SABIR
Hayat denen gülistanın dikenleri güçlükler, zorluklar ve sıkıntılardır. Sabırsa bunlara göğüs germenin adı… Kimi zaman ağırlığından omuzlarımızın yorulduğu, ayaklarımızın titrediği elemlere katlanırız; kimi zaman sonucunda karşılaşacağımız güzelliklerin ümidiyle bazı lezzetlerden uzak durmak mecburiyetine… Kimi zaman da hiçbir şey beklemeden ve hiçbir şey ümit etmeden bekleriz, sadece bekleriz. Zahmetsiz rahmet ermez çünkü. Hayat yolculuğunda kapısında duracağımız sabır, kazanacağımız galibiyetlerin ve güzel sonuçların habercisidir; er ya da geç kapı açılacaktır çünkü. Umut sanatkarının tutunduğu daldır sabır. Sayesinde sözümüzden veya kararlarımızdan dönmeden gereğini sonuna kadar yaparız; korukluktan olgunluğa ancak böyle geçileceğini biliriz. Sabrın eteklerine sıkı sıkıya tutunarak olacak olanı telaş göstermeden bekleriz; bu bize katlanma gücü verir, dayanıklık kazandırır.
Sabrı, ahlak edinmiş insan metanetli, nefsine hakim bir kişidir. Sabırsız bir insandan anlayışsızlık, huzursuzluk,taşkınlık, fevri hareketler, isyan ve kötülük beklenebilir. Sabır, insanı olgunlaştırır, geliştirir ve güçlendirir. İnsan, sabrının tükendiğini hisseder bazen. Yunus peygamber gibi yerini terk eder. Ama yine onun gibi pişmanlık zırhını giyip tövbe kulpuna yapışır ve sabrı daha bir güçlenmiş olarak döner kendisine. Sabır, iç huzuruna, korkudan ve üzüntüden uzak oluşa, zor zamanlarda ferahlık ve esenliğe, insanlar arasında dostluk ve yardımlaşmaya kapı açar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.