TRAFİK KAZASI SONRASI HUKUKİ SÜREÇ
Trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası, bir veya birden fazla aracın karıştığı bir kazada ölüm, yaralanma gibi bedensel zararlar ile üçüncü kişilere ait malvarlıklarında meydana gelen zararlarının giderilmesi amacıyla trafik kazasında sorumluluğu bulunanlara karşı açılan bir tazminat davası türüdür. Trafik kazası tazminatı hem bedensel hem de malvarlığı zararlarını ifade etmek üzere kullanılmaktadır.
Trafik kazasında yaralanma meydana gelmişse, yaralanan şahsın bizzat kendisi veya yakınları tarafından maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Yaralanan kişi maluliyet nedeniyle işgücü kaybı yaşaması halinde maddi tazminat; trafik kazası nedeniyle uğradığı acı, keder ve üzüntü nedeniyle ise manevi tazminat talep edebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.
Trafik kazası nedeniyle ağır bedensel bir yaralanma oluşmuş ise yaralanan kişinin yakınları (anne, baba, eş, çocuklar, nişanlı) sadece “manevi tazminat davası” açabilirler.
Yargıtay uygulamasında “ağır bedensel yaralanma”, yaralanan kişinin uzuv kaybı yaşaması veya hayati fonksiyonlarını yerine getirememesi olarak kabul edilmektedir. Örneğin; kişinin kol ya da bacaklarından birini kaybetmesi vb.gibi haller ağır bedensel yaralanma olarak değerlendirilmektedir.
Ölümlü trafik kazalarında ise, ölenden yaşarken destek alan herkes maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ölen evliyse eşi ve çocuklarına, bekar ise anne ve babasına destek verdiği karine olarak kabul edilir.Bu kişilerin ölenin desteğinden yararlandıklarını ispat etmelerine gerek yoktur.
Ölenin nişanlısı, amcası, vb. gibi herhangi bir yakınının trafik kazası nedeniyle tazminat (destekten yoksun kalma tazminatı) talep edebilmesi için ölen kişiden yaşarken destek aldığını ispatlaması gerekir.
Trafik kazası hukuki niteliği itibariyle haksız fiil olarak kabul edilmekte olup maddi ve manevi tazminat davası haksız fiil sorumlularına karşı açılır.Trafik kazası neticesinde ölüm, yaralama veya herhangi bir malvarlığı zararı meydana gelmesi halinde aşağıdaki kişilere de maddi ve manevi tazminat davası açılabilir:
• Aracın Sürücüsü: Trafik kazasında kusurlu olan araç sürücüsü aleyhine tazminat davası açılabilir (BK md.49).
• Aracın Sahibi: Aracın sahibi (KTK md.3) kural olarak aracın işleteni olarak kabul edildiğinden trafik kazası nedeniyle tazminat sorumluluğu bulunmaktadır. (2918 sayılı KTK md.85/1).
Aracın İşleteni: Trafik kazasına karışan aracın işleteni de oluşan her türlü zarardan sorumlu olduğundan işletene de maddi ve manevi tazminat davası açılabilir (2918 sayılı KTK md.85/1). Araç sahibi, aracın üzerinde fiili hakimiyeti bulunmadığını, araç için bir başkasının harcamalarda bulunduğunu veya araç üzerindeki ekonomik çıkarın bir başkasına ait olduğunu, işleten sıfatının bulunmadığını kanıtlayabilirse sorumluluktan kurtulabilir. Motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde; aracın işleteni meydana gelen zarardan sorumlu olur. Başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse de işleten olarak kabul edilir (HGK 2015/2890 karar).
Sigorta Şirketi: Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesi, sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.