Bazı okuyucularım eskisi gibi köşe yazılarım olmadığını belirtiyor.

Neden ise,

Eskiden çok daha sert siyasi yazılar yazdığımı, herkesi hop oturtup hop kaldırdığımı,

Oynanmaya çalışılan ayak oyunlarını,

Kim kimle ne yapar, yapamaz polemiklerini, Kim nereye gelir veya atanır, Kim daha iyi hizmet yapmış, Kim yapamamış bunları yazmadığımı belirtiyor.

Ahh okuyucum ah..

Yazanları gördük te ne oldu. Biz yıllardır yazdık ta ne oldu. Kimsenin siyasetçiler umurunda değil ki. Yazsan sen suçlusun, yazmasan sen suçlu. Yazınca binlerce tehdit, kötüleme, engelleme ile karşılaşan biz.

Ama bu yazıları sabahın alaca karanlığında alarak henüz uykusundan uyanmamış, gazeteyi hiç görmemiş siyasetçilere, iş adamlarına verilen gazlar neticesinde. Yine biz kötü adam olarak gösterilip her türlü melanet işlerle boğuşan biz. Hem çoğu vakit haberin kaynağı sizi ters köşeye yatırıyorsa. Yazsanız ne anlamı var ki?

Eleştiriyi gören bizi arayıp dilinin döndüğü, aklının aldığı, konuşabildiği tüm kelimeleri sıraladılar. Ama güzel hiçbir haber sonrasında kimse arayıp teşekkür etmez.

Edenleri saysanız işin gerçeği 10 yılda bir elin parmaklarını geçmez.

Siz düşünün artık gerisini…

Her neyse bizim işimiz gibi Çarşambaspor Taraftarlar Derneği de yıllar sonra İlçede merhaba dediklerinin üzerinden günler geçti ki. Son Yomraspor maçında ki tatsız olaylar sonrasında adeta deprem şoku yaşadılar. Yaşamaya da devam ediyorlar.

Bu konuyu fazlaca irdelemek istemiyorum ama “Su akar yolunu bulur” derler ya!.

O misal.

Günlerdir olayları uzaktan ve yakından izliyorum.

İlk günlerde ki hırs, sinir gitmiş yerini aklıselim konuşmalar ve destekler devam ediyor.

Dün İlçe Başkanı ziyaretlerinde Dernek Başkanı Uğur Çapkın ve Başkan Yardımcısı Adem Çökel ziyarette bu olayları gündeme getirdiler ama Başkan Köse,

İşlerinin çok zor olduğunu hatayı hiçbir tarafın kaldıramayacağını ve daha itidalli olmalarını istedi.

Köse gerçekten durması gerektiği yerde durdu. Yani olayları tasvip etmedi ki onlar da hata olduğunu kabullendiler. Siyaset böyle olmalı derim. Ama bilinen bir gerçek var ki: Spor Yöneticileri de, futbolcular da, taraftarlar da durmaları gerektiği yerde duracak, desteklemeleri gereken yerde destekleyecekler. Spor da şiddet olmamalı.

Bizler de sporda şiddete hayır diyoruz. Basına şiddete hayır diyoruz.

Diyoruz da…

İşte o gözü kör olasıca “DA” var ya…

Onu kimseye anlatamıyoruz bir türlü İşte bu noktada.

Herkesin artık ya beklediği gerçekleştiğinde gereken tepkiyi vermesini,  Ya da beklediği olay, konu her ne ise, gerçekleştiğinde suskun kalmamasını bekliyoruz.

Sonuç olarak;

Biz köşe yazılarımızda yine eksiği olanı eleştiriyoruz, eleştirmesi ne de…

Biz yazdıktan sonra kimse kılını kıpırdatmayacaksa…

Biz neden ateşe elimizi sokalım ki. Biz en iyisi Kelebekler nasıl ürerler haberleri, yorumları yapmaya devam edelim.

Nasıl olsa bunlar istenmiyor mu? Siyasette kim kime ne yapmış banane!. O koltuk benim değil veya ben talip değilim ki. Derdi olan derdi olanla mücadelesini versin.

Bizden ırak olsun yeter.

Değil mi?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…