Hancı’ya laf eden taş kesilir!..
Evet biliyorsunuz ki sporla alakalı zor durumda kalmadıkça yazmayı uygun görmüyorum. Çünkü sporla alakalı olan Spor Müdürümüz ve Muhabirimiz var. Onlar gördüklerini zaten sizler için yazıyorlar.
Ancak Çarşamba’da öyle enteresan işler oluyor ki. Çarşambaspor takımına transfer yapılmaz, Bize sorarlar. Ne oldu kaç transfer yapıldı, kimler alındı, neden kimseyi transfer etmediler?
Ya da, Her mağlubiyet sonrasında başlarlar sorulara. Bunları neden yazmıyorsunuz. Kimden korkuyorsunuz. Bu takıma ligler başladı başlayalı bir Başkan bulamadılar. Önüne gelen Başkan gibi mangalda kül bırakmayıp konuşuyor. Bu mağlubiyetlere kim ne diyecek? Bu takımı düşüre düşüre buraya getirdiler, siz bu ligden de aşağıya doğru hızla gidiyoruz neden yazmıyorsunuz?
Ve daha sürüp gidiyor…
Lakin bu noktada üslubu, adabı mükemmel olan ve halisane sorular soranların yanında, kinayeli ve hatta hakarete varan soru soranlarımız da maşallah mevcut. Son Sivas İl Özel İdaresi maçı sonrası. Kaldı ki Bafraspor maçı akabinde de sordular ama lig yeni başladı 2. Yarıya sabredin dedik durduk. Ama Sivas maçı sonrasında bazıları susmak bilmedi, susmayacaklar gibi de…
Gece yarılarında arayıp, “Erol bey taraftarları küstürdüler. Taraftarlar yönetici ve başkan olmadığı için futbolcuların ve kulübün üstüne çıktılar. Sonra sahaya girip futbolcu dövdüler. Taraftara kızdık ama asıl kızılması gerekenler yöneticiler ve bir başkan çıkartamayanlar. Bunları neden yazmıyorsunuz şeklinde tepkiler verdiler. Bunlar eli yüzü temizlenmiş şekilde ki sorular. Futbolcuların takımda ki halleri ile ihanetlerinden( bunlar itham), yöneticilerin keyfi hareketlerinden, Hancı’ya bulaşmaya çalışanlardan bahsetmiyorum.
Çünkü her daim bu takım içinde en küçük hata eksik olunca GÜNAH KEÇİSİ İbrahim Hancı olarak lanse edilir.
Biz dedik ki. Hancı ile bu takım bu Ligin ilk yarısında Liderliği uzun süre götürmedi mi? Hancı’nın suçu varsa yönetimin 5 fazla suçu var. 10 Fazlası da Futbolcularındır.
Futbolcular eğer ki bu takıma gelirken anlaşmayı yaptıysalar beylerimiz. Para alamadık, filan bizle iyi diyalog içinde değil diyerek bu takımda oynanamamanın manası ihanet, bu takımı sabote etmeye hiç hakkınız yok. Siz oynayın takımı şampiyon yapın sonra hakkınızı isteyin. Ya bunu böyle yapacaksınız, ya da terk edip gideceksiniz. Gökhan tek başına bu takımı sırtlayan isimmiş demek ki. Gökhan bu takımı alıp götürüyormuş, diğerleri yancılık yapıyormuş. Anlamadığım o yancılar artık Gökhan olmayınca yancılıklarını okey masaların da mı (ne masası olduğunu vakti gelince açıklarız da) sürdürüyorlar yoksa başka masalarda mı? Canı gönülden oynayanları herkes çok iyi biliyor. Maçlarda ise sahada adeta gezenleri de…
Nerden çıktı diyorsanız.
İki maçta 2 + 2 maçta 6. lığa düşen bu takımda demek oluyor ki gönülden oynayan, vefakar olan Gökhan’mış. O gitti Hancı da adeta yalnız bırakıldı, kaderine terk edildi. Hancıya laf diyemiyorum. O verilen kumaştan bu kadar elbise çıkarttı. Ama elbise yani futbolcu kalitesi bu kadar, ama elbise Çarşambaspor’ a kısa geliyor. Bu elbise kumaşı da demek oluyor ki, kalitesiz. Başka bir deyimle, ilk yarıda kaliteli idi de şimdi mi kalitesiz. O vakit bu işte bir pislik var derim.
Demek oluyor ki o vakit suçlu ayağa kalk denildiği vakit: 2-3 Yönetici dışında ki tüm yöneticiler ve başkanı seçtirmeyen kafa yapısındadır. Hancı’ya laf eden taş kesilir. Ama, Hancı sıfır hatalı demiyorum. Bu defa en hatasız isim o. Hancı’nın elinde ki kumaş bu kadar.
Ama ya diğerleri. Halkın ve hakkın huzurunda taşta kesilseniz bunun hesabını bu dünya da taraftara ve insanlara, diğer tarafta Hakk’ka vereceksiniz.
Unutmayın ve ona göre alnınızın teriyle sonuna kadar mücadele edin etmediğiniz takdirde millet sizin yüzünüzden hakaret küfür yemesin.
Sözüm son olarak YÖNETİCİLERE: Ya iyi yönetici olun ya da bırakın bu takım amatörün de amatörüne düşsün düşecekse de milleti kandırmayın, milletin Çarşambaspor sevdasıyla dalga geçmeyin. Orası sizin makam ve gövde gösterisi, gelecek kaygısı giderme yeri değil.
Son söz bu kulübe artık bir Başkan bulun. Kağıt üzerinde H. Hüseyin Özcan ya tam bıraksın ya da devam ettiğini göstersin. Şeref Çelebi, Esat Akkaya veya başkaları olur fark etmez. Yeter ki milletle dalga geçmeyin. Taraftar da artık yok o zaman gönlünüzce oynayın, oynatın. Ama sakın sakın halk ve taraftarla dalga geçmeyin, oyun oynamayın. Çünkü bu halk, taraftar sizin oyuncağınız değil.
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.