Paralel Çarşamba'da hortladı dedik. Demez olaydım diyeceğim ama çok şükür huzurluyum. Neden derseniz düne kadar karnından kapı arkalarında köşe karıları gibi konuşanların söylemlerini biz ulu orta yazdık.

Şimdi seslerini çıkartmayıp yalanlayanları iyi izleyin. En acı veren tarafı düne kadar Milli Eğitime atamanın yanlış olduğunu iddia edenlerin nasıl kıvırttığını görmek?. İnanın vicdanımı sızlatıyor.

Haberimiz çok ses getirdi.  Öyle bir ses getirdi ki adeta deprem etkisi yarattı.  Deprem o kadar ileriye gitti ki telefonla arayanlar, sosyal paylaşımda akılları sıra dalga geçenler, kimi yanımıza kadar gelerek olumlu olumsuz tepkiler verdiler.

İçimi acıtan başka olay ise bazıları terazinin topuzunu fazla kaçırıp işi tehdide yöneltmesiydi. Ben de hep o nedenle diyorum ki "Ya Başbakan Erdoğan yalan konuşuyor, ya da bizimkiler."

Başbakan yalan konuşmadığını gösteriyor. Emniyet, Adalet, Mili Eğitim ve son olarak Gençlik Spor Bakanlığında ki görevden alınmalarla ciddi olduklarını gösteriyor.

Bizim cemaatle veya dikey, yatay, paralel falan muhabbetimiz sıkıntımız yok. Bu sıkıntı siyaset, iş dünyası falan onların derdi bana ne?.  Bizim görevimiz halkımıza adam gibi objektif ve doğru haberi iletmektir.

Kapı ardında değil çarşaf çarşaf yazabilmektir maharet. Ama bunun yanında işi belden aşağıya götürenler insanı çıldırtıyor. Ne çok seveni varmış birilerinin...

Yahu Allah'ın her kulunu severim. Kimse ile yıllardır tek kuruşluk çıkar ilişkim, dayatmam olmadı olamaz. Ama işi dedim ya belden aşağıya, tehdide çevirince birileri (sözüm ona seviyorum muhabbeti ile) çıldırtıyor dedim ya?.

Ve sonunda Çarşamba'da paralel hortladı. Kendi partililerinin büyük ihtimalle şikayet ettiği  Gençlik Merkezi Müdürünü görevden aldılar. Müdürü tanırım iyi, çalışkan dürüst birisi. Ama yarın da bunlar iyi adamlarmış, birileri bizi yanılttı derseler ne olacak?. Korkum bu!.

Her neyse dedim ya haberimiz özellikle sitemizde ve sosyal paylaşım sitelerinde tıklama rekoru kırdı. Yorumlar oldu güzel ama en dikkat çekeni birinin yorumuna oldu.

Hoca demiş ki: "Bu haberi görünce gülmekten yorum yapamadım."

Eh be hocam, "bende sizin için EĞİTİM-BİR-SEN Başkanlığına adaylığınızı duyunca gülmekten haber yapıp bu güne yetiştiremedim biliyor musun?"

Ne karşılığı, neyin pazarlığı ile adayısınız açıklar mısınız?. İnsanları tanımadan yargılamayın ve dalga geçmeyin. Siz dalga geçerseniz sizinle de dalga geçerler. Sen kendi Sendikana üye birisini tutarken, yine  sendika üyelerinizden eski İlçe Milli Eğitim Müdürü Telat Aktaş'ı birileri Paralelci diye şikayet ederken nerdeydiniz?. Bir tutanak tuttunuz savundunuz mu?

Yapmazsınız. Pazarlığınıza mı ters düştü. Destek vermiyorlar mıydı sustunuz?. Her neyse inceldiği yerden kopsun. Teker teker değil toplu gelin ama adam gibi gelin. Tehditle, karalama ile veya başka yollarla gelirseniz geldiğiniz gibi karşılanırsınız.  Yok adam gibi dürüst ve kibar gelirseniz başımızı ezin ellerinize sağlık derim.

Tehdide boyun bükeceğimi sanıyorsanız önce kirli elleri olanlar ellerini, ceplerini temizlesin öyle çıksın meydana.

Çünkü birileri tokatlanınca Müdür olmuş, beni de dövdürerek acaba başkaları da Başkan ya da Bakan mı olacağını sanıyor bilmem ki?.

O nedenledir ki: Tehditlere gülüp geçiyorum biliyor musunuz?

Mutlu ve (sağ)-lıcakla kalın...