Kılıç’ a bu kadar tepki neden?
Bu gün Çarşambasporu bir kenara bırakalım.
Dün köşe ve haberimizde Belediye Başkanı gereken açıklamayı yaptı. Küçük not, sadece hoca gitti. Yönetim mantığı ve görev dağılımı ile takımın işleyişi yine son 10 yıldır olduğu gibi olacağa benziyor. Bu noktada eleştiri olacak mı?. Elbette ki olacaktır. Oldu bile ama şimdilik bu konuyu bir kenara atalım.
***
Bu gün uzun süreden beridir hiç dalmadığım siyasete şöyle hafiften dalalım ne dersiniz?. Konumuz malum bazılarının çok sevdiğini iddia ettiği, bazı kesimlerin ise sevilmediği ama herkesin BAKAN olmasından kaynaklı sustuğunu dile getirdiği isimle başlayalım.
-Genç, dinamik, diksiyonu mükemmele yakın, her platformda her ne konu olursa olsun eski mesleği olan Avukatlığı ve akabinde yaptığı Gazete ve televizyonluğu sayesinde kıvrak zekasını birleştirerek sıyrılan Bakan…
-Önümüzde ki yıl yapılacak olan ve Başbakan Erdoğan’ın belki de gelecek yıl halkımızın önüne 3 sandık koyacağız dediği ve içinde olan Yerel Seçimler için kolları sıvadığı konuşulan,
-Yerel seçimler de Cemal Yılmaz Demir ve Mustafa Demir saman altından hafif mahiyette Belediye Başkanlığı olmasa bile daha sonrasında yeniden Milletvekili olabilirim çalışmalarını, yoklamalarını yapan ve Uzungöl ile adı anımsanan emekli müftümüz Musa Uzunkaya’ya rakip olması beklenen, Yusuf Ziya Yılmaz ile yıllardır yıldızı bir türlü barışmayan Bakan,
Ve en sonunda gençliği ile Gençlere yönelik yaptığı çalışmalarda sürekli kırdığı potlarla Başbakanın dahi bazen sevdiği ve yanından ayırmadığı, bazen kızsa ve kabineden uzaklaştırılacağı dillendirilen Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç.
Diyeceksiniz ki zaten köşe yazısının yarısı bitti hala eveleyip geveleme de yaz ne yazacaksan değil mi?. Ne yazabiliriz ki bu kadar anlatımdan sonra. Bu arada bu isimlerin dışında da çok isimler var. Başkası aday olmaz denilmiyor bunlar olamaz deniliyor. İşte size 10 yılın ikramiyesi…
Mesela Büyükşehir Belediye Başkanlığına adaylığı gündeme gelen Bakan Kılıç’ımızı 10 yıllık milletvekilliğinde bir kere Gazetemize getiremedik. Çarşamba’ya geldiğinde uğramadığı gazetemiz dışında istemediği çoğu yerde görmedik. Samsun’ da önüne geleni tepeleyen anlayış ile Bakanlığa uzanınca gelecekte Büyükşehir Belediye Başkanlığına da koşar adım ilerlemek istiyor, birileri de onun bu yolda daha çok toy olduğunu iddia ederek karşı ataklarını sürdürüyor.
Ama Yusuf Ziya Yılmaz, BEN ADAYIM dediği sürece ki DEDİ, Samsun’ da AK Partide başka bir isimin Belediye Başkanlık hayali hayal ve rüyadan öteye gidemez. Yılmaz adı bile hepsini siler geçer. Kaldı ki Trabzon Lobisi artık Samsun’ da antipati toplamaya başladı. Şehrimiz insanının çoğunluğu sıkıntılı ve tepkili.
Kısacası Bakan Kılıç, tabana inmedikçe, bürokrasiyi sürekli tepeleyerek ilerlemeye uğraştıkça, İlçelerde halkı kucaklamadıkça, tepeden bakıp, alay eder gibi konuştukça, Belediye Başkanlığı şimdilik hayal gibi görünüyor.
Bu siyasettir yarın değil bir saat sonrası bile çok uzun. Bunu biz demiyoruz. Biz sadece ilçemize geldiğinde eski vekil Fatih Öztürk gibi istediği yere siyah camlı jeeplerle son sürat çıkıp, girmesi ile bu işlerin olmayacağını belirtmek için birkaç kelam ekledik. Gerisi Samsun’da yaşayan insanların dile getirdikleri. Bize sorarsanız bu köprünün altından çok sular akar. Ancak, anlamadığım Suat Kılıç’a bu kadar tepki neden?. Bu hiç hayra alamet değil hadi bakalım hayırlısı…
Çarşamba mı?. Birileri Çarşamba’da ne olur? Dediğini duyar gibiyim.
Çarşamba meşhur. Çarşamba zor. Çarşamba her türlü oyuna gebe…
Burada dengeler anlık bile değil. Bir baktınız bu gün düşman olanlar yarın kucaklaşmış kardeş olmuşlar ve birlikteliklerine neden olan noktada ki birleşme ile neler olmaz ki…
Örneklerini çok gördük. Bu memleket çalışana değil farklı şeylere oy veriyor ve çalışıyor. Anlamadınız ise yakın geçmişte ki seçimlere iyi bakın anlayacaksınız. Çarşamba yorumuna vakit çok erken… Sonra hem Çarşamba’da Aday var mı?..
Mutlu ve (sağ)- lıcakla kalın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.