Halk oylamasında şahsım %60 diyordu…
İçimden geçende buydu.
Ama %50+1 olunca sıkıntılı oldu.
Niye sıkıntılı derseniz?
AK Parti’nin yanlış söylemleri giderayak güvenini yitiriyor…
AK Parti 2002 yılından bu zamana kadar meydanları zıplatan ve mahşer alanı gibi dolduran bir partidir.

Pazar akşamında seçim sonuçlarını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu seçimden memnun olmadığı kanısı bende uyandı. Haklıdır da.

Hani yalnız kaldım diyordu ya; Doğrudur.
Bıraktığı AK Parti eskiden tam olarak uzaklaştı.
Bugün seçim olsa, bence eski oranları yakalamakta zorlanır.

Biz AK Parti teşkilatlarının yenilenmesinin gerektiğini söylerken, bize muhalefetlik yapıyor diyorlardı. AK Parti’de ki AKP’lilerin gitmesi gerek dedik. Kripto FETÖ’cular var denilirken, Başbakan bizde FETÖ’cü , Bylock’çu yok demişti.

Sizlere 7 Haziran seçimlerini hatırlatayım.
Seçmen AK Parti’yi ikaz etti. Uyardı. Millete dön dedi. Özüne dön uyarısı yapmadı mı?
Bana göre seçmen meydanlarda oldu ama, küçük nüans da olsa AK Parti’ye uyarı vermiştir.
İnce analiz yapacak olursak;
Bu milletvekili, hükümet seçimi olmasa da bu dersin buradan çıkartılması şarttır.

Avrupa konusunda da tüm muhalefetin bir olmasına, terör örgütlerininde ittifak yapmasına rağmen bu seçim kazanılmıştır.

Belki 3 Kasım 2019 tarihi beklenmeyebilir.
Güven tazelemek ve Yeni Anayasayı hayata geçirmek için, erken bir seçim kapıda olabilir.
Ama AK Parti bu süreçte kendini yenilemezse,kendi öz kabuğuna dönmezse, içinde AKP’li ve kripto FETÖ’cüleri temizlemezse, teşkilatlarında ki rantiyeci müteahhit, çıkarcı yardakçı ve işbirlikçileri temizlemediği sürece AK Parti sonunu hazırlamıştır.

Neyime, banane demiyorum?
Yıllardır ben bunları anlatıp kaleme aldım.
Vekilinden külliyesine kadar yazdım.
Yazdım, çizdim dikkate alınmıyorsa, Cumhur görevini yapmıştır.
Gerisi başkanın işidir…

Şimdi umut ediyor ve düşünüyorum; AK Parti’li Cumhurbaşkanı, AK Parti’ye baş parmağını dokundurarak yeni bir misyon, yeni bir başlangıç yaparak büyük bir temizliğe gideceğine inanıyorum.
 

Değerli ;
Cumhurbaşkanı 15 Temmuz’dan sonra, Külliye’de böyle bir çalışmasının olduğu fısıltıları kulağıma gelmişti.
Şuan ki her teşkilatın raporlarının kendisinde mevcut olduğunun kanısındayım.
Bizlerin de acizane çalışmaları olmuştur.
Ama sonuç ne doğurur onu bilemem.
Bizim sırtımızda unu görenler bizi değirmenci sanmışlardır.
Ama 16 Nisan referandum sonucunu herkes gördü.
Yanlış anlaşılmaya mecal kalmamıştır.
Anketçiler bile yanıltan sonuç ortaya çıkartmıştır.
Biz doğruları söyleyelim de bizi yine yanlış anlasınlar.
Ben yine sözümdeyim.
AK Parti teşkilatları içinde ki AKP’lileri temizlemediği sürece hüsrana giden yol yakındır diyorum.
Ben 16 Nisan referandumunu hayırcıların zaferi olarak belirledim.
İzmir hariç,AK Parti’nin kalesi gördüğüm Ankara ve İstanbul’da hayır kazandı.
Şimdi sorarım ;
İnce analiz, fikir cambazlığı yapmanın gereği yoktur.
Hayır kesimi görevini yapmış, evetçiler Tayyip Erdoğan faktörü ile seçimi az bir farkla almıştır.
Buradan çıkan dersi AK Parti’liler ve MHP’liler almıştır. Ve alması da gereklidir.
Kısaca MHP’ye vurgu yapayım…

MHP kendi arasında da bölünmüştür.
Hayırcıların ağır bastığını, ama her konuda yanlış yaptıklarını beyan etmek zorundayız.
Bahçeli’yi göndermenin yolu kurultaydır, seçimdir.
Bahçeli’ye inat yapılan çalışmalar, Türkiye düşmanı dış güçleri ve terör örgütlerine yaklaşılmış gibi görülmüştür.
Bunu da hayırcı cepheye bakarak söylemekteyim.
İleri ki süreçte de MHP’nin üst ve alt kademelerinde sıkıntıların gündeme geleceği gözlenmektedir diye düşünüyorum.