HİLAL SUZAN KIR HABER EXPRES TV'YE KONUŞTU!

HİLAL SUZAN KIR HABER EXPRES TV'YE KONUŞTU!
Bu hafta yine ERBAA’dayız. Konuğum öyle birisi ki söyleşimize açıkçası nasıl ve nereden başlayacağımı bilemiyorum. Nedeni mi? Cevabı röportajımızda efendim. Buyurun o halde keyifli bir söyleşinin satır aralarında gezinmeye.

Bu hafta yine ERBAA’dayız. Tam 52 haftadır yani tam bir yıldır Haber Expres Tv. ve Gazetesi için sanatçılarımızla röportajlar yapmaktayım. Bir taraftan birinci yılımızı tamamlamış olmanın gururunu yaşarken öte taraftan da belki de bugüne dek gerçekleştirdiğimiz röportajların en zor olanıyla başbaşayız. Konuğum öyle birisi ki söyleşimize açıkçası nasıl ve nereden başlayacağımı bilemiyorum. Nedeni mi? Cevabı röportajımızda efendim. Buyurun o halde keyifli bir söyleşinin satır aralarında gezinmeye.

Remzi ÖZKAN: Bugün benim için en zor röportajlardan biri olacak diye düşünüyorum. Çünkü yakinen tanıdığım birisin ve neler sorabilirim diye düşünmüyor değilim doğrusu. Yeğenim olduğun için kolay soru soracağımı düşünüyorsan yanılıyorsun. Seni köşeye sıkıştıracak bir açık bulduğum an, yüklenirim haberin olsun. Sonra da en kötü dayı ben olurum herhalde. Şaka tabii ki. En iyisi sen kendini kısaca tanıt ve bu esnada ben de birkaç soru üreteyim.

Hilâl Suzan KIR: Tabi ki, benim adım Hilal Suzan KIR. Aslında çevirmenim, severek kahrını çektiğim işlerden biridir, e haliyle bir diğeri de resim yapmak. Tokat’ın Erbaa ilçesinde doğdum. Kısaca bunları söyleyebilirim sanırım.

Remzi ÖZKAN: Resim çizmeye ne zaman başladın? Birçok sanat dalı var iken neden ressamlıkta karar kıldın? Seni resim çizmen konusunda teşvik eden birileri oldu mu?

Hilâl Suzan KIR:Aslında bu tam olarak nerede başladı bilemiyorum. Beni kimsenin hadi sen resim yap diye bir yere yönlendirdiği bir durum olmadı. Biraz kendi kendine gelişti. Sürekli bir

şeyler anlatma ve oluşturma istenci vardı hatta ortaokul yıllarında Ezgi ile oturup “kendi çizgi romanımızı oluşturalım” bile demiştik. Fakat çok başka şeyler yaptık. Ama bugün onun eliyle ve eğitmenliğiyle farklı resim çalışmaları yaptık. Yine onun gayretleriyle resim sergileri açtık. Bu benim için çok başka bir gurur ve sevinç. İşin ilk dönüm noktası ise lise yıllarımda tanıştığım güzel öğretmenimi gösterebilirim. Beni bu alanla profesyonel noktada tanıştıran o oldu. Serdar KOÇ. Serdar hocam ciddi anlamda bizimle ilgilenmişti o dönem ve söylediği şeyleri anlamaya çalışırken yaşadığım karmaşadan çok hoşlanmıştım. Ondan sonrada resim yapmayı bırakmadım. Çizerlik konusunda bana ilk resim yapma şevkini aşılayan o oldu açıkçası.

Remzi ÖZKAN:Kişisel bir sergi açacak olsan bu sergide nasıl bir atmosfer olmasını hayâl ederdin?

Hilâl Suzan KIR:O noktaya ulaşmak için sanırım daha çok uzun bir yolum var. Çünkü kendi tarzımı oturtmakta ve bulmakta uzun bir çizgi demek. Bu çizgiyi çizmek çok keyifli bir süreç benim için ama ille de bir cevap verecek olsam, sanırım bu gotik bir atmosfer olurdu.

Remzi ÖZKAN:Bugüne kadar birçok tablo çizdin hatta bu eserleri resimseverlerle çeşitli sergilerde buluşturdun. Eserlerin arasında o resmi çizmekle en çok gurur duyduğun veya en çok mutlu olduğun eser hangisi? Neden?

Hilâl Suzan KIR:En son sergi de çıkan bir çalışma var. Burada resmedilen yer, Adana’da eski bir konak, Musabalı Konağı. Burayı çok seviyorum. Hayatımda gördüğüm en güzel yerlerden biri olabilir.O çalışma, benim Adana’ya olan sevgimin de bir temsili. O çalışmayı yaparken aklım hep Adana’ya gitmişti. Çok farklı bir memleket bence orası.

Remzi ÖZKAN:Daha önce benim “Mavi Adam Yeşil Kız” adlı kitabımın kapak tasarımında birlikte çalışmıştık. Senin çizdiğin resimler kitabımın ön ve arka kapak görsellerini oluşturmuştu ve bu kitap dünyanın birçok ülkesine ulaşmıştı. Bugüne kadar hiç sormamıştım ama şimdi soruyorum: Kitap piyasaya çıktığında ve kitabın kapaklarını gördüğünde nasıl bir hisse kapılmıştın?

