Malumunuz; Ramazan Ayı girdiğinde farklı televizyon kanallarında farklı farklı ilahiyatçı hocalar çıkar İslam Dinini anlatırlar…
Ama anlatırlarken de farklı farklı görüşler ortaya sunarlar…
Orada milyarcıkları da kaparlar ve insanların zihinlerini de kurcalarlar.
Kimi dinsizliğe geçer, kimileri de boşluk kulvarında geçinir durur.
İnsanların inançsızlığa sürüklenmelerinde ekran karşısına çıkan hacı-hocaların olduğuna inananlardanım.
Her ramazan ve sonraları bu tartışmalar gündeme taşınır.
İnsanlar birşeyler öğrenir ama, bu bilgiler ne derece doğrudur, hangi hoca daha iyi bilir, hangi hocanın bilgileri doğrudur gibi vesveseler insanların beynini karıştırır.
Zaten bir hocanın dediği diğer hocada farklı yorumlanmaktadır.
Bir grup hoca, Kur-an ve tefsirine göre konuşuyor.
Bir grup hoca sünnet ve mezhep konularına göre konuşmaktadırlar.
Buralardaki farklı düşünceler ve vaazlar insanların kafalarını karıştırmaktadır.
Sizlere bunlara örnek vererek anlatayım ki kafanız karışmasın OMÜ İlahiyat Prof. Mehmet Okuyan Hoca ve Yıldız Üniversitesi Prof. Caner Toslaman vb. hocaların sohbetlerini de izledim takip ettim. Ama bu hocaların görüşlerini Cübbeli Ahmet Hoca gibi Mezhep ve Sünnet İmamları karşı cephede durmaktadır.
Burada benim anlatmak istediğim; insanların beyinin kurcalanması insanları şüpheci konumda bırakılması insan ve ahiret arasındaki nüansı yok etmektedir.
Burada tefsir ve felsefecilerin görüşleri ile sünnet ve mezhep görüşlü hocaların çekişmesi gibi algılanmaktadır. Ama insanların Kur’an-ı iyi tanımayıp bilmedikleri için kafaların kurcalandığı inancındayım.
Günlük hayatta ve buluğ çağından bu zamana kadar bizlere anlatılan İslam’ın farklı hocalara göre farklı olduğunu göreceksiniz.
Hatta bazı mesele insanlığın çoğalması ilk insan Âdem, Miraç hadise, Nuh Tufanı, kabir ölüm konularını irdeleyen ve araştırın yıllardır bize anlatıldığı olmadığı bilgisine ulaşacaksınızdır.
Bunların içine cennet – cehennem konusunu da ekleyebiliriz.
Hafta sonu İstanbul’daydım.
Gittiğim bölgede bu konularla tanıştım.
İnanın yıllardır bildiklerimin aslında bilmediğimi de öğrendim…
Biz dinimizi ne kadar biliyoruz, hangi hocalar bize dinimizi doğru anlatıyor.
İnsanlar Kur’an ışığında nasıl aydınlanmalı?.
Kur’an-ı Kerim insanlara neden doğru anlatılmıyor?.
Kur’an tefsircilerini mi yoksa hadis ve sünnet anlatanlar mı?
Aslında bunların hepsini bir masa etrafında toplayıp bu insanlara doğru İslam’ı anlatmalarını istemeliyiz.
Şuan bizden sonra gelen neslin İslam üzerine olması için, ülke ve vatan menfaati konusunda insanların kurtulması kurtuluşa ermesi mevzuunda bu anlattığım konunun önemi çoktur.
Bu da Diyanet İşleri ve din ulemasının işi olmalıdır diye düşünüyorum.

Değerli okurlarım; Bu konular genelde Ramazan ayı geldiğinde gündeme taşınır.
Ramazandan sonra bir dahaki Ramazan’a kadar rafa kaldırılır.
Yanıltmanın, kandırmanın, yanlış dini anlatmanın vebalini, din adına konuşan insanların önünde gidenlerin olduğunu söylemek istiyorum. Yukarıda anlattığım birçok konunun Kur’an’daki ayet ve isimlerini de son kısımda yazacağım ki sizde iyi araştırın ve gerçek dinimizi araştırın diyorum.
Necm 13-18
Taha-Hud-Isra- Rum Sureleri
Zümer- 42. Ayet
Nisa-1
Hucurat -13
Hicr 43
İsra 63
İbrahim 22
Meryem 83
Mümin 46