Ne yazık ve üzülerek belirtmeliyim ki; Çarşamba düşmanı bazı görevliler ile şımarık,
birkaç öğrencinin dert, sıkıntıları bitmiyor, nesilleri de tükenmek bilmiyor!..
İşe bakın ki; bu Fakülteden maaş alacaksın, öğrencileri şehre ve yönetime karşı kışkırtacaksın.
Fakülteyi istemiyorsanız dekan ve rektörlüğe istifanızı verin gidin. Zorla tutan mı var!!
Bu basit ayak oyunları bıktırdı yeter artık.
Konu Çarşamba Mustafa Güneşdoğdu yerleşkesinde ki Hukuk ve İletişim Fakültesi!?
Burada;
1- Çarşamba ilçesinde Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi'nde eğitimin kalitesi tartışılıyor- MUŞ.
2- Öğrenciler verilen eğitimin yetersizliğinden şikayet ediyor- MUŞ.
3- Hukuk Fakülte dekanı, Tıp Profesörüy- MÜŞ.
Ana detay belli değil mi, birileri alenen Hukuk Dekanına savaş açmış!?
Fakültede ki öğrencilerin düşüncesinden öte bazı görevlinin ard niyeti olduğu da açık.
Bakın Allahın işine ki; öğrencilerin hukuk dersleri yetersizmiş!
Çok güzel umutlarla gelmişler.
Ama derslerine yaşlı, ders hakimiyeti sağlayamayan, ders anlatamayan görevliler giriyor- MUŞ..
Uzman hukuk profesörleri fakülteden ayrılmış, tayini çıkmış fakülte boş-MUŞ…   
Dekana mükemmel alttan sopa gösterme:
En tecrübeli Öğretim görevlilerine hakaretlere bakar mısınız?
Yetmiyooor! Çarşamba’ya gelen öğrenciler pişman oluyor – MUŞ??
Öğrencilerin işi gücü yok, Dekan Tıp Profesörü olması derdine düşmüşler. Dersler kimin umurunda!..
Duyumlarımıza göre bazı görevliler yıllardır aynı taktiği kullanıyor- muş.
Samsun varken Çarşamba’ya gelmek istemiyorlar - MIŞ. Olaya bak yaa! Vay uyanıklar vaaaayyyy… 
Hiçbir resmiyeti olamayana, Hukuk, İletişimden anlamayana medya, basın, iletişimden bahsettirdikleri,
Siyasetçiye, sarı basın kartı olamayanlara, seminer, konferans verdiren sanki Dekan…  
Derdin büyüğüne bakın. Hukuk Fakültesi dekanı “Tıp” Profesörüymüş, görevi o sürdürüyor- MUŞ,
Öğrenciler, yol ücretlerinin pahalı olmasından şikayetçiy- MİŞ??? Profesör cebinden para verecek, otobüs alıp kiralayacak sanki.
Kimse yalana dolana başvurmasın. ÖSYM kitapçığında Hukuk, İletişim Çarşamba diye yazıyor. Bırakın sahtekarlığı artık.
Görevliler de istemiyorsa çekip gider. Hem ekmeğini ye hem ihanet et. Bu ne kaypaklık böyle!...
Art niyetli görevliler kimlerde Rektör en kısa sürede bulup çıkartmalı. Yoksa bu iddiaları yayanları adalete sevk etmeli diyor ve art niyetlilere soruyorum:  
Bu ihaneti yapan, yaptıranlar; şehir merkezine kaç kere girdiniz, hangi sosyal tesis, kafe, vs gördünüz, incelediniz, şehri bu kadar kötülemenin, karalamanın manası nedir?
Bunlar mı Hukuk Fakültesinde, “ADALETLİ OLMAYI”
İletişim Fakültesi bünyesinde, “İLETİŞİMİ” öğretecek.
Bazı görevliler ile şımarık birkaç öğrenci bu yerleşke ve Çarşamba’dan neden rahatsız!?
Sayın Rektör Sait Bilgiç’ e bunları sormuş ve cevabını almıştık.
Ama bazı görevliler ile şımarık birkaç öğrenci belli i cevabı net duymamışlar.
Bunlara da o cevap hem duyurulmalı hem öğretilmeli derim.
Çünkü biz; Hukuk, İletişim fakülte eğitiminde kalite ve başarı kazansın;
‘İS-Tİ-YO-RUZ…’
Hukuk ve İletişim Fakülteleri hakkında abuk sabuk ithamlar zaman zaman medyaya yansıtılıyor.
Kimse kusura bakmasın ama bu tezgahları düzenleyenler, Fakülteyi kuran, bu tipleri dokunulmaz yapan eskinin sözde dostları(!) konumunda ki görevliler ile Samsun merkez ve Atakum’da ki bar, gazino, eğlence yerlerini mesken tutan, üst seviye geliri olan ailelerin şımarık veya hayatında ilk kez ışıltılı yerlere aldanan saf birkaç Öğrenci.
Bir de fakülteye dekan veya Öğretim görevlisi olmayı hayal eden birisi karıştırıyor iddiası daha vahim…
Onlar zaten hep iletişimsiz di yine iletişimdiz, adaletsizdi yine adaletsiz.
Samsun’ a gitmek için oynanan bu oyunlarda, Öğrencileri kobay olarak kullanıyorlar.
Örnek çok. Mesela eski bir dekanın yerleşkede yaptıkları unutulamaz.
Hele hala bazı görevliler var ki öğrencilere ısrarla;
“Çarşamba’ da ki medyayı düşünmeyin Samsun’ a gidin. Büyük düşünün diyor-sa”,
Bu zihniyette ki görevlilerin çocukların geleceğinde vebali de günahı da çok büyük.  
Eğitime özellikle siyaset, çıkar ve menfaat katanlar, sizleri tutan mı var.
Dedik ya istifa edin gidin.
Yazık bu tip görevli zihniyetlere ki; ekmek yedikleri kaba s….. daha ne diyeyim.
Sayın OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’e sesleniyorum;
Herkesin haddini bilmesi, görevini yapması ve boş muhabbetleri bırakması sağlanmalıdır.
Sonrasında ise bu tip çirkin söylem ve eylemleri artık sonlandırmanız dileklerimle,
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…