sosyal demokrat fikirlrine sahip olmuz. Kendinizi libaral olarakta görebilirsiniz. Ben muhafazakar fikirleri benimsiyorum diyede düşünebilirsiniz. Yahut katı bir islamcıyım diyerek de kendinizi ifade edebilirsiniz.
Kendinizi, ne tür düşünce yapısına yakın olarak tanımlarsanız tanımlayınız. Hatta kendinizi tam bir ideolojik militan olarakta görebilirsiniz. Bütün bu saydığım düşünce akımlarında ve inanç gurublarında şu iki değer oluşmadıktan sonra hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur.
- Hak ve adalet inançlarını olmazsa olmaz kabul etmek.
- Demokratik değerleri vazgeçilmez değerler olarak görmek.
Herkesin bildiği bu hakikati, altını çizerek bende yazıyorum.
Hak adalet ve demokratik değerleri özümsemeyen partilere ve siyasetçilere günümüzde yer yoktur.
Benim kuşağıma yakın yaşlarda olanlar iyi bilirler, Türkiye’nin son elli yılı darbelerle, cuntalarla, tuzaklarla geçti. Hala o köhne cuntacılıkla mücehhez yapıdan medet ummak bir siyasetçi için intihar demektir. Hele de o cuntacı yapının yarattığı brokratik olgu darbelerin geri gelmesi için çalışıyorsa, boş hayallerle uğraşıyorlar demektir.İkinci dünya savaşının sona erdiğini bilmeyen Japon askerleri, Avusturalya ormanlarında saklanmışlar. 1960 yılında amerika ile savaşıyoruz sanıyorlarmış. Siperlerde amerikan askerlerini bekliyorlarmış.
Oysaki ikinci dünya savaşı sona ereli yıllar olmuş amerika ile japonya müttefik olmuşlar, bizim japon askerleri hala savaştıklarını sanıyorlar.Günümüzdeki darbelerden medet uman siyasilerin ormanlarda kalmış japon askrlerinden ne farkı var. Gerçek gün gibi meydandadır. Zorbacı, darbeci zihniyet sona erdi artık geri gelme ihtimali yok. Herkes ona göre vaziyet alsın. Benden söylemesi.Japon askerlerinin durumunda olan siyasi partilerden ayrı olarak brokrasi de var. Öncelikle yargı brokrasisi, tam da bizim örneğimize çok uyuyor.Son haftada Danıştay ilginç bir karar verdi. Siyasiler dahil herkes bu karara şaşırdı. Akademik sınavlara giren kız öğrencilerin başörtüleri ile sınavlara girmelerinin güvenlik zaafiyeti yaratacağını karar altına aldı. Ben düşünüyorum, taşınıyorum nasıl bir güvenlik zaafı olur bir türlü işin içinden çıkamıyorum.
İşte sana yeni bir kriz daha…
Halbuki yıllarca süren bu kriz sona erdi diye hepimiz seviniyorduk. CHP dahil herkes üniversitelerde başörtüsü yasağının kaldırılmasına onay vermişti.
- Hayda……. Yine başa döndük. Ne olacak şimdi.
- Yine açık oturumlar başladı, sonu gelmez tartışmaların kapısı açıldı. Vur patlasın çal oynasın.
Değerli dostlar.
Bu danıştayın başörtüsü kararının niçin verildiğini çok düşündüm ve sonunda gerçeği gördüm. O gerçeği sizinle paylaşıyorum.
Öyle ya seçimlere beş ay kaldı, AKP’ye seçimlerde kullanacak malzeme lazım. Danıştayın bu aşörtüsü yasaklama kararı AKP için ne güzel bir malzeme değilmi. Nitekim başbakan hemen sazı eline aldı. Bu böyle bir karar ki CHP dahil hiçbir muhalefet partisi memnun olmadı. Bu karar ancak iktidarın ateşine odun atmaktan ileri gidemez.Bizim japon askerleri üniversitelerdeki başörtüsü savaşının sona erdiğinin farkında değiller. Bütün bu içerdeki anlamsız çekişmeyi bırakalım dünya’ya bir bakalım. Halkın yüzde doksan sekizinin müslüman olduğu bir ülkeden başka üniversitelerde örtü yasağı olan bir memleket var mı? Hayır bir tane bile yok. Var diyen söylesinde bizde cahil olduğumuzu kabul edelim. Amerika kıtasında yok. Avrupada örtü yasağı kalmadı. Bazılarının layıklığın kalesi olarak görüldüğü fransa’da bile üniversitelerde başörtüsü yasağı yok. Çok tenkit ettiğimiz yargıtay bile bu karara karşı çıktı.
Değerli dostlar.
Kısaca özetlersek, öyle görülüyorki, insan haklarını ve demokratik değerleri baş tacı etmeyen siyasilere hayat hakkı yok. Partiler, başarıyı ancak demokratik değerleri yerleştirmekle elde edeceklerdir.Sabah erken kalkıp, nasıl darbe yaparım diye planlar yapanları, harp oyunu diye darbe oyunu tezgahlıyanları, partisine buyur eden, siyasiler ancak AKP’nin ekmeğine yağ sürerler. Başörtüsü yasağı gibi yasakları seçim arifesinde hatırlatanlar ise ancak AKP’nin değirmenine su taşırlar. Saygı ve dualarımla…Hasan TOPUZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.