SAMSUNSPOR'da (ŞAM) gitti, (PİYON) kaldı elimizde!..
Sevgi, sevdalar, aşklar bir yana, hayatın anlam kazanması adına uğraşlarımız o kadar çok ki..
Bu uğraşlarımızdan, sevdalarımızdan birisi SAMSUNSPOR...
Ancak bu sevda ambargo altına alınmış, baskı ile uzaklaştırılmaya yok edilmeye çalışılıyor.
Yıllarca birinci ligin tozunu atmış, en güçlü takımlara kök söktürmüş.
Son 10 kusur yıl içinde öyle bir duruma düşürülmüş ki! Şaşmamak, şaşırmamak elde değil. SAMSUNSPOR sevdası kiraya mı verildi!? Bilen var mı?
Görünen bu sevdamız harbiden kiraya verilmiş. Artık o belli. Kiralık malın sahibi ise istediği gibi hesap vermekten uzak, aşıklara acı, ıstırap vermekten geri kalmıyor.
Bank Asya ligi ve ardından adı PTT Ligin de, bu sevdamıza acı çektiriyorlar. Kiracılara kimse DUR demiyor diyemiyor.
Her sezon başında ŞAMPİYONLUK hayal ve heyecanı sözde mevcut yönetimler taraftarları heveslendirse de daha ilk yarı tükenmeden aşkın rezillikleri sergileniyor.
Göztepe maçı ile son bulan ilk yarıda dibe demir atmamız misali...
Şimdi Şampiyonluğun (ŞAM) gitti, (PİYON) kaldı elimizde farkında mısınız?
Bu takıma aşık olanları soğutmak uzaklaştırmak için birileri adeta elinden geleni yapıyor. Yok transfer tahtası kapalı, yok para bulamadık.
Memleketin aşkımıza göz diken kara bulutla yüklü sözde zenginleri bunu fırsat bilip ortaya çıkıyor ve üç beş kuruş vererek Köyün ağası moduna giriyor. Ağa istediğini alıp satıyor kimseden ses çıkmıyor.
Bu aşıklara dokunmayın diyebilen bir adam yok. Gerçek bir sevgili yıllardır Samsun' da yok, yok...Olanlarsa kısa sürede yok ediliyor.
Hesap sormak!? Kimin haddine!. Bu dünya da istediği gibi oyun oynayanların unuttuğu mezar da ellerine geçirdikleri ipin hesabı olsa gerek.
Ahiret günü ip'in hesabını verilemeyenler bilirken, Samsunspor bataklığına dönüştürülen bu olayların hesabını nasıl verecekler?
Görünen o ki; bunlarda ipin hesabını düşünen yok anlaşıldı. Buna cüret eden tehdit, şantaj, baskı, üyelikten çıkarılmalarla yolu kesiliyor. Dur diyecek aşık bulabilmek, hesap sorabilmek. Taraftarın düşünü, hayallerini bile heyecanlandırıyor.
Konuyu en güzeli bir hikaye ile sona erdirelim ne dersiniz?
***
İP'İN HESABINI VEREBİLMEK...
Zenginin biri ölümden ve kabirdeki yalnızlıktan çok korkuyormuş. "Öldüğüm geceyi kim kabre girerek sabaha kadar benimle geçirirse servetimin yarısını ona bağışlıyorum" diye vasiyet etmiş.
Öldüğünde "Kim birlikte kabre girip sabahlamak ister?" diye araştırmışlar. Kimse çıkmamış.
Nihayet bir hamal,
-Benim sadece bir ipim var, kaybedecek bir şeyim yok. Sabaha kadar durursam zengin olurum." diye düşünerek kabul etmiş.
Vefat eden zengin ile birlikte defnetmişler.
Sorgu sual melekleri gelmiş. Bakmışlar kabirde bir ölü, bir canlı var.
-"Nasıl olsa bu ölü elimizde... Biz şu canlı olandan başlayalım" demişler ve hamalı sorgulamaya başlamışlar.
-O ip kimin? Nereden aldın? Niye aldın? Nasıl aldın? Nerelerde kullandın?"
Sabaha kadar sorgu sual devam etmiş, adamın hesabı bitmemiş. Sabahleyin kabirden çıkmış.
- Tamam, servetin yarısı senin, demişler.
- Aman, demiş hamal, istemem, kalsın. Ben, sabaha kadar bir ipin hesabını veremedim. O kadar servetin hesabını nasıl veririm?
Hayatını ve hayatın içerisinde istifade edilen lütufların hesabını vermek hafife alınacak şey değildir. SAMSUNSPOR'un hesabını vermekte o kadar kolay olmasa gerek. Önümüzde ki günlerde Samsunspor hesabını masaya yatıralım bakalım ne çıkacak. Hesap kabarık çıkacağına inancım tam...
Bekleyip göreceğiz...
Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.