Kolay kolay spor haberlerine karışmam bilirsiniz.

Çok abes işler olduğunda uyarı ve eksikleri göstermek, uyarı babında birkaç kelam etmişliğim de vardır. Bu nedenle bu gün Çarşamba spor takımımızla alakalı kısacık birkaç kelam edelim dedim.

Evet Ligin başlamasına sayılı günler kala eski kadrosu dağılmış, teknik kadrosu olmayan, yönetimi kaosa doğru giden bir durumdaydı Yeşil beyazlı ekip biliyorsunuz.Son 15 gün içinde İbrahim Hancı göreve getirildi ve Hancı apar topar bir yandan futbolcu seçimine başladı diğer yandan da lige hazırlıklara. Elbette ki ilk günlerde hiç kimse bu kurulacak takımdan bir şey beklemiyor hatta düşmesin yeter gözüyle bakıp konuşuyordu. Taraflı tarafsız futboldan anlayan anlamayan herkes bu işi böyle bekliyordu.

Ancak Hancı bu yıl çok farklı geldi teknik sorumluluğa. Hancı hem denedi, hem seçti hem de bu esnada lige başladı. İlk birkaç beraberliklerle gidince bir an herkes haklı çıktık der gibi olmaya başladı ki takım takır takır oynayıp galibiyetler aldıkça herkesin rengi değişti.

Hancı dedik ya farklı idi. O bu yıl yönetimin işine karışmıyor onun gecesi gündüzü futbolcularla oluyor. Onunla oyuncular arasında bu yıl öylesine güzel bir iletişim var ki bu güne kadar şükür çok güzel geldik.

Ama geçen hafta Fatsa spor takımı ile ilk kez belki de denk bir oyun sahaya yansıdı. Golü atan maçı kopartırdı ki takımımız son saniyelere kadar da öyle oldu. Şener’in golü ile ikinci yarının hemen başında golü bulan Çarşambaspor için dakikalar ve hatta saniyeler geçmez oldu. Maç boyunca harika maç çıkartan maçın orta hakemi Fatsa defansında 4 numaralı oyuncunun Baransel’e önce omuz atması akabinde de ayağa kalkıp üzerine yürüyüp gitmesinde hatalı bir kart çıkarttı. Kime Baransel’e.

Bu hatası sonrasında ipin ucunu kaçıran hakem maçı da bitirmek bilmedi. 4 dakika demesine rağmen maç uzadı da uzadı. Ve son saniyelerde yenilen golle berabere sahadan ayrıldık.

Peki bu maçtan 1-1 beraberlikle ayrılınca her şey bitti mi?. Hayır ama…

O kadar canla başla oynayan oyuncular bir anda demoralize oldu. Sahada hepsi sanki şampiyonluğu kaçırmışçasına üzüldüler. Sakatlıklar ve hakem. İşte bir maçı ancak bu kadar ortaya getirebilir. Çoğunuz hakem harikaydı diyebilirsiniz. Bana göre ilk yarı süper ikinci yarı hakimiyetini kaybetti.

Bu takımda iki kötü yan var. Ligin ikinci yarısına mutlaka birer tane forvet, orta saha ve defansa takviye edilmeli ve ikincisi ise sakatlıklar…

Ama iyi bakın göreceksiniz ki hakem Baransel olayı sonrasında maçtan koptu. Gözlemci bunu fark etti mi bilmem ama Fatsa spor yönetimi yine de beraberlik akabinde ki teşekkürü ile bu maçın galibini adeta Yeşil beyazlı camianın kazandığını gösterdi. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Tribünlerde taraftarımıza diyecek söz bulamıyorum. Çünkü onlar bu yıla kadar olmadığı kadar centilmen ve harika maçlar çıkartıyorlar. Tıpkı takımları gibi…

Bunları neden anlattım. Başkan yok diyenlere bu göndermem olsun. Bu takımda başkan bir değil 3-5 kişi. Bunlardan bazıları Şeref Çelebi, Av. Halit Doğan, Kerim Çakır, Hüseyin Özcan, Kemal Bekar ve elbette ki takımın vazgeçilmezi Esat Akkaya. Bu arada parayı veren düdüğü çalar modundan çıkıp desteğini esirgemeyen Başkan Dündar. Yiğidi öldür hakkını yeme demişler. Her ne kadar biz sevmese de, belediye ve ona ait alanları bize yassak kardeşim dese de, bu noktada Sezar’ın hakkı Sezar’a. O olmasa bu takım gitmez. Başkanlığın da adeta Şeref Çelebi üstlenmiş görünüyor. Kim ne derse desin. Onlar da zaten başkan olmadan bu işi yapıyor ama riski Allah korusun bir mağlubiyette birileri hemen ortaya çıkıp “BAŞKANSIZ BU KADAR” polemiğine girecektir.

Bu günleri unutmamaları uyarımla beraber bu yıl ikinci yarıya lider girdiğimiz takdirde şampiyon garanti diyebileceğiz.

Yeter ki bu ortam, bu teknik ve futbolcu kadrosu kendilerini bozmasın yeter.

Emeği geçen herkese teşekkür ediyor başarılarının devamını diliyorum.

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın…