ERTAN SAĞLAM

ERTAN SAĞLAM

seçim Yaklaşırken

seçim Yaklaşırken

1 Kasım yaklaşırken, eski seçim heyecanlarının olmadığını net görüyorum. İnsanlara bu belirsizlik ve sessizlik hakim olmuş durumda. Bu durumu neye bağlayabiliriz derken, sanki umutsuz bir bekleyiş var gibi düşünüyorum.

Dünün AK Parti’lileri bugün dönüş yapmışlar, münkirlik yapıyorlar. Ne istiyorlar? 7 Haziran seçimlerinde Ak Parti’ye ders verilmedi mi?

Bu sırada ders verilirken, şu yaşananlardan bizlerde ders çıkarmadık mı? Şu an siyaset arenasındaki partilerin hangisi umut ve ışık veriyor?

7 Haziran seçimlerinde yaşanan sendromu , siyasi aktörlerin oynadığı rolleri hep beraber yaşamadık mı? Umut olsun diye oy verilen partiler, umutları boşa çıkarmadı mı? Neyin peşindeyiz? Birilerine yağdanlık mı olalım? Birilerinin egolarını mı tatmin edelim? Bazen diyoruz ki ülkede istikrar olsun, şu buhranlı dönemden çıkalım. Bazı çevreler tarafından eleştiriliyoruz. Şuanda ülkenin güneyinde ve doğusunda belirsizlikler sürerken, istikrar sürsün demek ne kadar yanlıştır! 1 Kasım için karamsarlık çıkarmak, felaket tellallığı yapmak ne kadar doğrudur? Takdiri size bırakmak istiyorum.

Bazen kulis yapıyorum, diyorlar ki hırsızları mı destekleyeceğiz? Şimdi sormak istiyorum: Sadece Ak Parti idarecileri hırsız da diğerleri sütten çıkmış ak kaşık mı?

Ne kadar da balık hafızalıyız bilemiyorum. Sadece şunu söylemek isterim: insanlar acaba bizde hırsızlık yok mudur hiç vicdan muhasebesi yapıyor muyuz? Bizler her konuya neden at gözlüğüyle bakıyoruz anlamış değilim. Hani diyorlardı ya konu ülkeyse gerisi teferruattı. Ne oldu da teferruatlar gündeme geri geldi.

Okurlarımın vicdanına inmek isterim. Bu ülkede 14 yıldır hiç mi hayırlı işler, hayırlı hizmetler yapılmadı? Anti görüşlü insanlarımız anlatırken acaba ben yanlış mı düşünüyorum diyorum. Belleğimi karıştırıyorum. Hırsızlıktan başka kulp bulamıyorlar.

Adam demez mi, hırsızlık bu ülkede Ak Parti ve idarecilerine mi mahsus? Siz hiç aynaya bakmaz mısınız? Savunduğunuz siyasiler çok mu temiz demezler mi?

Şimdi siz okurlarım Ak Parti’yi savundun diyecekler. Doğruluğu savunmak, gerçekleri söylemek bir tarafı savunmak gibiyse öylede diyebilirsiniz.

Geçen gün bir siyasiyle bir mekânda konuşma imkânı doğdu. Belirli bir süre sessizliğimi korudum. Ama öyle körü körüne konuşuyorlar ki. Şöyle düşündüm bunlar mı bu ülkeyi yönetecekler? Vallahi yazık dedim ve dayanamayıp mikrofonu ele alınca da sustular.

Değerli okurlarım giden vekil adaylarının hepsi oraya ceplerini doldurmak için gidiyorlardır. Bunu iyi biliniz derim. Bu memlekete hizmet için kolları sıvayana dedem derdi ki: ”İlyas Kılıç, Cemal Alişan, Haluk Koç’tur” derdi. Alaverenin dalaverenin zamanı değildir derim.

1 Kasım’ın vicdanı boyutunu düşünelim, ülkeyi düşünelim, geleceğimizi düşünelim, çocuklarımızı düşünelim, sevdiklerimizi düşünelim, onu bunu bırakalım. Düşmanlarımız ellerini ovuşturmasın. Ülkemin etrafı ateş çemberi iken uyanık olalım. Gerçekçi olalım Bu ülkeyi yönetmeye talip olanları iyi analiz edelim.  Hani bir söz vardır: “Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı” derler ya!..

Her partiyi artısıyla ve eksisiyle değerlendirip vicdan muhasebesi yapalım derim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
ERTAN SAĞLAM Arşivi