Referandumla ilgili bir iki yazı kaleme almıştım. Neden evet denilmesi gerektiğini yazmıştım, sanki içime doğdu ki hepsi bir bir ortaya çıkmaktadır.
Avrupa’daki gurbetçilerimizle görüşmek ve Evet propagandası yapmak için Avrupa’ya giden bakanlarımıza ve STK Temsilcilerine uygulananları hep beraber gördük.
Çifte standart uygulamayı Demokrasi hovardası geçinen Avrupa’nın tavrını görmüş olduk. İşte Türkiye’nin gelişmesini, kalkınmasını, istemeyen dış güçler Avrupa’da da harekete geçtiler. Bizim bizden başka dostumuz olmadığını görmenizi istiyorum.
Gezi olaylarında ülkemize gelip propaganda yapan Avrupalı vekilleri biz nasıl normal karşılamıştık. Türkiye’den Avrupa’ya ülkelerine Hayır kampanyası için giden mesela Abdülatif Şener ve diğerlerine ses çıkarmayan Avrupa ülkeleri neden Evet denilmesi gerekli propagandası için giden bakanlarımızı ve Ak Parti vekillerini nasıl engellediğini hep beraber gördük.
İçimizdeki ve Avrupa’daki Hayırcıları görüyoruz ve kimlere nerelere hizmet ettiklerini de görmenizi tavsiye ederim.

Şimdi soruyorum içimizde ne kadar hain var dediğimde haklı mıyım? Size sormak isterim. Ülkemdeki düşünmeden nefret ve kin tohumlarını eken sırf  RecepTayyip Erdoğan düşmanlığı için hayır diyenler uyanın, kimlere hizmet ettiğinizi görün.

Kendilerini demokrat diye lanse eden kan emici Avrupa’nın gerçek yüzünü görmüş durumdayız. İçimizdeki Hayırcılar ve saf temiz kandırılmış hayırcılara sesleniyorum, fikrinizi değiştirin, eğer hayır derseniz kimlere hizmet ettiğinizi göreceksiniz diyorum. Amerika ve Avrupa ülkeleri ve Siyonistler Türkiye’nin önünü kesmek, gelişen bir ülke olmak yolundaki çalışmalarını önlemek için tüm engelleri, yaptırımları hayata geçirmiştir.
Ülkem içindeki Hayırcıların ve özellikle MHP ‘li Hayırcıların, Saadet Partili Hayırcıların CHP içindeki vatanperverlerin gerçekleri görmediklerini tavsiye diyorum. Uyanmaları gerektiğini söylüyorum. Hayır diyenlerin kimlerle saf tuttuğunu öğrenmeleri, görmeleri gerektiğini söylemek zorundayım. 16 Nisan bir dönüm noktasıdır.

Uyan ey Türkiye'm  dostunu düşmanını gör diyorum. Türkiye’nin dostunun olmadığını izlemekteyim.
Avrupa çirkin yüzünü ve Türkiye’nin dostu olmadığını göstermiştir. Arık uyanma vaktidir.
Son 14 yıldır büyük gelişme sağlayan ülkemin önünü kesme çalışmalarıdır bu diyorum. Türkiye’nin uyguladığı strateji Suriye’deki zaferi ülke içindeki yatırımları küresel güçleri harekete geçirmiştir. Dışa bağımlı olmaktan kurtulan ülkem faiz lobisini harekete geçirmiştir. Uyan ey Hayırcılar gözlerinizi yıkayın, yüzünüze suyu sert çarpın ki irkilin yanlış yoldan dönünüz diyorum. Avrupa’nın bu tavrı bizim daha sımsıkı olmamızı birbirimize iyi sarılmamıza neden olacaktır. Avrupa’daki gurbetçi kardeşlerimizi daha çok güçlendirecektir.
Şimdi herkesin safını, yolunu pekiştirmesi ve evet için mücadele etmesi gerektiği inancındayım. Özellikle sağ kesimde, Hayır diyen insanlarına sesleniyorum. Hz. İbrahim’i yakan ateşe ağzında su taşıyan karınca misali yerinizi ve safınızı belirleyin.
Dış güçlerin oyununa gelmeyin , tüm gerçekler önceki akşam Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Neden Hayır demeyeceğimizi öğrenmiş olmalısınız diyorum. Ülkemiz sınavdan geçmektedir. 16 Nisan bir dönüm noktasıdır.

Buradan sesleniyorum 16 Nisan’da güçlü bir ülke olduğumuzu içimizde ne kadar düşman ve hain olsa da bu ülkenin onlara rağmen önünün açılmasının şart olduğunu ispatlamalıyız.

Ülkemdeki Hayırcı siyasilere sesleniyorum. İşte peşinde koştuğunuz Avrupa, Avrupa Birliği’ne girelim diye k……. Yırttığınız Avrupa tetöre kucak açan Avrupa, senin ülkeni parçalamak bölmek için, sinsi planlar uygulayan Avrupa’yı iyi görün, kendi bölgemdeki Çarşamba’da Hayır diyecek olan vatandaşlarımın bunları görmelerini uyanmalarını tavsiye ediyorum.

Bu iş bir parti hizipçiliği, kin-nefret hizipçiliği olmasın. Vatan meselesi, ülke meselesi olarak düşünmenizi tavsiye ediyorum. İşte Avrupa’nın ve dış güçlerin Hayırcılara kucak açması, Evet'çilere tahammül etmediğini izliyorsunuz.

O zaman diyorum ki safını belirle, yerini belirle, Avrupalı ve dış düşmanların yanında olma...