Hilâl Suzan KIR:Buna nasıl cevap verebilirim bilmiyorum. O zamanlar 15-16 yaşlarında kendi halinde bir çocuktum ve ilk çalışmalarımı yaptığım zamanlardı. Çok gerilmiştim ve kaygılanmıştım ama kitap çıktıktan sonra benim için biraz gerçeküstüydü. “Vay be”demiştim. Şimdi bakınca, o çizimlerde çok fazla teknik hata görüyorumama o dönem kitap elime geçtiğinde “aaa! Gerçekten oldu mu şimdi bu?” demiştim.

Remzi ÖZKAN:Ben sana gerçekten çok inanmıştım ve hala bu inancım tam. O zamanlar sana “benim küçük ressamım” diyordum ama şimdi sen de büyüdün ve seninle birlikte çizimlerinde de büyük değişimler ve gelişmeler yaşandı. Peki Hilâl, resim çizerek, kariyerinin bir kısmını sanat üzerine şekillendirme kararın ailen tarafından ilk başlarda nasıl karşılandı?

Hilâl Suzan KIR:Aile fertlerim, bu konuyla alakalı negatif hiçbir şey söylemediler hatta desteklediler. “Güzel eserler çıkarıyorsun, bunu bırakma.” diye beni sürekli desteklediler.

Remzi ÖZKAN:Resimle ilgili aldığın eğitimler var mı? Çizdiğin resimlerle ilgili olarak çevrendeki insanların tepkilerini nasıl buluyorsun?

Hilâl Suzan KIR:Bu alanla alakalı katıldığım kurslar dışında aldığım bir eğitim yok. Çevremin tepkisi hep çok destekleyici ve olumlu yönde oluyor. Bu, çok mutluluk veren bir şey tabi. Dostlarımın desteği çok özel benim için. Bazen seçtiğim renk paletleri ya da dokunuşlar üzerine konuşuyoruz onlarla vebu durum beni çok mutlu ediyor.

Remzi ÖZKAN:Resimlerinde genellikle hangi konuları işliyorsun?

Hilâl Suzan KIR: Ben genellikle portre çizmeyi seviyorum. Portre çizmekten bir türlü kendimi alamadım. Başka çizimler yapmak istesem bile günün sonunda portre çizmeye geri dönüyorum.

İnsanların bakışları ya da ifadeleri zaten birçok şeyi anlatıyor. Ben bunu büyüleyici buluyorum. Bence, yüzün kendisi bir hikâye vedikkatli bakarsanız o ifade çok fazla şey anlatıyor.

Remzi ÖZKAN:Burada, sanki bana karşı küçük bir gönderme var gibi geldi. “Sayfalar dolusu yazı yazıp anlattığın bir insan modelini, ben tek bir resimle anında anlatabilirim” demek istiyorsun gibi geldi bana. Neyse üzerime alınmadım. Tabii ki bu sözlerim sadece şakadan ibaret.

Bahsettiğin şey gerçekten çok önemli bir bakış açısını barındırıyor. Zaten sanatta bu değil mi? Gerçek sanatçı görünene bakarak, perdenin arkasındaki sırrı ortaya çıkarabilendir. O zaman bir soru daha gelsin: Birçok sanat dalında olduğu gibi resimde de tarihten bugüne çeşitli sanat akımları boy göstermiştir. Etkilendiğin veya daha yatkın olduğun bir sanat akımı var mı?

Hilâl Suzan KIR:Ben, sanırım buna gotik akım diyeceğim. Rönesansı, aydınlanmayı başlatan akım, aslında kendisi. Ben, ilk olarak Tim Burton’da gördüm gotik akımı. “Kendine has gölgeli

çocukların yaptığı resimler, iç mekan, çizim, duvar içeren bir resim Açıklama otomatik olarak oluşturuldu

bir oyun var bu akımda ama senin eserlerinde gotik esintiler yok.” diyecek olursanız da evet size hak veririm bu konuyla alakalı ve o akımın bir parçası olabilecek noktaya henüzulaşmadığımı eklemek isterim. Bu akımın tüketicisi konumundayım şu anda.

Remzi ÖZKAN:Son olarak ressam Hilâl Suzan KIR’ı sevenlere neler söylemek istersin?

Hilâl Suzan KIR:Umarım herkes için keyifli bir sohbet olmuştur. Herkese sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim. Resim sergilerimizde bizi yalnız bırakmayan, ziyaret eden tüm misafirlerimize de bu vesileyle bir kere daha teşekkür etmiş olayım. Bu ziyaretlerden oldukça çok mutlu oldum. Size ve ekibinize ayrıca tüm Haber Expres ailesine teşekkür ederim, bize de söz hakkı verdiğiniz için.

Remzi ÖZKAN: Keyifli bir sohbetti. Röportajıma renk kattın. İyi ki geldin ve iyi ki varsın. Çalışmalarınla gurur duyuyorum ve bu gururu daha üst seviyelere taşımanı rica ediyorum. Haber ExpresTv. ve ekip arkadaşlarım adına çok teşekkür ediyorum.

Kaynak:HABER EXPRES ( HABER MERKEZİ)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler
Bunlar da İlginizi Çekebilir
RÖPORTAJ